Aileyi bir binaya, eve benzetirsek; Anne ailenin direğidir, temelidir, kolonlarıdır. Evlatların ilk eğitmenidir. Sevgisiyle, merhametiyle, şefkatiyle ailedeki huzurun kaynağıdır. Baba ise evin çatısıdır, kapısıdır, duvarlarıdır. Evin bekçisidir. Evin maddi ve manevi ihtiyaçlarını tedarik eden bir hizmetkârdır. Yerinde verdiği cezalarla ailenin sükûn ve devamlılığını sağlayan bir otorite ve hâkimdir.Böyle bir evin direği, kolonları, temeli ne kadar sağlam olursa olsun eğer baba, evinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamıyor, evlatlarını başkalarının eline bakmaya mahkûm ediyor, bir de evlatların elinden ne var ne yok alıyor artı gözü de dışarıdaysa o ev dağılmaya, yıkılmaya mahkûmdur. Bu tabloda ne anne ve ne de evlatlar babayı tanımaz. Hatta babaya kin ve nefretle bakarlar. Eğer babanın bu zulmü bitmezse onlarda, babayı bitirme yoluna giderler. Bizim kültürümüzde toprak "anadır", devlet "babadır". Millet ise "evlattır." Onun için bu topraklara "Anadolu" deriz. Irkı ne olursa olsun tüm Müslümanlara "kardeş" deriz. Ve devlet her zaman babadır. Bugün devlet ailesinde sorun var. Toprak ana bereketsizleşmiş. Artık evlatların ihtiyaçlarını vermiyor. Evlatlarda anayı terk ediyor. Gittikleri yerde ise başkalarının eline bakıyorlar, köle oluyorlar. Toprak anayı özlüyorlar ama dönemiyorlar. Kimisi köleliği razı oluyor, kimisi aldanıp dağa çıkıyor. Hem anaya, hem de babaya ihanete kalkıyor. İşte bugün yaşadığımız devlet tablosu budur. Devletimiz, AKP iktidarları eliyle "babalık" vasfını kaybetmiştir. Ekonomiyi yabancı sermayeye terk ederek evin çatısını satmış, özelleştirmelerle evin duvarlarını yıkmıştır. Şimdi başkanlık sistemi tartışmalarıyla evin kapısını ortadan kaldırmak istemektedir. Bu tabloda toprak ana, babaya küsmüştür. Kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, devlet babanın gözü dışarı kaydığı için artık bereketini kaldırmıştır. Bu bereketsizlik milletimizi ya şehirlerde bin TL'lik köleliği mahkûm etmiş, ya da aldatılarak anne babaya isyan ettirmiştir. Devleti tekrar "babalık" vasfına kavuşturacak, evladı anasıyla buluşturacak tek bir lider vardır. O da Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Sayın Baş, Milli Ekonomi Modeli ile Sosyal Devlet Milli Devlet projeleriyle bunu başaracaktır.Sayın Baş, "toprak ana" diğer adıyla "Anadolu" kavramını günümüzde en iyi bilen ve sahip çıkan kişidir. Bu mealde 4 Şubat tarihli yazısında da yıllardan beri seslendirdiği "ana evlat" kucaklaşmasını bir kez daha hatırlattı."Kendi kendine yeten 7 tarım ülkesinden biri olan Türkiye bugün ekecek tohumu dahi bulamamaktadır. Stratejik bu sahadan adeta bilinçli bir şekilde el çektirilen ülkemizde tarım nüfusu borca batmıştır, malları hacizlidir.Bağımsız Türkiye Partisi'nin tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik, enerji konularında projeleri hazırdır. En önemlisi bunları halka sunarken, kaynakları ve alt yapısı bellidir.Dediklerimizin millete verilebilmesi için Milli Ekonomi Modeli'ne geçilmesi şarttır.Partimiz, tarımı tam ayağa kaldırmak için mazotu, gübreyi, suyu hülasa tarım kesiminin ihtiyaç duyduğu her şeyi 3 yıl bedava sunacaktır. Yine BTP iktidarında, tehditler kaldırılacak; devlete ait topraklar uzun vadeli, sembolik ücretler karşılığında kiraya verilecek. Ürün fiyatları çiftçiler tarafından üretici kooperatif üzerinden belirlenecek;Devlet üreticinin yetiştirdiği ürünün yüzde 50'sine en az 6 ay evvelinden avans verecek;İthal ürünlere karşılık yerli üreticinin korunması devlet garantisinde sağlanacak; Devlet ürünlere pazar garantisi verecek;Gübre ve tarım ilaçları konusunda yatırımlar teşvik edilecek;Çiftçiye emeklilik desteği ve doğal afetlere karşı sigorta desteği sağlanacaktır.Bizim dışımızda hiçbir siyasi partinin bu imkânları temin etmesi asla mümkün değildir."Artık babanın, anneye ve aileye, evlatların da anne ve babaya sahip çıkma zamanıdır. Var mısınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025