Yeraltı kaynaklarının değerlendirilmesinde de aynı durum geçerlidir. Aynı kural, tarım için de geçerlidir. Tarım kesimine muhakkak eldeki parayla avans kredisi verilecek diye bir şart yoktur. Bu şartlarda üretilecek tarım mamulleri karşılığında emisyonun genişletilmesi -yani senyoraj hakkının kullanılması- üretimi destekler.
Dolayısıyla emisyonun devreye girebilmesi için ilk başta elde edilecek katma değerin ortada olması gerekmez. Emek ve üretim karşılığından kâr neticesi emisyonun genişletilmesi şartlı enflasyon rizikosunun olmaması içindir.
Enflasyon tehlikesinin önüne devlet geçerYukarıda saydığımız enflasyon rizikosu varsa da devlet, fiyat kontrollerindeki ısrarlı davranışı neticesi enflasyon tehlikesinin önüne geçebilir."Nasıl bir kur politikası" sorusuna cevap aramadan önce kambiyo sisteminin bugünkü durumuna ve de kısaca tarihçesine bakalım.Bugünkü kambiyo sisteminin temelleri 1944 yılında ABD'nde New Hemshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında yapılan bir konferans neticesinde ortaya çıktı. Dünya Bankası ve IMF'nin de temelleri de bu toplantıda atıldı1971 yılına kadar yürürlükte kalan bu sisteme göre 1 ons (yaklaşık 31 gram) altın= 35 ABD Doları olmak üzere dünya ülkeleri ulusal para birimlerini belli bir değer üzerinden ABD Dolarına endekslemiştir. Ulusal paraların maksimum yüzde 1 oranında aşağı ve yukarıya oynayabileceği bir bant aralığı belirlendi. Bu oranların daha fazla değişmesi durumunda ülkelerin para otoriteleri piyasalara müdahale edecek, bunun için döviz rezervlerini devreye sokacak, bu da yetmezse IMF'den kredi kullanacak. Ancak bu şartlardan sonra IMF'den izin alınarak devalüasyon yapılabilecekti.Bu sistem 15 Ağustos 1971 tarihinde ABD'nin Doların altın ile bağlantısını kopartması neticesinde çökmüştür. Bu tarihten sonra Doların altın olarak artık bir karşılığının olma zorunluluğu kalkmıştır.17/18 Aralık 1971'de Washington, Smıthosoian'da yapılan toplantı ile ABD karşısında Mark ve Yen başta olmak üzere ülkelerin paraları devalüe edildi.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Alberto Ivo Dormio / İtalya:MEM çok önemli çözümler sunuyorDünya globalleşmeye büyük umutlarla sarıldı, ama sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde beklenen olmadı. Globalleşmeyle kaynaklara ve teknolojiye daha kolay ulaşılacaktı, daha geniş pazar imkanları olacaktı, ama tam tersi oldu.Gelişmiş ülkelerde finansa yön veren büyük şirketler parayı, kaynakları, teknolojiyi tekelleştirdi. Bu tekeleşme aslında pazarın da daralmasına neden oldu. Globalleşme dünya için büyük bir hayal kırıklığı oldu.Tam bu noktada ortaya çıkan Milli Ekonomi Modeli tezi arayış içinde olan bizleri yeniden canlandırdı, umutlandırdı.MEM çok önemli çözümler sunuyor. Bu model iyi irdelenmeli, iyi değerlendirilmeli. Bu model üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalı. Böyle kapsamlı bir modelin matematiğine varıncaya kadar ortaya konulması gerçekten takdir edilmesi gereken bir durumdur.MEM bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır.
Dolayısıyla emisyonun devreye girebilmesi için ilk başta elde edilecek katma değerin ortada olması gerekmez. Emek ve üretim karşılığından kâr neticesi emisyonun genişletilmesi şartlı enflasyon rizikosunun olmaması içindir.
Enflasyon tehlikesinin önüne devlet geçerYukarıda saydığımız enflasyon rizikosu varsa da devlet, fiyat kontrollerindeki ısrarlı davranışı neticesi enflasyon tehlikesinin önüne geçebilir."Nasıl bir kur politikası" sorusuna cevap aramadan önce kambiyo sisteminin bugünkü durumuna ve de kısaca tarihçesine bakalım.Bugünkü kambiyo sisteminin temelleri 1944 yılında ABD'nde New Hemshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında yapılan bir konferans neticesinde ortaya çıktı. Dünya Bankası ve IMF'nin de temelleri de bu toplantıda atıldı1971 yılına kadar yürürlükte kalan bu sisteme göre 1 ons (yaklaşık 31 gram) altın= 35 ABD Doları olmak üzere dünya ülkeleri ulusal para birimlerini belli bir değer üzerinden ABD Dolarına endekslemiştir. Ulusal paraların maksimum yüzde 1 oranında aşağı ve yukarıya oynayabileceği bir bant aralığı belirlendi. Bu oranların daha fazla değişmesi durumunda ülkelerin para otoriteleri piyasalara müdahale edecek, bunun için döviz rezervlerini devreye sokacak, bu da yetmezse IMF'den kredi kullanacak. Ancak bu şartlardan sonra IMF'den izin alınarak devalüasyon yapılabilecekti.Bu sistem 15 Ağustos 1971 tarihinde ABD'nin Doların altın ile bağlantısını kopartması neticesinde çökmüştür. Bu tarihten sonra Doların altın olarak artık bir karşılığının olma zorunluluğu kalkmıştır.17/18 Aralık 1971'de Washington, Smıthosoian'da yapılan toplantı ile ABD karşısında Mark ve Yen başta olmak üzere ülkelerin paraları devalüe edildi.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Alberto Ivo Dormio / İtalya:MEM çok önemli çözümler sunuyorDünya globalleşmeye büyük umutlarla sarıldı, ama sonuçları itibariyle değerlendirildiğinde beklenen olmadı. Globalleşmeyle kaynaklara ve teknolojiye daha kolay ulaşılacaktı, daha geniş pazar imkanları olacaktı, ama tam tersi oldu.Gelişmiş ülkelerde finansa yön veren büyük şirketler parayı, kaynakları, teknolojiyi tekelleştirdi. Bu tekeleşme aslında pazarın da daralmasına neden oldu. Globalleşme dünya için büyük bir hayal kırıklığı oldu.Tam bu noktada ortaya çıkan Milli Ekonomi Modeli tezi arayış içinde olan bizleri yeniden canlandırdı, umutlandırdı.MEM çok önemli çözümler sunuyor. Bu model iyi irdelenmeli, iyi değerlendirilmeli. Bu model üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalı. Böyle kapsamlı bir modelin matematiğine varıncaya kadar ortaya konulması gerçekten takdir edilmesi gereken bir durumdur.MEM bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.