Ateşten günler!

Kelimenin tam anlamıyla ateşten günler yaşıyoruz.Bir tarafta IŞİD ve PKK operasyonları diğer tarafta Türk üslerinin Amerikan kullanımına açılması ve elbette aslında bir tiyatro olduğu itiraf edilen koalisyon görüşmeleri.Hakikaten de olağanüstü bir gündem.Meseleye genelde Ortadoğu, özelde de Türkiye açısından bakmak gerek.Önce genele bakalım.1- Yaşananlar ABD-İsrail ikilisinin İslam dünyasını talan planı olan Büyük Ortadoğu Projesi'nde yeni bir safhanın başladığını gösteriyor. Bu safhada doğrudan hedef olan ülkelerin başında Türkiye geliyor.2- AKP hükümetinden Adana İncirlik, Malatya, Batman ve Diyarbakır üslerini kullanma onayı alan (ortada TBMM kararı olmamasına dikkat) ABD, Ortadoğu'ya artık daha hakim. Bu sayede Suriye başta olmak üzere bölge ülkelerinin tepesine artık daha rahat binebilecek.3- AKP hükümetinden Türk üslerini kullanma onayı alan ABD aynı zamanda bu üsleri istediği ülkelere de kullandırabilecek. Artık ABD onayı ile yabancı bir ülke Türk üslerini kullanabilecek. ABD'nin bölgedeki en önemli ve gerçek müttefikinin İsrail olduğu dikkate alındığında bu kararla Türk üslerinin aynı zamanda İsrail'e de açıldığı sonucu ortaya çıkmıyor mu? Zaten Malatya Kürecik'e kurulan radarın bir numaralı görevinin İsrail'in güvenliği olduğu belirtilmiyor mu?4- ABD-İsrail ikilisi Büyük İsrail planını hızlandırmak istiyor. Bu amaçla Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinin birleştirilerek Akdeniz'e açılan bir koridor oluşturuluyor.İran ve Türkiye'den koparılacak parçalarla Kürdistan makyajlı büyük İsrail devleti projesini biran evvel gerçekleştirmek istiyorlar. IŞİD, ÖSO, El Nusra, PKK gibi terör örgütleri de bu hedefe giden yoldaki taşeronlardan bazıları.* * *Evet? Ortadoğu'da kurgulanan oyunda son durumu böyle özetlemek mümkün. Ana hedef sabit kalmak şartıyla yöntemler ve taşeronlarda konjontüre göre değişiklikler oluyor.* * *Peki Türkiye!Türkiye özeline geçecek olursak karşımıza çıkan tablo nedir?Önce AKP hükümeti daha doğrusu 'Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yapmak istiyor?' sorusunu sormamız lazım.Bu sorunun cevabı son gelişmelerin de nedenini ortaya koyuyor aynı zamanda.Türkiye bağlamında şu değerlendirmeleri yapmak mümkün sanırım;1- Her ne kadar koalisyon görüşmeleri sürse de Erdoğan'ın tek hedefi erken seçim. Kasım'da yapılacak bir erken seçimde AKP'nin yeniden tek başına iktidarı sağlanacak ve başkanlık sistemine geçilecek. Hedef bu! Hedefe ulaşmak için 7 Haziran'da AKP'den giden oyların geri alınması gerekiyor, o da yetmiyor daha fazlası gerekiyor. Çünkü Erdoğan'ın istediği tek başına iktidardan ziyade anayasayı değiştirecek bir çoğunluk. Bunun için 7 Haziran sürecinde '400 verin bu iş huzur içinde hallolsun' diyordu.Başkanlık sisteminin Türkiye için bölünme anlamına geldiğini söylemeye gerek yok sanırım.2- Hedefe ulaşmak için bir zamanlar 'ayaklarımızın altında' dedikleri milli duyguların okşanması ve yıllardır büyük bir özenle semirtilen ve şımartılan PKK ve IŞİD'in hedef alınıyormuş gibi yapılması gerekiyor.  Hedef alınıyormuş gibi diyorum çünkü sınırın sıfır noktasında halen IŞİD mayın döşüyor, hendek kazıyor ve hatta keskin nişancıları Mehmetçiği gözetliyor. O zaman siz hangi hedefleri vuruyorsunuz diye sormak gerekmiyor mu?3-Terörle mücadeleden ziyade erken seçime dönük olduğu görülen PKK ve IŞİD operasyonları için ABD'den onay alındığı ifade ediliyor. Bu onay karşılığında ABD'ye Ortadoğu'yu kontrol açısından stratejik öneme sahip üsler teslim edildi. Bu durumda karşımıza şöyle bir manzara çıkıyor, "Ver başkanlığı, al Ortadoğu'nun yani Müslümanların canına okuyacağın yeni üsleri" ABD İncirlik, Diyarbakır, Malatya ve Batman üslerini kullanarak Müslümanların kafasına çiçek atmayacağına göre AKP'nin verdiği bu izin tıpkı Irak işgalinde olduğu gibi Müslümanların üzerine bomba yağdırılması demek!Bu durumdan şu sonuç da çıkarılabilir mi acaba; Ankara'dakiler koltuklarını sağlama alma uğruna Ortadoğu'da yeni Müslüman katliamlarına onay verdi.Ne dersiniz!* * *Evet? Durum bu!Türkiye karanlık bir döneme girdi. Koltuk için dünyayı yakabilecek bir zihniyete karşı vatanımızı koru Allah'ım!Saygılar!..