27 Mayıs'tan sonraki çok partili sistem 1960'tan sonra iktidara geçen CHP, bir müddet idarede kalmıştır. Ancak 1965 yılında yapılan seçimde, Demokrat Parti'nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi tek başına iktidara gelmiştir. Bu devrede Adalet Partisi'nin gelişiyle, milletin içindeki inanç duygularına ve ihtiyaçlarına cevap vermek için İmam Hatip okullarının yaygınlaştırılması mümkün olmuştur. Bu dönemdeki idari sistem daha sonraları 1975 yılındaki Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetleriyle ülke idaresine gidilmiştir. Bunun yanında dış ülkelerin ve Özellikle Sosyalist Blokun etkisiyle ülkede komünizmin etkisi çoğalmış ve milletimiz -özellikle üniversite öğrencileri- cephelere bölünerek mücadele etmeye başlamıştır. O dönemde hemen hemen her gün sağ sol çatışmaları ve ölümlerle sonuçlanan çatışmalar oluyordu. Bu durum ise 1980'in 12 Eylül'üne kadar devam etmiştir. Ülkenin dünyadaki soğuk savaşın etkisiyle Komünizm tehlikesi gittikçe arttığı için inançlara daha çok önem verilmiş ve İHL -İmam Hatip Liseleri-nin Üniversiteye giriş yolları da açılmıştır. Bunun yanında diğer okullara da zorunlu din dersleri konmuştur. Bu dönemde ayrıca YÖK düzeni de benimsenmiştir. 1980 askeri iktidardan sonra 1983 yılında yeni kurulan ANAP'ın başındaki Turgut Özal devri başlamıştır. Bu devrede de dine karşı daha saygılı davranışlar benimsenmiş ve inançlara daha fazla önem verilmeye başlanmıştır. Daha sonra birçok siyasi sistemler ve devirler Türkiye'nin idaresinde rol almıştır. Günümüzdeki AKP'de 2.5 yıldan beri hükümet etmektedir. Türkiye bunun yanında bir "AB Karasevdasına tutulmuş" gibi ve süratle o yönde ülkedeki değişimleri yerine getirmeye çalışmaktadır. Bunları yaparken de AB'den adeta talimat üstüne talimat almakta ve onları yerine getirmeye uğraş vermektedir. Fakat Türkiye'de eski Sovyetler'in dünyaya saçtığı ateizm ve dine karşı bazı ters bakışlı kimseler ülkemizi bölmek için hala uğraş vermektedir. Üstelik eski devrelerde sol yumrukları havada o sistemi hararetle destekleyenlerin bazıları de şu anda belirli mevkilere gelmiş ve oradan da kendi fikirlerini etrafa yaymağa çalışmaktadır. Küreselleşme - sermaye empreyalizmi Bunun yanında günümüzde küreselleşme ve globalleşme ile dünyadaki sermaye terakümü ve neo-emperyalizm ile vahşi kapitalizm tehlikeleri de dünyayı kasıp kavurmaktadır. Dünyadaki politik emperyalizm şimdi yavaş yavaş bir ekonomik- sermaye emperyalizmine dönüşmektedir. Böylece Dünyadaki ekonomik - Milli kurumlar çökertilmekte- iflas ettirilmekte ve böylece geniş uluslararası sermayeye yol açılmaktadır. Tüm dünya ülkeleri emperyalist sermayeye ise pazar olmaktadır. Böylece Siyasi Emperyalizm yerini ekonomik emperyalizme bırakmış durumdadır. Bunun yanında kültür emperyalizmi de dolu dizgin devam etmektedir. Milli lisanlar ve gelenek görenekler ile kimlikler yıkılmakta ve herkese kendi kimliğinden hatta kendi dininden ve milletinden uzaklaştırmak için adeta beyin yıkamaları yapılmaktadır. Uluslararası Psikolojik baskı gittikçe çoğalmaktadır. Bu durum ise özellikle genç nesillere daha çabuk etki yapmakta ve onları vatanlarından uzaklaştırmakta ve yabancılaştırmaktadır. Korkunç ve acımasız şekilde psikolojik baskılar ve dezenformasyon şeklinde fikir saptırmaları ile uğraşılmaktadır. Bunun yanında dış sermaye İMF kalkınmakta olan bazı ülkeleri kendi pençeleri altında tutmakta ve tamamen kendi kontrolüne almak istemektedir. Birçok ülke bu duruma düşmekte ve çaresizlik içinde kıvranmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006