Sözde çözüm süreci, İsrail’den gelen sahte özür ve PKK’nın militanlarını sınır dışına çıkarması gibi olayları konuşmakla bizler meşgulken yeni anayasa süreci tıkır tıkır işliyor.
Anayasa’nın ilk üç maddesi şöyledir;
Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3- Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
Mevcut anayasanın dördüncü maddesi ise ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini teminat şöyle altına almaktadır:
Madde 4- Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Yeni anayasa sürecinde herkes sürecin içerisindeyken sadece millet bu sürecin dışında. Çünkü her geçen gün geçim sıkıntısı artan millet, başını kaldırıp da Türkiye’yi federasyona, bölünmeye götüren yeni anayasa sürecini takip edemiyor.
Hele de ortaya atılan başka şeylerle de gündem iyice karartılınca milletimiz vatanının geleceğini doğrudan etkileyen yeni anayasa yapım süreciyle ilgili hiçbir şey bilememektedir. Zannım o ki, milletimiz Türkiye’yi bir ve beraber kılan, üniter yapının temellerinin yok edildiği yeni anayasayı kucağına verildiği zaman bu acı gerçekle karşılaşacaktır. Elbette o zaman iş işten geçmiş olacaktır.
Bundan dolayıdır ki, yeni anayasanın son sayfası yazılıp, kapağı kapatılana kadar geçecek sürede Türkiye’nin gündemi suni konularla adeta bombardıman edilecek, milletin başını kaldırmasına asla izin verilmeyecektir.
Türkiye’yi federasyona çevirmek isteyenlerin önündeki en büyük engel mevcut anayasadaki yukarıda ifade ettiğimiz ilk üç maddedir.
“Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ibaresi anayasada var olduğu müddetçe federasyon hayalleri kuranlar bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Dolayısıyla yeni anayasa heveslilerinin hedefindeki maddeler ilk üç maddedir. Yeni anayasa yapılmasındaki asıl amacın bu değişmez maddelerin ortadan kaldırılması olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Bu ülkeyi bugüne kadar ayakta tutan, üniter bir yapının var olmasının, bir ve beraber olabilmemizin anayasadaki dayanakları bu yok edilmek istenen maddelerdir.
İlk üç madde anayasada var olmasına rağmen son 10 yılda Türkiye’de tartışılmayan şey kalmadı gibi.
Türklük tartışılıyor.
Din tartışılıyor.
Türkçe tartışılıyor.
Bayrak, İstiklal Marşı tartışılıyor.
Asker, devlet her şey tartışılıyor.
Bu gerçek ortadayken anayasanın ilk üç maddesinin yok edilmesi, Türkiye’de dün tartışılarak hazırlığı yapılan Türkiye binasının temellerinin tamamen ortadan kalkması anlamına gelecektir.
Anayasa’nın ilk üç maddesi şöyledir;
Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3- Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
Mevcut anayasanın dördüncü maddesi ise ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini teminat şöyle altına almaktadır:
Madde 4- Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Yeni anayasa sürecinde herkes sürecin içerisindeyken sadece millet bu sürecin dışında. Çünkü her geçen gün geçim sıkıntısı artan millet, başını kaldırıp da Türkiye’yi federasyona, bölünmeye götüren yeni anayasa sürecini takip edemiyor.
Hele de ortaya atılan başka şeylerle de gündem iyice karartılınca milletimiz vatanının geleceğini doğrudan etkileyen yeni anayasa yapım süreciyle ilgili hiçbir şey bilememektedir. Zannım o ki, milletimiz Türkiye’yi bir ve beraber kılan, üniter yapının temellerinin yok edildiği yeni anayasayı kucağına verildiği zaman bu acı gerçekle karşılaşacaktır. Elbette o zaman iş işten geçmiş olacaktır.
Bundan dolayıdır ki, yeni anayasanın son sayfası yazılıp, kapağı kapatılana kadar geçecek sürede Türkiye’nin gündemi suni konularla adeta bombardıman edilecek, milletin başını kaldırmasına asla izin verilmeyecektir.
Türkiye’yi federasyona çevirmek isteyenlerin önündeki en büyük engel mevcut anayasadaki yukarıda ifade ettiğimiz ilk üç maddedir.
“Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ibaresi anayasada var olduğu müddetçe federasyon hayalleri kuranlar bu emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Dolayısıyla yeni anayasa heveslilerinin hedefindeki maddeler ilk üç maddedir. Yeni anayasa yapılmasındaki asıl amacın bu değişmez maddelerin ortadan kaldırılması olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Bu ülkeyi bugüne kadar ayakta tutan, üniter bir yapının var olmasının, bir ve beraber olabilmemizin anayasadaki dayanakları bu yok edilmek istenen maddelerdir.
İlk üç madde anayasada var olmasına rağmen son 10 yılda Türkiye’de tartışılmayan şey kalmadı gibi.
Türklük tartışılıyor.
Din tartışılıyor.
Türkçe tartışılıyor.
Bayrak, İstiklal Marşı tartışılıyor.
Asker, devlet her şey tartışılıyor.
Bu gerçek ortadayken anayasanın ilk üç maddesinin yok edilmesi, Türkiye’de dün tartışılarak hazırlığı yapılan Türkiye binasının temellerinin tamamen ortadan kalkması anlamına gelecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024