İngiliz gazetesi Independent’ta yayınlanan bir haber ABD’nin Libya Büyükelçiliği’ne yapılan saldırı konusunda taşıdığım şüpheleri daha da artırdı.
Independent’a göre ABD, Bingazi saldırısı hakkında önceden uyarılmış.
Eğer iddia doğruysa ABD bu saldırıların olabileceğini bile bile Libya Büyükelçiliğini savunmasız bırakmış.
Zira güvenliğin sıfır olduğu bir ülkede ABD Büyükelçilikleri çok iyi korunuyor olması gerektiği halde Libyalı göstericiler, ABD Büyükelçiliğini 15 dakika içerisinde ele geçirmiş.
Ağzımdaki baklayı hemen çıkarayım, bence ABD Arap Baharı sürecinde ikinci merhaleye geçiyor. Bu merhaleye geçiş kolay olsun diye ABD kendi büyükelçisini harcamıştır.
İkinci merhale ne mi?
Arap Baharı süreciyle istikrarsız hale getirilen ülkelere bir bahane ile Amerikan askerinin yerleştirilmesi bence Arap Baharı’nın ikinci merhalesi…
İşte ABD’nin işgal için beklediği bu gerekçe Libya’da gerçekleşti.
Yemen’de de eli kulağında…
Libya’ya iki savaş gemisi ve eğitimli deniz piyadeleri gönderen ABD, Tomahawk füzeleri taşıyan USS Laboon ve USS McFaul gemilerini Libya açıklarına yerleştirdi.
Büyükelçiliğini göstere göstere gelen saldırılara karşı korumayan ABD’nin 4 diplomatının öldürülmesi üzerine Libya’ya apar topar asker göndermesi, bana 11 Eylül saldırılarını anımsattı.
Malumunuz 11 Eylül saldırıları Bush’un ifadesiyle ABD’nin Haçlı Seferine çıkmasının gerekçesi olmuştu.
Sonrasında Afganistan ve Irak işgal edildi.
BOP ve Arap Baharı projeleri İslam coğrafyasında huzur bırakmadı.
11 Eylül saldırılarının ABD’ye İslam coğrafyasına çöreklenebilmesi için beklediği gerekçeleri sağlamak için kendi içinden planlandığına dair şüpheler, aradan geçen bunca zaman zarfında daha da kuvvetlendi.
Haçlı Savaşı’nın gerekçesini kendisi planlayan bir ABD için, Arap Baharı’yla huzurunu, istikrarını kaybetmiş, orduları dağıtılmış Libya gibi ülkeleri işgal etmek için birkaç tane diplomatını feda etmek zor olmasa gerektir.
ABD’nin böyle gerekçeye ihtiyacı mı var diye soranlar olabilir.
Doğru, ABD’nin böyle gerekçeler planlamadan Libya gibi ülkelere asker gönderebilecek gücü var.
Fakat ABD’nin planları Libya’yla sınırlı değil, bugün yaşananlarla da sınırlı değil.
ABD’nin çok geniş bir coğrafyayı hedef alan ve uzun yıllar sürebilecek planları var.
İşte bu planlar uygulanırken hedef coğrafyadaki devletler ne kadar tepkisiz kalırsa ABD için uyguladığı planların maddi manevi maliyeti aşağı düşecektir.
Yani günübirlik bir plan olsaydı ABD böyle entrikalara başvurmazdı, ABD’nin planları büyük ve tehlikeli olduğu için hissettirmeden yapmak zorunda...
Büyükelçisi öldürülen ABD’yi şimdi kimse neden Libya’ya giriyorsun diye sorgulayamaz.
Zaten Arap Baharı’yla kargaşaya sürüklenen Libya gibi ülkeleri ABD’nin kendi haline bırakmayacağını biliyorduk.
Tahmin ettiğimiz gibi de oldu ve ABD askerlerini bu ülkelere gönderiyor.
Independent’a göre ABD, Bingazi saldırısı hakkında önceden uyarılmış.
Eğer iddia doğruysa ABD bu saldırıların olabileceğini bile bile Libya Büyükelçiliğini savunmasız bırakmış.
Zira güvenliğin sıfır olduğu bir ülkede ABD Büyükelçilikleri çok iyi korunuyor olması gerektiği halde Libyalı göstericiler, ABD Büyükelçiliğini 15 dakika içerisinde ele geçirmiş.
Ağzımdaki baklayı hemen çıkarayım, bence ABD Arap Baharı sürecinde ikinci merhaleye geçiyor. Bu merhaleye geçiş kolay olsun diye ABD kendi büyükelçisini harcamıştır.
İkinci merhale ne mi?
Arap Baharı süreciyle istikrarsız hale getirilen ülkelere bir bahane ile Amerikan askerinin yerleştirilmesi bence Arap Baharı’nın ikinci merhalesi…
İşte ABD’nin işgal için beklediği bu gerekçe Libya’da gerçekleşti.
Yemen’de de eli kulağında…
Libya’ya iki savaş gemisi ve eğitimli deniz piyadeleri gönderen ABD, Tomahawk füzeleri taşıyan USS Laboon ve USS McFaul gemilerini Libya açıklarına yerleştirdi.
Büyükelçiliğini göstere göstere gelen saldırılara karşı korumayan ABD’nin 4 diplomatının öldürülmesi üzerine Libya’ya apar topar asker göndermesi, bana 11 Eylül saldırılarını anımsattı.
Malumunuz 11 Eylül saldırıları Bush’un ifadesiyle ABD’nin Haçlı Seferine çıkmasının gerekçesi olmuştu.
Sonrasında Afganistan ve Irak işgal edildi.
BOP ve Arap Baharı projeleri İslam coğrafyasında huzur bırakmadı.
11 Eylül saldırılarının ABD’ye İslam coğrafyasına çöreklenebilmesi için beklediği gerekçeleri sağlamak için kendi içinden planlandığına dair şüpheler, aradan geçen bunca zaman zarfında daha da kuvvetlendi.
Haçlı Savaşı’nın gerekçesini kendisi planlayan bir ABD için, Arap Baharı’yla huzurunu, istikrarını kaybetmiş, orduları dağıtılmış Libya gibi ülkeleri işgal etmek için birkaç tane diplomatını feda etmek zor olmasa gerektir.
ABD’nin böyle gerekçeye ihtiyacı mı var diye soranlar olabilir.
Doğru, ABD’nin böyle gerekçeler planlamadan Libya gibi ülkelere asker gönderebilecek gücü var.
Fakat ABD’nin planları Libya’yla sınırlı değil, bugün yaşananlarla da sınırlı değil.
ABD’nin çok geniş bir coğrafyayı hedef alan ve uzun yıllar sürebilecek planları var.
İşte bu planlar uygulanırken hedef coğrafyadaki devletler ne kadar tepkisiz kalırsa ABD için uyguladığı planların maddi manevi maliyeti aşağı düşecektir.
Yani günübirlik bir plan olsaydı ABD böyle entrikalara başvurmazdı, ABD’nin planları büyük ve tehlikeli olduğu için hissettirmeden yapmak zorunda...
Büyükelçisi öldürülen ABD’yi şimdi kimse neden Libya’ya giriyorsun diye sorgulayamaz.
Zaten Arap Baharı’yla kargaşaya sürüklenen Libya gibi ülkeleri ABD’nin kendi haline bırakmayacağını biliyorduk.
Tahmin ettiğimiz gibi de oldu ve ABD askerlerini bu ülkelere gönderiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024