logo
10 NİSAN 2025

Anadolu'nun savunması Filistin'den başlar

24.01.2009 00:00:00


Bir süre önce İstanbul'da Yeni Mesaj gazetemizin organize ettiği çok önemli bir sempozyum gerçekleştirildi. "Filistin ve Ortadoğu'nun Geleceği" isimli sempozyum çok önemli bir boşluğu doldurdu elbette.Filistin ve Ortadoğu'da bugün ve geçmişte yaşanan olayları konuşmak ve bu olayları değerlendirmek elbette ki çok önemli ama bundan çok daha önemli olan şey yarını, geleceği ve çözümü konuşmaktı.Ve elbette çözüm Türk milletinin yeni lideri Prof.Dr. Haydar Baş bey tarafından kapanış konuşmasında ortaya kondu. Her bir bildirisinin ayrı bir yeri olan sempozyumun açılış konuşmasını sizlerle paylaşmak istedim sayın okurlar.Tebliğin sunucusu değerli yazarımız, milletimizin yeni ve genç aydınlarından olan sayın Ahmet Erimhan bey'e teşekkürlerimizi arz ederiz.Tarih babanın kalemini ele aldığı;  yalanı-gerçeği, doğruyu-yanlışı, samimiyeti-samimiyetsizleri, akan kana gece vakitlerinde sessiz sessiz ağlayanları ve de timsah gözyaşları dökenleri not ettiği son derece kritik günlerden geçiyoruz.Tarih baba hepimizi coğrafya ve medeniyetimiz, tarihimiz, insanlık ve vicdan sınavından imtihan ediyor. Bu sınavdan sınıfta kalmamız halinde korkarım ki sadece coğrafyamız, medeniyetimiz, insanlığımız, vicdanımız ve tarihimiz kaybetmeyecek aynı zamanda geleceğimizi de kaybedeceğiz. Bu anlamda Filistin'i ve Ortadoğu'yu konuşmak demek aslında Ankara'yı, İstanbul'u, Diyarbakır'ı, Edirne'yi konuşmak demektir.Filistin'de yenilmek ya da galip gelmek Anadolu'da yenilmek ya da galip gelmek demektir. Filistin'de atılan her taş sadece o toprakların savunulması için atılmıyor. Anadolu için de atılıyor demektir.İşin esası ise şudur:"Anadolu'nun savunması Filistin'den başlar!!!"Meselenin yürek kısmı bir tarafa bu vizyona inanmayanlar, en basit ifade ile bu ülkeye "yanlış yapıyorlar" demektir. Türkiye'nin içine sokulduğu ayrılıkçılık ve terörün arkasındaki gücü görmüyorlar demektir. Güce teslim olmuşlar demektir. Kısaca bu yüzyıllık tuzağı görmeyenler, hissedemeyenler ya kördür, ya sağırdır ya da lütfen ülkenin idare'sinden vazgeçsinler.

Türkiye'mizin maalesef  200  yıldır hiç değişmeyen bir kötü kaderi var! En pis işleri o işin zıddı ile ün yapmış adresler üzerinden hallettiriyorlar. Dini bir mevzuyu mu hallettirmek istiyorsunuz bu işi en dindar gözükenlere çözdürüyorlar. Mesela Heybeliada Papaz Okulunun açılmasının mücadelesini içinizdeki Hoca kılıklılara yaptırıyorlar! Ya da Apo'yu mu yaşatacaksınız örneğin, onun hayat yasasını en milliyetçi partilere çıkarttırıyorlar. Böyle bir psikolojik savaş taktiği uygulanıyor üzerimizde.

Buyurun size Filistin özelinde Erbakan örneği!.. 54. Necmettin Erbakan Hükümeti (28.06.1996-30.06.1997) iktidarda kaldığı 1 yıllık süre içinde Türkiye-İsrail ilişkileri en verimli dönemlerinden birisini yaşadı. "İsrail ile yaptığımız tüm anlaşmaları yırtıp atacağız" diyerek iktidara gelenler, 1 yıllık devri hükümetlerinde yırtıp atmak bir tarafa yeni anlaşmalara imzalar attılar. 28 Ağustos 1996 tarihinde Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasını, 23 Aralık 1996'da "Gümrük İdarelerinin Karşılıklı Yardımlaşmasına İlişkin Anlaşma"yı imzaladılar.Mayıs 1997'de Erbakan hükümetince imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte yaklaşık 200 ürüne uygulanan gümrük vergileri sıfırlandı. 28 Ocak kararlarına imza atmadık diyerek halkı yanıltanlar bu imzaları da inkar etmeye çalışıyorlar. Ama gerçek gün gibi ortada duruyor. Erbakan 30 Ocak 2007 tarihli Le Monde dergisine verdiği demeçte bu anlaşmaları imzaladığını şu cümlelerle  itiraf etmiştir:"Amerika ile yakınlaşmak istedim, onlar bana İsrail'i tavsiye etti. İsrail Savunma Bakanı'nı davet ettim. İsrail ile askeri işbirliği ve ekonomik anlaşma imzaladık. Bu anlaşmayı Amerika dikte etti. Ayrıca, Anadolu'da İsrail'le ortak askeri üs üzerinde görüştük. Ben bunlara karşı çıkamadım. Çünkü, o zaman askerler Mesut Yılmaz'ı iktidara getirir ve ANAP ile DYP yeni bir koalisyon kurardı."Hayati olduğuna inandığım şey Filistin'i ağzına alan herkesin öncelikle samimi olmasıdır. Çünkü Filistin'in bugün ihtiyacı olan en önemli şey, tank, top tüfek değil halka farklı Hakk'a farklı konuşan bölge liderlerdir. Yoksa bırakınız Ortadoğu ülkelerinin yardımını, Filistin daha 2006 yılında yenilmez denilen İsrail Ordusu'nu Filistin'e girdiğine gireceğine  pişman etmedi mi?Onun için Filistin'e ne yapabiliriz diye soranların evvel emirde, karanlık mahfillerde İsrail ile kol kola girmekten vazgeçmesi, İsrail ile stratejik ahbaplığa son vermesi ve iktidarı oralardan devşirmemesi gerekir. Aksi takdirde verdiklerini sizden Savunma İşbirliği Anlaşmaları ile çıkarırlar ya da sizi Filistin'de akan şehit kanlarına ortak ederler.

Ve hiç kimse yanlış anlamasın bu Filsitin'e olduğu kadar İsrail halkına da büyük bir iyiliktir. Bugün İsrail halkı da yöneticilerinin yaptığı yanlışlarla büyük bir güvenlik tehtidi altındadır. Belki bugün can vermiyorlar ama canları yanmaktadır. Ve geleceğin nasıl olacağını hiç kimse kestiremez.Sonuç olarak Filistin bizden çok şey istemiyor. İşgalci ile işbirliği yapmamamız, akan kanı durdurmaya emin olarak yetecektir. Aksi takdirde kaybeden sadece Filistin olmayacak. Bakınız ABD'nin Irak'ı işgale hazırlandığı günlerde Türkiye'ye gelen Rus kökenli entelektüel İsrael Şamir bize içine düştüğümüz fotoğrafı nasıl yansıtmıştı:"Sizin için üzgünüm dostlar. Siz Ortadoğu'nun çobanlarıydınız, şimdi kurtların yardımcısısınız. İnsanların hükümdarıydınız şimdi Para İmparatorunun kullarına hizmetkarsınız. Siz İslamın koruyucusuydunuz, şimdi İslam Mabedinin yıkılmasına seyirci kalıyorsunuz. Hükümetiniz sıkı pazarlıklar yapıyor...Soruyorum size, Arap kardeşlerinizin kanı kaç para eder? Bu size utanç getirecek. Batılı gazeteciler sizi aşağılayarak pazarlıkçılığınız ve paralı askerliğiniz üzerine yazıyor, karikatürler çiziyorlar. Bundan vazgeçmelisiniz. Allah Boğaz'daki bu muhteşem şehri size dar etmeden vazgeçmelisiniz. Tıpkı bir zamanlar Bizans'a dar ettiği gibi..."İsrael Shamir çok acı sözlerle, bir medeniyet ufku ve tarih perspektifi içinde adeta tüm kareleri durduruyor ve bize filmin tamamını hatırlatıyorduFakat kuşku yok ki Shamir'in en önemli sözleri, Bizans-İstanbul ve Türkiye bağlamında sarf ettiği şu tılsımlı cümlelerdi.    "Bizans adil olmadığı için İstanbul'u kaybetti, siz de bu yolda yürürseniz ülkenizi kaybedeceksiniz."İsrael Shamir Osmanlı İmparatorluğunu parçalayan güçlerle, bugün Ortadoğu'ya çöreklenenlerin aynı adres olduklarını tespit ediyor. Sonrada bu topraklarda yakılan ateşin ulaşacağı noktayı şu cümlelerle ve kendine has üslubuyla ortaya koyuyor;"Bu güçler Kudüs'ün El-Aksa Camii'nin alınmasını istiyorlar. Amaçları Harem-i Şerif'in altın kubbesini yıkmak. Bu olanlar ve olacaklar Bağdat'a Amerikan füzeleri yağarken ve Amerikan askerleri Anadolu üzerinden Musul'a yürürken olacak. İşgalin kilometre taşlarını ise Türkiye'nin 'İslamcı hükümeti' döşüyor."

Bu hakikat avcısı, sözlerini gördüğünüz üzere sakınmadan ifade ediyor.  Hakikat tüm çıplaklığı ile ortada? Hükümet dışarıda doğruyu söyleyip, mahkemede şaşıyor. Geçtiğimiz günlerde evvel İsrail'in kınanması için Meclis Önergesi veren muhalefet'in teklifine AKP Grup Başkan Vekili Başbakan'ı kasıtla "yukarısı müsaade etmiyor" diyerek red cevabı veriyor. Ankara'da İsrail Büyükelçisi'nin "%100 memnunuz" dediği bir iktidar var. Yazık ki İsrail'in şansı, Filistin'in şanssızlığı budur. Sonuç: Türkiye bu akan kanı durdurabilir. Çünkü Dr. Amikam Nechami' diyor ki;"İsrail Dış politikasında Türkiye'nin önemi ABD ve İngiltere'den daha az değildir."Ve bir başka İsrailli diplomatın değerlendirmesi:"Türkiye'nin İsrail ile güçlü ilişkileri parayla ölçülemez değerdedir. ( Stratejik İttifak sh.211)Washington Instutine'denı Alan Makovskyk'nin sözleri:"Türkiye ile İsrail arasında yakın ilişkilerin kurulması Soğuk Savaş döneminden sonra Ortadoğu'da yaşanan en önemli stratejik gelişmedir."

Bilmiyorum ne demek istediğimizi bu açıklamalar yeterince izah ediyor mu? Bugün İsrail'i ayakta tutan, yaşatan 3 ülkeden birisi Türkiye! Dolayısı ile İsrail'i durdurmanın yolu Türkiye'nin İsrail'e verdiği desteğin değerinden geçmektedir. Şayet Türkiye "İsrail'e hayat suyu veren ülke" rolünden vazgeçerse İsrail'in de azgınlığı aynı oranda duracaktır.Aksi takdir de ne olur?Sonuç değişmez:Biz kaybederiz ama Filsitin kaybetmez:Çünkü 20 yüzyılda kaybedilmiş bir İstiklal savaşı yoktur"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Adem Birinci / diğer yazıları
Okullar tatil
Ankara'da kar ve fırtına bekletisi
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
Okullar tatil
Ankara'da kar ve fırtına bekletisi
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.