Tarihten bir sayfa/işkembeden bir sayha (mükerreren):
Titrek Paşa Fermanı!
M.Ö. 21. yüz yılda yaşadığı rivayet olunan Titrek Paşa,
halkın olur-olmaz,
yerli-yersiz,
hırlı hırsız,
arlı-arsız yaptığı ve tamamen yağ kokan hareketlerinden gıcık kapması üzerine bir ferman yayınlar.
Ünlü tarihçi Fermanî'nin bildirdiğine göre 1.Yağcıbaşı Hüsmen Paşa tarafından kaleme alınan bu fermanda şu hususlar yer alır.
a- Teb'adan hiçbir kul Titrek paşanın yanında yüksek sesle hapşırmayacaktır. Zira padişahımız efendimiz nemden kapmakta olup hapşırma anında yüksek dozajda nem oluşmaktadır. Padişahımızın bir anlık rahatsızlığı ülke mesailinin ehliyetsizler eline geçmesine sebep olmaktadır. Maazallah!
b- Teb'adan hiçbir kul, padişahımız efendimizin yanından azamî kaplumbağa hızından fazla bir hızla geçmeyecektir. Oldukça duyarlı ve duvarlı bir yapısı olduğu için bundan daha yüksek hız kendilerinin dengesini bozmakta ayakta durmasını engellemektedir. Padişahımızın dengesini bozanın yengesi, nevbesini bozanın ebesi derdest edilecektir.
c- Dersaadet'in belirlediği ölçülerin dışında bir sertlikte musafaha/tokalaşma da yasaktır. Bazı haddinin-hududunu bilmez nankörler sırf yağcılık olsun diye padişahımızın elini sıkıca kavramakta, parmaklarının incinmesine, kemiklerinin aşınmasına sebebiyet vermektedir. Yazdığı rubailer yüzünden oldukça narin bir hal içre olan parmakları artık iş yapamaz hale gelmiştir.
d- Yağcı başı Hüsmen'in cülüs ve fulüs merasimlerinde padişahımızın hemen ensesinde seyr-ü sefer içinde olması da bazı akaidi bozuklarca yanlış yada tak yanlı yorumlanmaktadır. Bunun tek esbap-i mücibesi; padişahımız efendimizin ağzından çıkacak her cümlenin zabt-ü rabt edilip bir sonraki kuşağa salimen ulaştırılmasıdır.
e- Hekim başının çok iyi çok iyi demesinin aksine padişahımızın sağlığının dedi-kodu konusu yapılması harici hainlerin bir tesisesidir, kanılmaya.
f- Sabah sporunda ve keklik avında padişahımızın etrafının muhafızlar tarafından sarılması sadece padişahımıza nazar-göz değmemesi için olmasına rağmen bu en tabii hal bile istismar edilmektedir. Bu konuları halka açık arz şeklinde konuşmanın cezası 70 kırbaçtır, biline.
g- Padişahımız efendimizin failatün-failatün-failün vezninde yürümesi hem şairliğindendir, hemi de israfa karşı çok duyarlı olduğundan yeni serilen saray halılarının yıpranmaması içindir, öküz altında düve aranmaya.
h- Padişahımız efendimizin, tıpkı sahilde seyr-ü sefer halinde pengueni çağrıştırır yürüyüşü, özellikle pisi pisigillerden hayvanlara olan sevgisindendir. Her türlü hayvana olan sevgisi yanında kuzulaşmış kurda, kanat çırpmaz kuşa, baldan kesilmiş arıya ve karalara bürünmüş akgüvercine karşı da çok duygusal bir hal içredir.
i- Hekimbaşı'nın tebyin buyurmasının aksine bazı kem zihniyetli zevatın, hariçteki zerzevatla ittifak ederek ille padişahımız efendimizin elim bir emraz ile malul, az biraz melül, biraz da zelül olduğu iddiaları, devlet-i muazzamanın hazinesi ağzına kadar ak akça ile dolu olmasından rahatsız olmaları yüzündendir, müstekiz/uyanık oluna.
j- Padişahımız efendimizin yürürken ve özellikle de merdubandan nüzül ederken birden düşer gibi yapması numaradan olup, muhafızların rikkat ve dikkatini ölçmek içindir. Bağdehu kendi imkanlarıyla kalkması bunun en açık delidir.
Titrek Paşa Fermanı!
M.Ö. 21. yüz yılda yaşadığı rivayet olunan Titrek Paşa,
halkın olur-olmaz,
yerli-yersiz,
hırlı hırsız,
arlı-arsız yaptığı ve tamamen yağ kokan hareketlerinden gıcık kapması üzerine bir ferman yayınlar.
Ünlü tarihçi Fermanî'nin bildirdiğine göre 1.Yağcıbaşı Hüsmen Paşa tarafından kaleme alınan bu fermanda şu hususlar yer alır.
a- Teb'adan hiçbir kul Titrek paşanın yanında yüksek sesle hapşırmayacaktır. Zira padişahımız efendimiz nemden kapmakta olup hapşırma anında yüksek dozajda nem oluşmaktadır. Padişahımızın bir anlık rahatsızlığı ülke mesailinin ehliyetsizler eline geçmesine sebep olmaktadır. Maazallah!
b- Teb'adan hiçbir kul, padişahımız efendimizin yanından azamî kaplumbağa hızından fazla bir hızla geçmeyecektir. Oldukça duyarlı ve duvarlı bir yapısı olduğu için bundan daha yüksek hız kendilerinin dengesini bozmakta ayakta durmasını engellemektedir. Padişahımızın dengesini bozanın yengesi, nevbesini bozanın ebesi derdest edilecektir.
c- Dersaadet'in belirlediği ölçülerin dışında bir sertlikte musafaha/tokalaşma da yasaktır. Bazı haddinin-hududunu bilmez nankörler sırf yağcılık olsun diye padişahımızın elini sıkıca kavramakta, parmaklarının incinmesine, kemiklerinin aşınmasına sebebiyet vermektedir. Yazdığı rubailer yüzünden oldukça narin bir hal içre olan parmakları artık iş yapamaz hale gelmiştir.
d- Yağcı başı Hüsmen'in cülüs ve fulüs merasimlerinde padişahımızın hemen ensesinde seyr-ü sefer içinde olması da bazı akaidi bozuklarca yanlış yada tak yanlı yorumlanmaktadır. Bunun tek esbap-i mücibesi; padişahımız efendimizin ağzından çıkacak her cümlenin zabt-ü rabt edilip bir sonraki kuşağa salimen ulaştırılmasıdır.
e- Hekim başının çok iyi çok iyi demesinin aksine padişahımızın sağlığının dedi-kodu konusu yapılması harici hainlerin bir tesisesidir, kanılmaya.
f- Sabah sporunda ve keklik avında padişahımızın etrafının muhafızlar tarafından sarılması sadece padişahımıza nazar-göz değmemesi için olmasına rağmen bu en tabii hal bile istismar edilmektedir. Bu konuları halka açık arz şeklinde konuşmanın cezası 70 kırbaçtır, biline.
g- Padişahımız efendimizin failatün-failatün-failün vezninde yürümesi hem şairliğindendir, hemi de israfa karşı çok duyarlı olduğundan yeni serilen saray halılarının yıpranmaması içindir, öküz altında düve aranmaya.
h- Padişahımız efendimizin, tıpkı sahilde seyr-ü sefer halinde pengueni çağrıştırır yürüyüşü, özellikle pisi pisigillerden hayvanlara olan sevgisindendir. Her türlü hayvana olan sevgisi yanında kuzulaşmış kurda, kanat çırpmaz kuşa, baldan kesilmiş arıya ve karalara bürünmüş akgüvercine karşı da çok duygusal bir hal içredir.
i- Hekimbaşı'nın tebyin buyurmasının aksine bazı kem zihniyetli zevatın, hariçteki zerzevatla ittifak ederek ille padişahımız efendimizin elim bir emraz ile malul, az biraz melül, biraz da zelül olduğu iddiaları, devlet-i muazzamanın hazinesi ağzına kadar ak akça ile dolu olmasından rahatsız olmaları yüzündendir, müstekiz/uyanık oluna.
j- Padişahımız efendimizin yürürken ve özellikle de merdubandan nüzül ederken birden düşer gibi yapması numaradan olup, muhafızların rikkat ve dikkatini ölçmek içindir. Bağdehu kendi imkanlarıyla kalkması bunun en açık delidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024