Bir bina kurmuşlar temelleri yalan üzerine atılmış, duvarları göz boyama ve kandırmaca ile örülü, çatısı yaygın propaganda ile çatılmış.
Böyle bir binanın üst üste dizilmiş küplerden bir farkı yok, en alttan bir küp çektiniz mi seyreyleyin gümbürtüyü.
İki seneden beri kanayan bir yara olan Suriye konusu, BOP’un hayata geçirilmesi denemelerinden birisi… Hal böyle olunca, o diyardan gelen haberler söz konusu proje sahiplerinin, taşeronlarının, amele olarak çalışanlarının süzgecinden geçerek Türk kamuoyuna yansıyor.
Bu mantığa göre hedefe ulaşmak için her yol mubah ya, gelsin yalanlar, göz boyamalar, tam ters çevrilip servis edilen haberler…
Üst üste yığılan yüzlerce küp misali…
Oyun Beşar Esad’ın zalimliği üzerine, ülkede terör estirenlerin ise mücahitliği, kahramanlığı üzerine kurulmuş aylardır devam ediyor.
En tepedeki yöneticilerden, ülkeyi yöneten siyasi kadronun mahalle teşkilatlarına kadar hemen hepsi kendilerine ezberletilen bu yalanları akşam-sabah köpürtüp duruyorlardı.
İşte tam bu sırada Sayın Prof. Dr. Haydar Baş çıktı, hem de Almanya’da bir programda bunların küp yığınlarının en altından bir küpü çekti ve yalandan yaptıkları kule tuz-buz oldu.
Suriye’de korkunç projelerin hayata geçirileceğini daha önceden ifade ettiğine işaret eden BTP Lideri, burada birçok Kerbela’ların yaşanacağını dile getirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bunların hepsi de Esad’a mal edilecek. Esad şu anda Hz. Hüseyin’in rolünde. Bunu hiç unutmayın. Hz. Hüseyin’in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye’dekiler başta olmak üzere... Size soruyorum: Esad’ın iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail... Eğer Esad ABD ve İsrail’e evet deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti... O halde ölçü ortada…”
Yalan üzerine bina ettikleri, duvarlarını BOP’un tuğlaları ile ördükleri ve iki senedir hacısıyla hocasıyla sığındıkları o kulede Esat zalimdi, kendi halkını katleden katil idi ve fakat adına muhalefet dedikleri o güruh ise Suriye’nin evlatları idi, kahramanlardı ve mücahitlerdi!..
Sayın Haydar Hoca hem kulelerini başlarına yıktı hem de iki senedir yuttukları yalanları açık etti.
Kuleleri yıkıldı şimdi sığındıkları “sitelerinde” gürültü çıkarıyorlar.
Böyle bir binanın üst üste dizilmiş küplerden bir farkı yok, en alttan bir küp çektiniz mi seyreyleyin gümbürtüyü.
İki seneden beri kanayan bir yara olan Suriye konusu, BOP’un hayata geçirilmesi denemelerinden birisi… Hal böyle olunca, o diyardan gelen haberler söz konusu proje sahiplerinin, taşeronlarının, amele olarak çalışanlarının süzgecinden geçerek Türk kamuoyuna yansıyor.
Bu mantığa göre hedefe ulaşmak için her yol mubah ya, gelsin yalanlar, göz boyamalar, tam ters çevrilip servis edilen haberler…
Üst üste yığılan yüzlerce küp misali…
Oyun Beşar Esad’ın zalimliği üzerine, ülkede terör estirenlerin ise mücahitliği, kahramanlığı üzerine kurulmuş aylardır devam ediyor.
En tepedeki yöneticilerden, ülkeyi yöneten siyasi kadronun mahalle teşkilatlarına kadar hemen hepsi kendilerine ezberletilen bu yalanları akşam-sabah köpürtüp duruyorlardı.
İşte tam bu sırada Sayın Prof. Dr. Haydar Baş çıktı, hem de Almanya’da bir programda bunların küp yığınlarının en altından bir küpü çekti ve yalandan yaptıkları kule tuz-buz oldu.
Suriye’de korkunç projelerin hayata geçirileceğini daha önceden ifade ettiğine işaret eden BTP Lideri, burada birçok Kerbela’ların yaşanacağını dile getirdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bunların hepsi de Esad’a mal edilecek. Esad şu anda Hz. Hüseyin’in rolünde. Bunu hiç unutmayın. Hz. Hüseyin’in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye’dekiler başta olmak üzere... Size soruyorum: Esad’ın iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail... Eğer Esad ABD ve İsrail’e evet deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti... O halde ölçü ortada…”
Yalan üzerine bina ettikleri, duvarlarını BOP’un tuğlaları ile ördükleri ve iki senedir hacısıyla hocasıyla sığındıkları o kulede Esat zalimdi, kendi halkını katleden katil idi ve fakat adına muhalefet dedikleri o güruh ise Suriye’nin evlatları idi, kahramanlardı ve mücahitlerdi!..
Sayın Haydar Hoca hem kulelerini başlarına yıktı hem de iki senedir yuttukları yalanları açık etti.
Kuleleri yıkıldı şimdi sığındıkları “sitelerinde” gürültü çıkarıyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025