Dolar bazında altın (XAUUSD) 2012 yılından bu yana cazibesini kaybetmiş durumda; deyim yerindeyse 1800 dolardan başlayan ve Haziran 2013'e kadar devam eden çöküş sürecinden bir türlü kurtulamadı ve yaklaşık 5 yıldır 1 Ons (31.10 gr) altın 1350 dolar ile 1050 dolar arasındaki dalgalanmasını sürdürüyor.
Bir kapitalist ekonomist gözü ile bakıldığında altının düşüş sürecindeki etkenler aslında ortadan kalkmış değil. Altın çıkarmanın (altın madeni işletmenin) maliyetlerinin teknolojik imkânlarla birlikte sürekli düşmesi, Amerika Merkez Bankası FED'in faiz artırımına gitmesi ve bu eğilimi devam ettirmesi ve Hindistan'ın altın talebini yavaşlatması düşüşün ardındaki önemli nedenler arasında.
Ve yine bir ekonomist gözü ile yakın vadede de devletlerarası anlaşmazlıklar ve jeopolitik nedenler dışında altının yükselişini destekleyebilecek farklı bir etken de pek görülmüyor.
Başka bir deyişle; küresel bir savaş ya da yıkım olmadığı sürece altın yeni bir çöküşe hazırlanıyor yorumları yavaş yavaş ağır basmakta.
Daha da geniş bir açı ile bakıldığında da altının geleceği gerçekten karanlık mı?
Sorumuza net bir yanıt vermeden önce altın ve gümüş gibi değerli madenlerin kendi değerini üzerinde taşıyan emtialar olduğunu ve bu sebeple günümüzde de hem kişisel yatırım aracı hem de devletler için rezerv değer niteliğine sahip olduğunu belirtmemiz gerekir.
Bu durumda altın cazibesi sebebi ile uzun vadedeki çizgisi içerisinde kısa ve orta vadeli spekülatif (yönlendirilmiş) dalgalanmalara yüksek derecede maruz kalan bir emtiadır.
Küresel ölçekte altın fiyatının nasıl yönlendiğini başka bir yazımıza saklayalım ve mevcut durumu gözden geçirelim.
ABD para birimi olan Amerikan Doları küresel para piyasasında ağırlığını korumaya devam ettiği (özellikle devletlerin kasasında rezerv para olarak saklandığı) müddetçe Amerikan Merkez Bankası para politikalarının altın üzerindeki etkisi ağırlıklı olmaya devam edecektir. Faiz artışı da devam ettiği sürece batılı ülkelerde yüksek faizden yararlanmak isteyen küçük-büyük yatırımcılar ellerindeki altını dolar ile değişmeye devam etmekte bu da mevcut arz-talep dengesini arz çokluğu talep azlığı neticesinde altın aleyhine bozmaktadır.
Dolayısıyla yakın vadede örneğin önümüzdeki 6 ay boyunca yeni dip noktaların oluşması muhtemel görünmekle birlikte gözden kaçırılmaması gereken iki önemli husus vardır.
Dünya ekonomisi çok daha zayıf ve kırılgan bir noktaya doğru sürüklenmekte ve çok sayıda devlet rezervlerindeki altın miktarını yavaş yavaş arttırmaktadır. Benzeri durum küresel yatırım danışmanları raporlarında da mevcuttur; 2020'den itibaren ekonomik darboğazların yaşanacağı öngörülmektedir.
Sorumuzun yanıtına gelince…
Büyük yatırımcılar ve büyük devletler, küçük yatırımcılar üzerinden zengin olmayı severler, hele ki küresel ölçekte kabul gören başka bir deyimle yaygın olarak kullanılan bir yatırım aracı söz konusu olunca.
Büyük yatırımcılar ve büyük devletler, küçük yatırımcılar üzerinden zengin olmayı severler, hele ki küresel ölçekte kabul gören başka bir deyimle yaygın olarak kullanılan bir yatırım aracı söz konusu olunca.
Dolayısıyla önümüzdeki ayların ve hatta bir yılın içerisinde altın için 'düştü, daha da düşecek' haberlerinin çoğalması muhtemeldir ve altının ons değerinin yeni dip noktalara doğru inmesi de beklenebilir.
Tam da bu noktada bilinmesi gereken ise birilerinin ucuz altını usulca topladığıdır.
Medya aracılığı ile kitleler bir hayale inandırılır. Ve kapitalizm de tam olarak budur.
Ve son olarak… Değerlendirmelerimiz kesinlikle bir yatırım tavsiyesi değildir, olası kayıplarınızda sorumluluk kabul edilmez.
"Âdemoğlunun bir vadi dolusu altını olsa ikinci bir vadinin de (altınla dolu) kendisinin olmasını ister."
En güzel sözü Resûlullah (s.a.v.) söyledi.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020