Arkadaşlarımızdan bazıları, bazı insanların "Ehl-i Kitab'ın da bizim gibi namaz kıldığını, Allah'a ibadet ettiğini" iddia ettiklerini söylüyorlar ve bunlara nasıl cevap vereceklerini bilmediklerinden, bu mevzuda bizden yardım istiyorlar.Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın, "Rahmeten li'l-Âlemin Hz. Muhammed" adlı eserinde güzel bir üslupla bu mevzu üzerinde durulduğu için oradan alıntı yapmayı uygun buldum."İnsanları Allah'a ulaştıran tek yol, dindir. Bu dinin adı da İslam'dır. İslam ilk insana ve ilk peygamber Hz. Âdem ile başlayan ilahi dinin adıdır. Hz. Âdem Safiyyullah Efendimizden sonra bütün peygamberlere ve son peygamber Hz. Muhammed Efendimiz'e gelen din yine İslam dinidir. Hz. Âdem'le başlayan İslam, bütün zamanlarda itikadî olarak aynı esasları beyan etmiştir. Peygamberlere gelen dinde itikad, ibadet, muamelat hükümleri ile ilgili ahkâm-ı ilahiye yer almaktadır. Hiçbir peygamber döneminde itikad esaslarında değişiklik olmadığına göre, değişen kural ve kaideler, zamanın ihtiyaçlarına cevap verecek muamelata ait konular, ibadetin şekillerini belirleyen hükümlerdir. Peygamberler hep kendinden evvelkileri doğrulayıcı ve geleceği müjdeleyici olmuşlardır.Nitekim Kur'an-ı Kerim'de; 'Bir vakit ki, Meryem'in oğlu İsâ dedi ki: Ey İsrâiloğulları? Şüphe yok ki, ben, benden önce olan Tevrat'ı tasdik edici ve benden sonra Ahmet isminde gelecek bir peygamber ile müjdeleyici olarak sizlere Allah'ın Resûlüyüm. Vakta ki, onlara açık mucizeler ile geldi, dediler ki: Bu bir apaçık sihirdir.' (Saff: 61, 6). Ahkâm-ı şeriyyeye ait hükümlerin değişmesine nesh denir. Son peygamber Muhammed Mustafa'ya (s.a.a.) gelen ahkâm-ı şeriyye, kendinden evvel gelen şeriatların kurallarını neshetmiştir. Bu sebeple mensuh olmuş olduğundan, geçmiş peygamberlerin şeriatlerine göre amel etmek caiz değildir.Bugün ise, bu meselede şu ayet-i kerime delil gösterilerek Musevi ve İsevilerin de Cennetlik olduğu iddia edilmektedir: 'Şüphe yok ki, mü'minler ile Yahudilerden ve Hıristiyanlar ile Sabiîlerden herhangi kimseler Allah Teâlâ'ya, âhiret gününe iman edip sâlih amellerde bulunmuş olurlarsa onlar için Rabbları katında mükâfatlar vardır. Ve kendilerine asla korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaklardır.' (Bakara: 2, 62).(Devamı yarın?)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016