İsrail malları boykot ediliyormuş. Bence ilk önce 'mal' tabirinin kapsama alanını iyice tespit etmek gerekir. Biz madde boyutundan gidelim.
Ülkemizde bu tip boykot çağrıları ilk kez mi yapılıyor? Hayır. İsrail, ABD veya AB'nin katliamları uzun süreli ve cinayetleri 4 veya 5 rakamları sayılara ulaştığında bu tip çağrılar başlıyor.
Siyonizm ve emperyalizmin katliamları bitmek bilmediği için bu tip boykot çağrıları da devam ediyor. Bundan dolayı 'mal' tabirinin kapsamını iyice belirlemek lazım, dedim.
Bilmem kaçıncı İsrail katliamlarından sonra medya ve sosyal medyada ülkemizde üretilen İsrail patentli ürünler ve küresel markalara karşı aynı boykot çağrıları başladı.
İlginç olan ise bu çağrıları tertipleyenlerin yayınladıkları listeler. Aklı olanlar bu listeye bakınca, 'ulan bu ülke resmen yabancı ürün ve markalarının pazarı olmuş, kim bu devlet ve milleti yabancı pazarı haline getirdi' diye sorar.
Ama pek kimse sormuyor. Bunlardan birisi de DİB Başkanı Ali Erbaş. Bu başkan, Kasım ayının ilk haftası çıktı dedi ki; "Siyonizm'i destekleyen firmaların ürünlerinin kararlı ve devamlı bir şekilde boykot edilmesi, zulüm ve zalimle her yönüyle mücadele edilmesi büyük öneme sahiptir".
Hassasiyete bakar mısınız?
Ali Erbaş'ın bu açıklamalarından sonra İstanbul'da ünlü bir kahve markasının mekanını birileri bastı. Camları kırdı, müşterilerin masalarını dağıttı. Neden? İsrail mallarını boykot ediyorlarmış.
Bir başkalarının hedefi hamburgercilerdi. Mekanlara saldırdılar, taşladılar, zarar verdiler.
En basitinden anlatayım. Bu işletmelerin sahipleri Türk vatandaşı, müşteriler Türk vatandaşı veya misafir (turist). Artı bu işletmeler hükümetin verdiği izin ile faaliyet gösteriyor ve vergi veriyorlar.
1- Ali Erbaş tetikçilik mi yapıyor?
2- Eğer tepki gösterilecekse bu tepkinin odağı bu tip mekan ve markalar mı olmalı yoksa bu markaların satışına ve mekanların işletmesine izin verenler mi olmalı?
3- Savcılar, Ali Erbaş hakkında toplumu galeyana getirme babında dava açacaklar mı?
4- Yarın Alman mallarını boykot, çağrıları yapılırsa Ali Erbaş'ın bindiği özel Mercedes taşlanır mı?
Ey Ali Erbaş!
Eğer bu boykot çağrısını imanından dolayı yapmışsan (!) bu hafta hutbelerde, İsrail ile işbirliği yapan İslam ülkelerini ve AKP iktidarını, İsrail ile işbirliğini kesmeleri konusunda uyar. Bu işbirliğini hakkında NAS var, de. O NAS'ları (ayet ve hadisleri) ben, sana atarım.
Asıl boykot İsrail ile işbirliği yapanlara olmalıdır
Yıllardır bu boykot çağrıları yapılırken bizler, 'İsrail mallarını değil, İsrail ile dost olanları, işbirliği yapanları boykot edin' dedik.
Şimdi o kahveciyi taşlayanlara, hamburgerci taşlayanlara Anadolu Ajansının 11 ay önceki başlığını hatırlatayım.
AA Aralık 2022'de şu başlığı atmıştı: 'Türkiye'nin İsrail'e ihracatı rekor düzeye ulaştı'
Türkiye'nin, İsrail'e ihracatı 6 milyar 111 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak-kasım rakamına ulaşırken, söz konusu rekora en büyük katkı çelik sektöründen geldi.
Ne satıyoruz?
Çelik, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, Hazır giyim ve Konfeksiyon, Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri, Otomotiv Endüstrisi, Demir ve Demir Dışı Metaller, Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri, Elektrik ve Elektronik, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri, Mücevher.
4 milyar dolar civarında da ithalatımız var. Ne alıyoruz? İlk aklınıza gelen GDO'lu tohumlar. Başka yaş ve kuru meyve, sebze; tatlı, gıda endüstrisi için ham madde. Ramazanlarda 'Kudüs hurması' diye satılan iri hurmalar bile İsrail malı.
Hadi buyurun! İsrail bugün mü vahşileşti? İsrail bugün mü soykırıma başladı?
İsrail'in çeliğini ver, suyunu, yemini ver, enerjisini, hava güvenliğini sağla, pilotlarına eğitim sahası aç sonra da 'zalim İsrail, kahrolsun İsrail, katil Netenyahu, Netenyahu gidicidir, bebek katilidir' de.
İnsanımız kanar bunlara! Ya Tanrı kanar mı bunlara?
İsrail altın çağını AKP ile yaşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) özel ticaret sistemi verilerine göre AK Parti iktidarının başladığı 2002 yılında Türkiye'nin İsrail'e ihracatı 861,4 milyon dolar; İsrail'den ithalatı ise 544,5 milyon dolar idi. 2022'de ihracat 6,74 milyar dolara yükselirken ithalat da 2,17 milyar dolara çıktı. Ticaret hacmi de 1,41 milyar dolardan 8,91 milyar dolara ulaştı. Buna göre ticaret hacmi son 20 senede yüzde 532 artış gösterdi.
Alparslan Bayraktar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan 7 Kasım'da A Para kanalının yayınında konuştu.
Bayraktar, "Böyle bir atmosferde bu kadar büyük bir vahşetin, insanlık dramının yaşandığı ortamda, herhangi bir projeden konuşmak, insanlığa, insanlığımıza oradaki kardeşlerimize karşı saygısızlık olur.
"Bizim bu saatten sonra konuşacağımız tek şey, acaba Gazze'nin elektrik, su, gıda ihtiyacını nasıl giderebiliriz, bu olabilir. Tek proje bu olur." dedi.
A Para'nın spikeri de, 'Sayın Bakanım! Daha önce yapılmış yüzlerce anlaşmayı askıya alma planınız var mı' diye sormadı, soramadı.
Yani eski anlaşmalara devam. Bu şatlarda yeni anlaşma ve projeler ayıp olur.
İlla boykot diyenler
1 Kasım'da İsrail'deki süpermarket zincirleri, Gazze'deki katliama dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından rahatsız olup, Türkiye'den ithalatı durdurma kararı aldılar.
Boykot böyle olur. Hadi '3' harfli market zincirleri C. Erdoğan'a sahip çıkın.
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025