AİHM'e başvuracaklarını açıklayan Prof. Dr. İzzettin Doğan, Başbakan'ın "Yargı mensupları Alevi Dedeleri'nden talimat alıyor" sözleri için "Başbakanın ipe sapa gelmez sözlerini üzüntüyle karşıladık" dedi
Cem Vakfı Genel Başkanı ve Alevi Vakıfları Federasyonu Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, iki bine yakın Alevi vatandaşın, Ankara 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde Başbakanlık aleyhine açtığı davanın reddedilmesi, Danıştay 10'uncu Dairenin de bunu onaması üzerine, davayı AİHM'e götürme kararı alındığını açıkladı. Türkiye'de din hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak görüldüğünü ve ne şekilde yapılacağının kanunlarla belirlendiğini hatırlatan Doğan, "Anayasada din hizmetleri bir kamu hizmeti olarak kabul ediliyorsa, uygulamada o kamu hizmetinin her vatandaşa eşit bir şekilde, ayrım yapılmadan ulaştırılması gerekir. Türkiye'de sayıları 25-30 milyon olan Aleviler yok sayılmakta ve yok sayılmaya devam edilmektedir. Din hizmetleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca sadece Sünni İslam anlayışını 8-10 yıldır da Vahhabi İslam anlayışını, yansıtacak biçimde sadece Sünni inancını benimsemiş insanlara verilmektedir" dedi.
5 yıl bekledik
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) iktidara geldiklerinde, Aleviler'in çektikleri zahmetleri daha kolayca anlayacağını ve sorunlarını çözmek için kolları sıvayacaklarını düşündüklerini kaydeden Doğan; "Ama huzurlarınızda açıkça söyleyeyim, tam 5 yıl bekledik. 5 yıl en ufak bir hareket olmadığını görünce olayı yargı ortamlarına taşımak zorunda kaldık ve dava açtık. 2 bine yakın insanı temsilen Başbakanlığa ve Milli Eğitim Bakanlığı'na açılan davalar nihayet kısa süre önce sonuçlandı ve kesinleşti. Özetle, Ankara 6'ncı İdare Mahkemesi davanın reddedilmesi gerektiğine hükmetti. Biz bu karara karşı temyiz yolu olarak Danıştay'a müracaat ettik. Danıştay da temyiz merci olarak mahkemenin kararını yerinde buldu ve kararı onadı" dedi.
İpe sapa gelmez sözler
Prof. Dr. Doğan, Başbakan'ın Alevi dedeleriyle ilgili "Yargı mensupları Alevi Dedeleri'nden talimat alıyor" sözleri için "Başbakanın ipe sapa gelmez sözlerini üzüntüyle karşıladık. Dedelerin talimatıyla Adalet Bakanlığı'nda işler yürüseydi bizim yürütmeye çalıştığımız bu süreç çoktan olumlu sonuçlanırdı. Burada kastedilen Adalet Eski Bakanı Seyfi Oktay ise; Sayın Oktay'ın tek gün dedeliğinden söz ettiğini bilmem. Cahilliğimi bağışlayın ama ben onun dede olduğunu sadece bir kaç yıl önce bir yakın dostumdan duydum. Bu kadar titizlikle inanca siyaset karıştırmayan birisidir".
'Hayır' diyeceğim
Bir basın mensubunun "Referandumda Aleviler'in oyları ne olacak?" sorusuna ise Doğan, "Sayın Başbakan'ın, Alevi yurttaşlara karşı bir ayrım içinde olmadığını anlatması yetmez, onları İnandırması da gerekiyor. Bu Anayasa değişikliğinin, 24 maddesi üzerinde herhangi bir anlaşmazlık yok. Ama yargı organlarının yapısı söz konusu olduğunda, değiştirilmek istendiği biçimiyle yeni yargı tipi modeli yasama ve yürütme organlarına yargı organının da eklenmesi, böylelikle totaliter rejime gitmenin zeminini hazırlar diye düşünüyoruz. Bu nedenle benim oyum, İzzettin Doğan olarak hayır olacaktır" diyerek cevapladı.
Cem Vakfı Genel Başkanı ve Alevi Vakıfları Federasyonu Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, iki bine yakın Alevi vatandaşın, Ankara 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde Başbakanlık aleyhine açtığı davanın reddedilmesi, Danıştay 10'uncu Dairenin de bunu onaması üzerine, davayı AİHM'e götürme kararı alındığını açıkladı. Türkiye'de din hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak görüldüğünü ve ne şekilde yapılacağının kanunlarla belirlendiğini hatırlatan Doğan, "Anayasada din hizmetleri bir kamu hizmeti olarak kabul ediliyorsa, uygulamada o kamu hizmetinin her vatandaşa eşit bir şekilde, ayrım yapılmadan ulaştırılması gerekir. Türkiye'de sayıları 25-30 milyon olan Aleviler yok sayılmakta ve yok sayılmaya devam edilmektedir. Din hizmetleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca sadece Sünni İslam anlayışını 8-10 yıldır da Vahhabi İslam anlayışını, yansıtacak biçimde sadece Sünni inancını benimsemiş insanlara verilmektedir" dedi.
5 yıl bekledik
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) iktidara geldiklerinde, Aleviler'in çektikleri zahmetleri daha kolayca anlayacağını ve sorunlarını çözmek için kolları sıvayacaklarını düşündüklerini kaydeden Doğan; "Ama huzurlarınızda açıkça söyleyeyim, tam 5 yıl bekledik. 5 yıl en ufak bir hareket olmadığını görünce olayı yargı ortamlarına taşımak zorunda kaldık ve dava açtık. 2 bine yakın insanı temsilen Başbakanlığa ve Milli Eğitim Bakanlığı'na açılan davalar nihayet kısa süre önce sonuçlandı ve kesinleşti. Özetle, Ankara 6'ncı İdare Mahkemesi davanın reddedilmesi gerektiğine hükmetti. Biz bu karara karşı temyiz yolu olarak Danıştay'a müracaat ettik. Danıştay da temyiz merci olarak mahkemenin kararını yerinde buldu ve kararı onadı" dedi.
İpe sapa gelmez sözler
Prof. Dr. Doğan, Başbakan'ın Alevi dedeleriyle ilgili "Yargı mensupları Alevi Dedeleri'nden talimat alıyor" sözleri için "Başbakanın ipe sapa gelmez sözlerini üzüntüyle karşıladık. Dedelerin talimatıyla Adalet Bakanlığı'nda işler yürüseydi bizim yürütmeye çalıştığımız bu süreç çoktan olumlu sonuçlanırdı. Burada kastedilen Adalet Eski Bakanı Seyfi Oktay ise; Sayın Oktay'ın tek gün dedeliğinden söz ettiğini bilmem. Cahilliğimi bağışlayın ama ben onun dede olduğunu sadece bir kaç yıl önce bir yakın dostumdan duydum. Bu kadar titizlikle inanca siyaset karıştırmayan birisidir".
'Hayır' diyeceğim
Bir basın mensubunun "Referandumda Aleviler'in oyları ne olacak?" sorusuna ise Doğan, "Sayın Başbakan'ın, Alevi yurttaşlara karşı bir ayrım içinde olmadığını anlatması yetmez, onları İnandırması da gerekiyor. Bu Anayasa değişikliğinin, 24 maddesi üzerinde herhangi bir anlaşmazlık yok. Ama yargı organlarının yapısı söz konusu olduğunda, değiştirilmek istendiği biçimiyle yeni yargı tipi modeli yasama ve yürütme organlarına yargı organının da eklenmesi, böylelikle totaliter rejime gitmenin zeminini hazırlar diye düşünüyoruz. Bu nedenle benim oyum, İzzettin Doğan olarak hayır olacaktır" diyerek cevapladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.