Beşar Esad’ı alaşağı etmekte istediğini bulamayan Türkiye, son günlerde Suriye’de yaşayan ve sayıları 3-4 milyon arasında olduğu tahmin edilen Türkmenlere özel ilgi gösteriyor.
Irak’ta yıllardır ezilen, yerlerinden yurtlarından edilen, tutuklanan, ortadan yok olan ve hatta öldürülen binlerce Türkmen konusunda kılını dahi kıpırdatmadığını bildiğim AKP hükümetinin bir anda Suriye’de Türkmenlerin akıbetiyle yakından ilgilenmesini samimi bulmam mümkün değil.
Peki, AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?
Bana öyle geliyor ki, bugüne kadar başta Libya’dan olmak üzere vesair bölgelerden taşıma usulüyle getirilerek isyancıların arasına sokulan eli silahlı adamlar artık yeterli gelmiyor.
Hem yeterli olmuyorlar hem de bu paralı askerlerin fiyatları isyan başarısız olmaya devam ettiği müddetçe artıyor.
Bundan dolayı Suriye’nin içinde bazı grupların ikna edilip, isyan hareketine katılmalarının sağlanması artık bir zaruret halini almış durumda.
Bence bu niyetlerden dolayı AKP, Suriyeli Kürt ve Sünni grupların ardından Türkmenlere de el attı. Bu Türkiye’nin Türkmenleri hatırlamasının altında yatan sebeplerden sadece bir tanesi…
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Suriyeli Türkmenler ile Türkiye arasında Dışişleri Bakanlığı’nın organize ettiği bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda Suriyeli Türkmenlere özetle şu mesaj verildi:
“Esad’a karşı ayaklanın ve bölgeyi PYD’ye bırakmayın, biz arkanızdayız.”
Yani Türkiye, kuyuya bile bile attığı taşı çıkarma peşine düşmüş durumda.
Türkiye’nin verdiği destekle Suriye’nin kuzeyinde oluşan yönetim boşluğundan istifade eden Barzani, Suriye krizinin başından beri Kürtleri organize ediyor. Bu çalışmalarının neticesini toplamaya başlayan Barzani ve PYD, şu anda Suriye’nin kuzeyindeki en etkili güç konumunda.
Türkiye bunu hazmedemiyor.
Nasıl hazmetsin ki, Beşar Esad’ın düşmesi üzerine Suriye’nin kuzeyini PKK-PYD ikilisinin kontrol etmesinin izahı Türk milletine nasıl yapılacak?
AKP’yi kara kara düşündüren şey bu bence.
Bundan dolayı şimdi Türkmenleri organize etmek istiyor hükümet.
Ama biz hükümetin yapmaya çalıştığının çok tehlikeli bir oyun olduğunu hatırlatmak zorundayız.
Zira Türkmenler doğrudan hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Türkiye sözle her türlü garantiyi vermektedir Suriyeli Türkmenlere. Gelin görün ki köşeye sıkıştığı zaman AKP hükümetinin Suriyeli Türkmenleri gözünü bile kırpmadan yarı yolda bırakması içten bile değildir.
Kuzey Irak’ta Türkmenlerin yıllardır yaşadıkları bunun en bariz örneğidir.
Türkiye’nin sayısız kırmızı çizgisi vardı Kuzey Irak’ta.
ABD kırmızı çizgilerimizi de doldurduğu çuvalı askerimizin başına geçirerek, “geri dön marş marş” dedi.
Türkiye’nin gıkı bile çıkmadı.
Aynı şey Suriye’de de olursa Türkmenler o zaman ne yapacaklar?
Bundan dolayı yuları Washington, Brüksel ya da Telaviv’de olan bir siyasetin vereceği garantilere kanıp, düşmanların kılıçlarına boyunlarını uzatırken Türkmenler bir kez daha düşünmelidirler.
Irak’ta yıllardır ezilen, yerlerinden yurtlarından edilen, tutuklanan, ortadan yok olan ve hatta öldürülen binlerce Türkmen konusunda kılını dahi kıpırdatmadığını bildiğim AKP hükümetinin bir anda Suriye’de Türkmenlerin akıbetiyle yakından ilgilenmesini samimi bulmam mümkün değil.
Peki, AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?
Bana öyle geliyor ki, bugüne kadar başta Libya’dan olmak üzere vesair bölgelerden taşıma usulüyle getirilerek isyancıların arasına sokulan eli silahlı adamlar artık yeterli gelmiyor.
Hem yeterli olmuyorlar hem de bu paralı askerlerin fiyatları isyan başarısız olmaya devam ettiği müddetçe artıyor.
Bundan dolayı Suriye’nin içinde bazı grupların ikna edilip, isyan hareketine katılmalarının sağlanması artık bir zaruret halini almış durumda.
Bence bu niyetlerden dolayı AKP, Suriyeli Kürt ve Sünni grupların ardından Türkmenlere de el attı. Bu Türkiye’nin Türkmenleri hatırlamasının altında yatan sebeplerden sadece bir tanesi…
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Suriyeli Türkmenler ile Türkiye arasında Dışişleri Bakanlığı’nın organize ettiği bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda Suriyeli Türkmenlere özetle şu mesaj verildi:
“Esad’a karşı ayaklanın ve bölgeyi PYD’ye bırakmayın, biz arkanızdayız.”
Yani Türkiye, kuyuya bile bile attığı taşı çıkarma peşine düşmüş durumda.
Türkiye’nin verdiği destekle Suriye’nin kuzeyinde oluşan yönetim boşluğundan istifade eden Barzani, Suriye krizinin başından beri Kürtleri organize ediyor. Bu çalışmalarının neticesini toplamaya başlayan Barzani ve PYD, şu anda Suriye’nin kuzeyindeki en etkili güç konumunda.
Türkiye bunu hazmedemiyor.
Nasıl hazmetsin ki, Beşar Esad’ın düşmesi üzerine Suriye’nin kuzeyini PKK-PYD ikilisinin kontrol etmesinin izahı Türk milletine nasıl yapılacak?
AKP’yi kara kara düşündüren şey bu bence.
Bundan dolayı şimdi Türkmenleri organize etmek istiyor hükümet.
Ama biz hükümetin yapmaya çalıştığının çok tehlikeli bir oyun olduğunu hatırlatmak zorundayız.
Zira Türkmenler doğrudan hedef tahtasına oturtulmuş durumda. Türkiye sözle her türlü garantiyi vermektedir Suriyeli Türkmenlere. Gelin görün ki köşeye sıkıştığı zaman AKP hükümetinin Suriyeli Türkmenleri gözünü bile kırpmadan yarı yolda bırakması içten bile değildir.
Kuzey Irak’ta Türkmenlerin yıllardır yaşadıkları bunun en bariz örneğidir.
Türkiye’nin sayısız kırmızı çizgisi vardı Kuzey Irak’ta.
ABD kırmızı çizgilerimizi de doldurduğu çuvalı askerimizin başına geçirerek, “geri dön marş marş” dedi.
Türkiye’nin gıkı bile çıkmadı.
Aynı şey Suriye’de de olursa Türkmenler o zaman ne yapacaklar?
Bundan dolayı yuları Washington, Brüksel ya da Telaviv’de olan bir siyasetin vereceği garantilere kanıp, düşmanların kılıçlarına boyunlarını uzatırken Türkmenler bir kez daha düşünmelidirler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024