AKP mağduru milli irade

Hükümetin gerçekleştirdiği Süleyman Şah Türbesi'ni terk etme, vatan toprağından kaçma operasyonundan PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin, IŞİD'in, ABD'nin, Suriye'nin ve hatta İsrail'in bile haberi var, ama Türkiye'de kimsenin haberi yok.Elbette bu tür operasyonlarda gizlilik şarttır. Ama ABD'nin IŞİD'in bile bildiği bir operasyondan neden Meclis'te temsil edilen partilerin haberi yok? ABD'ye IŞİD'e güvenen hükümetin gözünde Kılıçdaroğlu ve Bahçeli güvenilmeyecek liderler mi?Bu durum hükümetin milletin oyuyla Meclis'e girmiş CHP ve MHP'ye güvenmedigini göstermesinin yanında operasyondan önce haber verdiği devletlere ve örgütlere AKP'nin kendini daha yakın hissettigini de ortaya koydu.Çoğu şeyde olduğu gibi milletin iradesi konusunda da hükümetin kafası karışık, doğru düşünemiyor. Milletin iradesini sadece kendilerinin temsil ettiği yanlış kanısına kapılmış durumdalar.Oysa milletin iradesini sadece hükümet milletvekilleri değil, Meclis'te bulunan tüm milletvekilleri temsil etmektedir. AKP hükümeti demokrasinin bu en temel gerçeğini bile henüz idrak edebilmiş ve hazmedebilmiş değil. Açık söylüyorum, söz konusu operasyonunu yaparken izlediği politikayla AKP hükümeti, milletin iradesini yok saymıştır.Hükümetin utanmadan zafer diye lanse ettiği bu operasyondan en büyük darbeyi milli irade, yani millet almıştır.Hem milli iradeye karsı bu cürüm işlenmiş, hem de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Türbeyi Türkiye'ye o kadar yaklastırdıkki isteyenler gelip Fatiha okuyabilir" diyerek milletin aklıyla dalga geçmiştir.7 Haziran'da bu yaşananların hesabını hükümete sormazsa milletimiz, bu sonuçları ve daha da vahimlerini hakediyor demektir.7 Haziran milletimizin önünde iki seçenekl var. Ya vatan toprağına sahip çıkacak, AKP hükümetinin 13 yılda yıktıklarını onaracak, bozduklarını tamir edecek Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarını iş başına taşır milletimiz, ya da yokoluş ve iflas sürecine devam diyerek AKP'ye destek verir. Türkiye'nin gideceği yön milletimizin oylarıyla belirlenecek.Bu acelenin sebebi ne? Hükümetin aceleyle vatan parçasını terkederek neden kaçtığı ortaya çıkıyor. İddialara göre Nisan ayında IŞİD'e karşı karadan büyük bir operasyon hazırlığında olan ABD, Türkiye'nin de desteğini istiyor. ABD'nin bu operasyonun gerekçesi Musul olduğu söyleniyor ama burayla sınırlı kalmayacağı kesin. Yönetim boşluğu oluşan Suriye'nin kuzeyinin bütünüyle Kuzey Irak'ta giderek güçlenen Barzani'ye bağlanmasıyla sonuçlanacak bir operasyonun ortağı Türkiye olacak. Ortaktan ziyade ABD'nin kullandığı ve en büyük yükü ABD için omuzlayan ülke Türkiye olacak. Yani ABD Dışişleri Bakanı Joe Biden'in 'Biz Ortadoğu'da Türkiye ile el ve eldiven gibiyiz' sözleri tekrar hayata geçecek. ABD, Türkiye ile beraber bölgemizi yeniden çomak sokacak, başı sıkışırsa çekip gidecek, kabak her zaman olduğu gibi Türkiye'nin başına patlayacak.,Süleyman Şah kaçışını zafer diye lanse eden hükümet, ABD'ye ortak olarak Kürt devletini inşa etme anlamına gelecek Musul'u IŞİD'den sözde kurtarma operasyonunu da bir zafer ve bir kahramanlık edasıyla millete hazmettirmeye çalışabilir. Hükümet vatan toprağından sıvışmayı bile hazmeden bir milletin herşeyi hazmedebileceğini düşünüyor sanırım.7 Haziran seçimleri öncesinde ABD'yle birlikte girilecek uzun süreli bir sınır ötesi operasyonla hem ABD'den bir aferin almak, hem de seçimlerde Erdoğan'ın istediği 400 vekili çıkarabilmek amaçlanıyor olabilir.İnşallah bu sefer milletimiz bu oyunu bozar.