Bu yazımda 12 İmamdan biri olan İmam Cafer-i Sadık Hazretlerinin oğlu İmam Musa Kazım Hazretlerinin, talebelerinden Hişam Hazretlerinin verdiği öğütleri aktaracağım. İmam Kazım Hazretlerinin akıl konusundaki tabir, tasvir ve tespitleri o kadar net ki; ne izaha, ne de yoruma ihtiyaç duyulur. Ancak teslim olunur, diye düşünüyorum.
* Akıl şunlarla bilinir: Akıl, günahlardan uzak durmak, olayların sonuçlarına bakmak ve tedbirli olmaktır. Akıl, ilmin aslı ve anlamanın sebebidir. Kalplerde kötü düşünceler uyanır, akıl onları temizler. Akıl gücü, kötü filleri engeller. Akıllı, iki şerrin en hayırlısını bilen kimseye denir.
* Allah (c.c) salih toplulukların, "Rabb'imiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan Sensin" (Lokman 25) dediklerini anlatıyor. Çünkü onlar kalplerin, haktan saptıklarını ve eski körlüklerine ve alçaklıklarına geri döndüklerini biliyorlardı.
Allah tarafından kendisine akıl bahşedilmeyen kimse, Allah'tan korkmaz. Bir kimse, Allah tarafından akılla ödüllendirilmemişse, o kimse kalbinde algılayacağı ve gerçekliğini hissedeceği sarsılmaz bir bilgi üzere sebat göstermez.
Zaten sözleri fiillerini doğrulayan ve gizlisi açığına uygun olan kimselerden başkası bu dereceye erişmez. Çünkü Allah, akılın gizlisini ancak onun açığı ve konuşanı ile gösterir.
Emîrü'l-Mü'minîn Ali b. Tâlib şöyle derdi: 'Allah'a, akıldan daha üstün bir şeyle ibadet edilmiş değildir.'
Şu çeşitli hasletlere sahip olmadıkça, insanın aklı tamamlanmış olmaz: Küfür ve kötülükten yana ondan emin olunur. Ondan doğruluk ve hayır umulur. Malının fazlasını dağıtır. Sözünün fazlasını içinde tutar.
Dünyadan aldığı pay ise sadece beslenmektir. Yaşamı boyunca kesinlikle ilme doymaz. Allah ile beraberken zelil olmak, onun nazarında başkalarının yanında aziz olmaktan daha iyidir. Tevazu ona göre şereften daha iyidir.
Başkasının sergilediği az miktardaki iyilikleri çok görür, kendisinin sergilediği çok miktardaki iyilikleri ise azımsar. Bütün insanları kendisinden daha iyi görür. Kendi yanında kendinin, insanların en kötüsü olduğunu düşünür. İşte bu işin tamamıdır.
* Dili doğru olanın ameli temiz olur. Niyeti iyi olanın rızkı artar.
* Kardeşlerine ve ailesine iyilik ve ihsanda bulunan kimsenin ömrü uzun olur.
* Cahillere hikmeti öğretmeyin, hikmete zulmetmiş olursunuz. Ehil olanlara da öğretmezlik etmeyin, onlara zulmetmiş olursunuz.
* Onlar, hikmeti size bıraktıkları gibi siz de dünyayı onlara bırakın.
* İnsanlığı, kişiliği olmayanın dini de olmaz. Aklı olmayanın da insanlığı, kişiliği olmaz. En yüksek mertebede olan insan, dünyayı kendisi için bir değerli pay olarak görmeyen kimsedir. Sizin bedenlerinizin asıl fiyatı Cennet'tir. Bedenlerinizi Cennet'ten başka bir fiyata satmayın.
İmam Ali şöyle derdi: 'Bir meclisin başköşesine ancak şu üç özelliği içinde taşıyan kimse oturur: Bir soru sorulduğu zaman cevap verir. İnsanların güçlük çektikleri durumlarda konuşur. Ailesinin yararına olan görüşler ortaya koyar. Bir kimsede bu özellikler yoksa gidip meclisin baş kösesine oturursa, o kimse ahmaktır." (Prof. Dr. Haydar Baş, imam Kazım Eseri Akıl risalesi bölümü)
Bu noktada, 'Bana ne öğretildiyse hepsini Ali'ye öğrettim' buyuran Peygamber Efendimizin vasisi, halifesi İmam Ali'nin şu sözlerini de aktarmak isterim;
* Akıl, hakkın elçisidir. Akıl, temellerin en sağlamıdır. İnsan, aklıyla tanınır. Her iş akılla düzelir.
* İlim, kusurların perdesidir, örtüsüdür. Akıl, keskin bir kılıçtır. Ahlâkındaki kusurların, bozuklukların üzerini hilminle, ağır başlılığınla ört. Aklınla tutkulu hevanı öldür. Fikir, berrak bir aynadır.
* Akıl, Rahman ordusunun öncüsüdür. Heva ise şeytan ordusunun komutanıdır. Nefis bu ikisi arasında gidip geliyor. Hangisi galip gelirse, nefis onun yanında yer alır.
* Allah katında insanların en üstünü, aklını diriltip, şehvetini öldüren ve ahiretini düzeltmek için nefsini yoran kimsedir.
* Akıl ne kadarsa, din de o kadar olur. Mümin, akıllı olmadan iman edemez. Her kişinin değeri, aklıdır."
Rabbim bizleri, Zatına kul, Resulüne ümmet, Ehl-i Beyt'ine yoldaş eylesin. (âmin)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025