Türkiye'de bir yere giderken, 'kaç liralık yakıt harcarım' diye düşünen herkesi ilgilendiriyor yukarıdaki soru.
Zira petrol fiyatları Körfez Savaşı'nın yaşandığı yıl olan 1991'den bu yana en sert günlük düşüşünü Pazartesi günü yaşadı ve varil fiyatı 31 dolara kadar geriledi.
Öyle ya bir günde petrolün fiyatı yüzde 30 gerilediği bir zamanda, vatandaş elbette 'benzin ve motorin fiyatlarında ne kadar indirim yapılacak' diye soracak.
Keşke bu sorunun cevabı iç açısı olabilseydi, ancak hiç de öyle değil. Çünkü petrol fiyatlarında yukarı yönlü en ufak bir kıpırdanmayı gerekçe göstererek akaryakıt fiyatlarına fahiş zam yapan hükümet, petrol fiyatlarında bugün olduğu gibi rekor gerileme halinde çoğu zaman hiç kıpırdamıyor ya da göstermelik bir fiyat indirimiyle yetinmeyi tercih ediyor.
Yine böyle oldu ve dün geceden itibaren geçerli olmak üzere benzin fiyatları 60 kuruş ve motorin fiyatlarında 55 kuruş indirim yapılacağı ifade edildi.
Bu indirimi bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı.
Sizin anlayacağınız 33 şehit haberini açıklama görevinin valiye tevdi edildiği Türkiye'de, akaryakıttaki 60 kuruşluk indirimi Cumhurbaşkanı duyurdu…
Bu cılız indirimi bir tarafa bırakıp son birkaç yıldaki petrol fiyatlarıyla Türkiye'deki benzin fiyatlarını karşılaştıralım.
Ağustos 2018'de dolar kuru 5.94 TL iken, 1 varil petrol fiyatı ise 69.5 dolardı.
9 Mart 2020'de ise dolar kuru 6.13 TL, 1 varil petrol fiyatı ise Ağustos 2018'e göre yüzde 55 oranında gerileyerek 31 dolara düştü.
Bu dönemde Türkiye'de benzin fiyatı ise bırakın azalmayı yüzde 5 yükseldi.
10 Ağustos 2018'de 1 litre benzin 6.31 TL iken, 9 Mart 2020'de (önceki dün) 1 litre benzinin pompa satış fiyatı 6.63 TL'ydi.
Bu bağlamda benzin fiyatlarının gerilemesi zor görünüyor. Hele Türkiye, Suriye ve Libya'da düşük yoğunluklu bir savaş sürdürüyorken, ülkemizde 4 milyona yakın sığınmacıyı barındırıyorken akaryakıtta büyük ölçekli bir indirim yapmayı aklının ucundan bile geçirmeyecektir ekonomi yönetimi.
Çünkü Ak parti hükümeti, milletin cebinden elini çektiği takdirde Saray'ın giderlerini karşılayacak bütçeyi dahi bir araya toparlayamaz.
O yüzden benzin ve motorin fiyatlarında yüksek indirim bekleyenler yine hayal kırıklığı yaşadı.
Bu hükümet vergi hükümeti
Vergi almadan harcamaları yapamayan ve halkın sırtındaki vergi kamburunu sürekli artıran Ak Parti iktidarı vergi hükümetidir.
Bu mantıkta iktidar milletine iş ve aş bulmak zorunda değildir, ancak vatandaş iktidarı beslemek zorundadır.
Bu yüzden Türkiye'de milletin sırtındaki yük asla azalmaz. Bazı insanların sırtındaki yük azalıyormuş gibi hissediliyorsa emin olunuz ki başkalarının sırtına daha fazla yük bindiriliyordur.
Ak Partili yılların alâmetifarikası budur ve milletimizin eseridir.
Oysa bugün bu konuştuğumuz sorunların hiç birini yaşamıyor olabilirdik.
Sorun üretenlerden yana değil de çözüm üreten Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi'nden yana tercihimizi kullanabilme iradesini milletçe gösterebilseydik, bugün çok farklı bir Türkiye karşımızda olurdu.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayata geçireceği Milli Ekonomi Modeli'yle Atatürk'ün vefatıyla durup kaldığımız yerden yeniden kalkınmaya odaklanmış bir Türkiye olarak, bölgemiz ve dünya için barışın odak noktası ve kalkınmanın lokomotifi olabilirdik.
Ama olamadık, çünkü olmak istemedik…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024