Ağır ihmal, büyük facia: 24 ölü

RECEP BAHAR/DETAY HABER

Türkiye, uzun bir aradan sonra cinayet gibi bir tren kazasıyla yüzleşti.

Uzunköprü-Halkalı arasında 6 vagon, 362 yolcu ve 6 personel ile seferini yapan 12703 no'lu trenin Balabanlı-Çorlu arası 162. kilometrede Çorlu ilçesi Sarılar köyü yakınlarında seyri esnasında Pazar günü saat 17.00 sıralarında dizide bulunan 5 vagonu raydan çıkarak devrildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, tren kazasının aşırı yağış nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalması nedeniyle meydana geldiğinin belirlendiği bildirdi.

Kontroller de yapılmış

Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan, kazaya ilişkin, "Elbette ki eksiklik varsa ortaya çıkacaktır ancak şunu ifade etmeliyim bu tip projelerde belli yıllara sari yapılan teknik kontroller, geometrik kontrolleri var. En son yılda bir kez yapılması gereken kontroller bu yıl Nisan ayında, yakın bir zamanda yapılmış" dedi.

Bakan Arslan, kazanın oluş nedenine ilişkin şu bilgileri verdi: "8 Temmuz'da 10.40 itibarıyla 07.00 trenimiz bu yolu kullanmıştır ancak daha sonra 14.20 ile 15.10 arası metrekareye saatte 32 kilogram yağmur düşmüş, bu da oradaki menfezde olağanüstü şişmeye, zira zemin sürekli aldığı yağış nedeniyle suya doygunluk nedeniyle olağanüstü şişkinlik olmuş. Tren raylarıyla menfez arasındaki malzemeyi götürmesi sonucu boşluk oluşturmuş, tren raydan geçtiği sırada zira raylar, traversler normal yoldaki gibi gözükmüş, makinistler tarafından görülme şansı yok. Lokomotif hattan geçtikten sonra oradaki boşluk anlaşılmış, lokomotif ve birinci vagon yoldan çıkmadan devam etmiş, birinci vagon dray etmiş yani yoldan çıkmış ancak mevcut pozisyonunu korumuş, diğer vagonlar menfezi geçmekle yan yatmışladır."

 Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ da, Pazartesi günü sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada, kazada 24 vatandaşımızın yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Kontroller yapılmıyor

Öte yandan uzmanlar, tren raylarının gerekli şekilde kontrol edilmediğinin altını çiziyor. Eskiden TCDD'nin rayları kontrol için yaya bekçi sistemi kullandığına, bu sistemin kademeli olarak sonlandırıldığına işaret eden uzmanlar, denetimlerin artık motorize ekipler tarafından yapıldığını, bunların da işi savsakladığını iddia etti.

TCDD verilerine göre, Türkiye'de şu an 59 yol bekçisi var. Emekliği gelen bekçinin yerine ise yeni personel alımı yapılmıyor. Yani tren raylarının denetimi motorize ekiplere emanet?

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hasan Bektaş da kazayla ilgili değerlendirmesinde yolların rutin kontrolünü yapan yol bekçisi kadrosunun beş yıl önce kaldırıldığını hatırlatarak, "Emniyet tedbirleri maliyetli olduğu için kaldırıldı. Yol bekçileri olsaydı böyle bir kaza olmazdı. Dolayısıyla şu anda yol kontrolü yapılmıyor. İş kâra döküldü. Kısa zaman önce büyük bir bakımdan geçmiş bir bölge orası ama ne yazık ki bu olay yaşandı" dedi.

Kaza bölgesinin yağış alan bir bölge olduğunu dile getiren Bektaş, "Daha önce de kar ve kötü hava şartları dolayısıyla kapanan bir yol. Ancak önlem alınabilirdi" şeklinde konuştu.

Makinistler ifade verdi

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, yolcu treninin devrilmesine ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, trenin 2 makinist ifadeleri alınmak üzere savcılığa çağrıldı.

Uzunköprü-Halkalı arasındaki hat uzun süre kapalıydı. Söz konusu tren yolu, 1 Mayıs 2018'de yani yaklaşık 1.5 ay önce seferlere açılmıştı.

Netameli bir bölge

Yenilenen Halkalı-Uzunköprü hattı üzerinde sağlam olmayan zeminler için yapılacak uygulamanın ihalesi ise 2 Mayıs'ta yapılmıştı.

"Sirkeci-Uzunköprü Hattı Km: 271+000 -271+200 arası Heyelanlı Bölgenin fore kazık ile ıslah edilmesi işi" ihalesini Ali Mete Türker, Doğuş İnşaat Taahhüt Ve Tic. Ltd. Şti. aldı. 4 milyon 771 bin 919 TL olan yaklaşık maliyetle kazanan şirketlerin işi bitirme süresi ise 180 gün olarak belirlenmişti.

Fore kazık diye tabir edilen sistem, sağlam zemine sahip olmayan bölgelerde yapı yüklerini sağlam zemine ulaştırma amaçlı uygulanan bir sistem. Hattın menfez bakım ve taş duvar işleri ihalesi haziran ayında açıldı. İhalenin ödenek tahsis emri çıkmadığından iptal edildiği ifade ediliyor. 'Ödenek tahsis emri' ihalenin yapılası için devlet bütçesinden buraya para aktarılmaması anlamına geliyor.