"Her tür mahkemeden daha yüksek bir mahkeme vardır, o da vicdandır. O diğer bütün adalet sistemlerinin üzerindedir…"
(Mahatma Gandhi)
Garip şeyler oluyor yargıda… Mahkeme sanık hakkında müebbet, yani ömür boyu hapis cezası verirken bir üst mahkeme beraat diyor ve bitmiyor; Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) beraat diyen yargıçların topunu birden görevden alıyor. Salıverilmiş olan sanık da tekrar tutuklanıyor.
"Tiyatro" gündemdeyken bir ortaoyunu mu sergileniyor yargıda? Adalete yönelmeyen hukuk hukuk değildir. Yerel mahkemelerin kararları bir üst inceleme yeri olan yüksek mahkemelerde incelenir. Yerel mahkemenin kararında eksik inceleme ya da hakkaniyete (adalete) uymayan bir husus varsa veya usul hataları yapılmışsa karar bozularak mahkemesine iade edilir.
15 Temmuz darbe girişiminden yargılanarak müebbet yiyen eski asker Metin İyidil, bir üst mahkeme istinafta beraat ettirildi. Akabinde hakim ve savcıların amiral gemisi HSK, beraat kararı veren hakimleri görevden aldı. "Yok artık!" dedirtecek bir durum. Hepi topu 3 günlük bir süreç.
Anlaşılan o ki, yargı silah olarak kullanılıyor. Bu sütunlarda ve fırsat bulduğumuz her durumda söylemekten geri durmadığımız "yargı bağımsızlığı" konusunu bir kez daha yoklamak istiyoruz.
Kişilerin hak ve özgürlüklerinin dışarıdan gelebilecek herhangi bir etkileme olmaksızın, tamamen hukuki sınırlar içinde gerçekleşen bir adil yargılama sonucu, tarafsız bir biçimde tespit edilmesini ancak bağımsız yargı sağlar.
Yürürlükteki anayasanın "Cumhuriyetin nitelikleri" başlığını taşıyan 2.maddesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğunu belirtmektedir.
Bir hukuk devletinde yasama-yürütme-yargı güçlerinin belirli bir denge içinde olması ve böylece yargının tarafsızlığının sağlanması için zorunlu ve gerekli koşul, yargının diğer erklerden (yasama-yürütme), bağımsız olmasıdır. Yargı bakımından bağımsızlık, sadece diğer erklerden bağımsızlıkla da sınırlı değildir; yargının işleyişi diğer toplumsal güçlerin müdahalelerinden, dahası yargıçların kendi meslektaşlarından gelebilecek müdahalelerden de korunmasını içerir.
Yargı bağımsızlığının olmazsa olmaz koşulu olarak birincisi, bir bütün olarak kurumsal açıdan yargının yürütmeden bağımsızlığının sağlanması; ikincisi bireysel olarak yargıçların bağımsız davranmasını sağlayacak güvencelerin olması gerekmektedir. Örneğin, yargıçların görev süreleri, görevden alınamamaları, mesleki güvenceleri bireysel olarak bağımsızlıklarının teminatıdır.
Bağımsızlık bakımından en önemli koşul, yargıç ve savcıların mesleğe kabul ve atamaları da kapsamak üzere onları yakından ilgilendiren pek çok konuda karar veren makamın diğer devlet erklerinden bağımsız bir yapıya sahip olmasıdır.
Türkiye'de bu konularda karar veren makam HSK olduğuna göre, öncelikle bu kurulun yapısı üzerinde durmak gerekmektedir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023