"Adalet" tamam "Kalkınma" yoksa da

Amblemi ampul, kısa adı AKP, açılımı Adalet ve Kalkınma Partisi olan bir parti tarafından idare ediliyor ülkemiz.

Dış etkenlerden en fazla zarar gören birkaç nesne sayın deseler; ilk olmasa da ikinci akla gelen ampul olur.

Kesilir,

Çatlar,

Kırılır,

Voltajı düşer,

Yağmurdan ve rüzgardan en fazla o etkilenir,

Kesilince hurdası hiçbir şeye yaramayan,

Mumun saltanatını asla yıkamayan,

Tek başına bi şeye yaramayan,

İlle de uygun yerinde iki kablo uydurulması gereken... bir nesnedir ampul.

Bütün bu özellikleri düşünülerek mi tercih edildi bilemeyiz.

Aradan geçen 16 ayda meydana gelenlere bakılırsa, tereddütlerimizde ne kadar haklı olduğumuz hemen anlaşılır.

Bu işin bir veçhesi.

İşin diğer veçhesine sıra gelince...

Adalet ve Kalkınma.

İki yıla yaklaşan bir icraat dönemini göz önüne alırsak, ülkede kalkınma adına bir şeylerin yapıldığını iddia etmek için, ülkeyi milyarlarca dolar soyan televizyon sahibi olmak lazım.

Baksanıza, ülkede işlerin;

Güllük gülistanlık,

Entari ve fistanlık,

Ağlar durur kabristanlık,

Her şey bir anlık...olduğunu hangi televizyonlar söylüyor?

Tabi ki, ülkeyi milyarlarca dolar çalan haramilerin televizyonları söylüyor.

İşler çok iyi, âlâ, has, hamam ve tas.

Niye? Çaldıkları yanlarında kâr kalsın diye.

Peki kalkınmanın gerçekleşmediği ülkemizde Adalet nasıl?

Ona diyecek lafım yok. Adalet tastamam.

Niye mi?

Şunun için; artık ülkede eşitlik sağlandı. Varoşlar gibi, lüks semtlerde de günün belli saatlerinde elektrikler kesiliyor.

Geçen gün İstanbul'un en mutena semtlerinden Florya'ya gittim, içeride mumlar yanıyor.

Bir an; "İyi ki doğdun Abuzittin" diye bağırasım geldi, arkadaşlar ikaz etti, "burada doğum günü partisi yok, cereyanlar kesildi" diye.

Uzun bir bekleyiş sonrası geldi elektrikler, tam sevinecektik ki, tekrar gitti. Az sonra -yaklaşık 45 dakika- yine geldiler, sevinmeye fırsat kalmadan tekrar gittiler.

Arkadaşlar dedim ve ekledim; sevinmeyin ki kesilmesinler. Öyle de yaptık, kesilmediler.

Geçen gün, gece saat 22:00'da kesilen elektrikler, bir sonraki gün 10:00'da geldiler.

Ben 24 saattir elektrikler kesik dedim, evdekiler 23 saattir dedi, az kalsın evde bir tatsızlık olacaktı saat konusunda.

Bir başka konuda da adalet sağlandı.

Çukurlar konusunda.

Artık lüks yerlerin de lüks mü lüks çukurları var.

Bu yüzden hükümeti tebrik ediyorum. Çukur konusunda da adalet tamam.

Bir de listeler verilmeden önce bez afişler asıp; "Hizmetler devam etsin, biz sizin için varız" deyip de aday gösterilmediği için mahalle çöplerini toplamayan hali hazır belediye başkanlarını da tebrik ederim. Hakikaten bizim için varlarmış.

Evet sevgili "Şam kabağı ille de Şam'da yenir" diye tutturan yurttaşlarım! İstanbul'da durum bundan naşı,

Durma kelleni kaşı,

Taş yerine laf taşı,

Bırak ense tıraşı,

Al eline faraşı,

Gör Anya'yı, Maraş'ı.