ABD askerlerinin Irak'tan çekildiği haberi bizzat ABD Başkanı Barack Obama tarafından açıklandı. Peki, ABD büyük bedeller ödeyerek işgal ettiği Irak'tan bu kadar kolay çekilebilir mi?Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, Irak'tan çekilen sadece ABD askerleridir, tabii buna çekilmek denirse? Ordunun bir kısmı Kuveyt'e bir kısmı da Ürdün'e konuşlandırıldı.ABD askerleri görünüşte çekiliyor ama Irak'ın hemen kıyısına yerleştiriliyor. Burada bir kedinin fare deliği önünde beklemesi gibi hazır bir şekilde bekleyecek.ABD Irak'ta her türlü askeri, hukuki, siyasi, ekonomik garantileri elde ettikten sonra böyle bir girişimde bulundu. Ama buna rağmen bölgeyi tamamen boşaltmıyor, askerlerini her türlü direnişe müdahil olabilecek şekilde konuşlandırıyor.Bu hamleyle beraber ABD'nin hedeflediği birkaç husus olabilir: Bunlardan birincisi ve bence en önemlisi, Ortadoğu'da oluşacak bir çatışmanın içerisine Irak'ı sokmamaktır.Malum, önümüzdeki günlerin en büyük projesi, füze kalkanı projesiyle devreye girmesi gündemde olan İran-Türkiye çatışmasıdır. Tabii paralel olarak Türkiye-Suriye çatışması da sürekli körüklenmektedir. Maalesef siyasilerimiz bu tehlikeli süreci durduracak önlemler almaktan ziyade, yangına körükle gider cinsten tavırlar sergilemektedir.Üst düzey ABD'li yetkililerin gidiş gelişlerini, yapılan son YAŞ toplantısındaki "harbe hazırlık" gündemini, İsrail'in İran'a kafa tutmalarını bu kapsamda değerlendirmekte fayda var.Eğer ABD askerleri Irak'ta kalmaya devam ederse, İran'ın bir cepheyi de Irak'ta açma ihtimali yüksektir. ABD kendisine göre daha yeni şekil verdiği Irak'ın böyle bir çatışmanın içine çekilmesini istemiyor, onu uzak tutmak istiyor.Zaten Iraklı yetkililerin son zamanlarda Suriye yanlı tutumlar izlemesi ve Türkiye'yi tavırlarından dolayı eleştirmeleri de bunun göstergesidir.ABD, Türkiye'ye İslam ülkelerine silah doğrultma misyonunu verirken, Irak'a da bu ülkeleri ABD adına toparlama misyonu verdi. ABD bölgede kontrolü elden bırakmak istemiyor ve kontrol altında tuttuğu Irak'la İslam ülkelerinin kaynaklarını sömürmek istiyor.Diğer önemli bir nokta ise, ABD ve yandaşları, Türkiye'nin gerek İran ve gerekse Suriye karşısında yalnız kalmasını istiyor. Yaptırım kararı alan Arap Birliği bile Suriye'ye karşı yumuşama sinyalleri verirken, Türk siyasiler haddi aşan söylem ve tavırlarına devam ediyor.Bu konu ABD'nin meşhur gazetesi Washington Times'ta da gündeme getirildi. Gazete, "Türkiye'nin dış politikası serbest düşüşte" diye yazarak, Türkiye'nin birçok komşusuyla ilişkileri yükselişe geçtiği zaman, geçen yıldan bu yana çatışmaların "keskin bir kalkışa geçtiği" yorumunu yaptı.ABD'nin askerlerini çekmesinin bir nedeni de, Obama'nın iktidar koltuğuna otururken verdiği "asker çekme" sözünü yerine getirme çabasıdır.Malum, ABD'de 2012 seçimlerine çok az zaman kaldı ve Obama hem iç hem de dış politikada oldukça zor bir dönem yaşıyor. Asker çekme kararıyla imajını toparlamaya çalışıyor olabilir. Irak işgali, dünyada olduğu kadar ABD halkı nezdinde de çok büyük tepkilere neden oldu. Obama asker çekerek bu tabloyu oya çevirmeye çalışıyor olabilir.Şu da bir gerçek ki başta da belirttiğimiz gibi ABD sadece askerlerini Irak'ın sınır yakınına çekti, ama Blackwater gibi zulümleriyle tanınan ABD özel güvenlik güçleri Irak'ta kalmaya devam ediyor. ABD petrol şirketleri Irak'ın kaynaklarını sömürmemeye devam ediyor. ABD'nin bir dediğini iki etmeyen kukla siyasiler Irak'ı yönetmeye devam ediyor. ABD'nin görev verdiği peşmerge ordusu ABD askerlerini aratmıyor.Irak'tan görünüşte asker çekildi ama ABD'nin her türlü işgali fazlasıyla devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025