“Amerikalı amatör fotoğrafçı” Sarai Sierra’yı tanımayanımız kalmadı. Fotoğraf çekmek için İstanbul’a gelmiş ve öldürülmüş. Medya ve üst düzey yetkililerin 15 gündür vatandaşa verdiği bu.
Ha! Baştan söyleyeyim; Bu kadın ajandır, kuryedir vs. beni pek ilgilendirmiyor. Şunun için ki, ülkemizde ajanlık, kuryelik yapmak sıradan bir iş veya olaydır. Öyle amatör fotoğrafçı, film yıldızı, hoşgörü, kardeşlik ayakları yapmaya gerek yok.
Baksanıza! Çuvallarla kağıt ve cd getirdiler, Türk ordusu esir edildi. Kim, nerden, nasıllar hiç sorgulanmadı, açıklanmadı. Ordunun beyni sayılan “kozmik odaya” girildi. Evraklar, planlar alındı. Nereye ve niçin gitti, haberi olan var mı? Başbakan bile “odama böcek girmiş” diye günlerce yakındı ekranlardan. Haliyle böyle bir ülkede ajanlık yapmak sıradan bir iş olsa gerek…
Peki, bu kadını bu kadar önemli kılan şey ne? Öyle ya! Sadece ülkemizde son birkaç ayda yüzlerce insandan haber alınamıyor. Önemli olmak için illa adımızın Hans, George, Sarai vs. olması mı lazım?
Sonra bu kadın için CIA ve FBI neden alarmda? ABD vatandaşlarını önemsiyor, diyeniniz olabilir. Hayır. ABD, menfaati için kendi başkanını bile rahatça harcayabilen bir ülkedir. İkiz kulelerin nasıl ve neden yıkıldığını iyi düşünmek lazım…
Sarai’ye dönersek; Bir otelde kaldığı belirtilen bu kadın, Tarlabaşı’nda tuttuğu bir evde kaldığı ortaya çıktı. Fotoğrafçı diye anlatılan bu kadının görüntülerinde hiç foto makinesi görülmedi. Ama CIA ve FBI “tablet bilgisayarının” peşinde.
Israrla “amatör fotoğrafçı”, İstanbul’a yalnız ve ilk kez hatta kocasının iddiasına göre hayatında ilk kez yurt dışına çıkmış, diye belirtilen bu Bayan Almanya ve Hollanda’ya gidip, neden tekrar İstanbul’a dönüyor?
Adli tıp “tecavüz yok” diyor, gazeteler (yandaş) “tecavüz var” diyor. İstanbul Emniyet Müdürü, öldürülen bayan için “turist” tanımlaması yaparken “ajan ve kurye” ihtimali sorularına “öyle bir tespitimiz yok” diye cevaplandırıyor.
Bunların hepsini geçtim. Başta da dediğim gibi ajan olsa ne olur olmasa ne olur! Devlet olarak hangi gizlimiz kaldı ki! Özellerimiz bile özelleştirildi…
Yalnız benim dikkatimi çeken ülkemiz ve ABD medyasında gündemi kaplayan, istihbarat örgütlerini harekete geçiren bu olay Rusya ve gizli servisi “FSB” yı pek ilgilendirmiyor. MOSSAD ortalıkta yok. Neden?
Hayret eder misiniz?
Bakın, Başbakan Erdoğan diyor ki; “İsrail’in bu Suriye’ye ilk müdahalesi değil. Geçmişte daha önce bu sorunların çözümü için arabulucu da olduk. Olmert’le resmi konutumuzda 5 saat görüştük. Olay geldi bir kelimeye tıkandı kaldı. Beşar Esad’la o zamanlar görüşüyoruz. Cuma günü biz bütçe görüşmelerinde iken bakıyoruz İsrail Gazze’ye saldırı başlatıyor. İsrail bu… İsrail, tarihin affetmeyeceği bir devlet yapısına, devlet terörü estiren bir yapıya sahiptir…”
Sayın Başbakan! Senin sesin Müslüman olanlara mı yükseliyor? Yahudi, Siyonist İsrail’i olduğu gibi kabul edebiliyorsun da, Müslüman Libya’yı, Irak’ı, Suriye’yi vs. neden kabullenemiyorsun? İsrail kendi vatandaşını değil Müslümanları katlediyor. Razı mısın? Yoksa bu duruşunda “madalyanın” bir etkisi mi var?
Ha! Baştan söyleyeyim; Bu kadın ajandır, kuryedir vs. beni pek ilgilendirmiyor. Şunun için ki, ülkemizde ajanlık, kuryelik yapmak sıradan bir iş veya olaydır. Öyle amatör fotoğrafçı, film yıldızı, hoşgörü, kardeşlik ayakları yapmaya gerek yok.
Baksanıza! Çuvallarla kağıt ve cd getirdiler, Türk ordusu esir edildi. Kim, nerden, nasıllar hiç sorgulanmadı, açıklanmadı. Ordunun beyni sayılan “kozmik odaya” girildi. Evraklar, planlar alındı. Nereye ve niçin gitti, haberi olan var mı? Başbakan bile “odama böcek girmiş” diye günlerce yakındı ekranlardan. Haliyle böyle bir ülkede ajanlık yapmak sıradan bir iş olsa gerek…
Peki, bu kadını bu kadar önemli kılan şey ne? Öyle ya! Sadece ülkemizde son birkaç ayda yüzlerce insandan haber alınamıyor. Önemli olmak için illa adımızın Hans, George, Sarai vs. olması mı lazım?
Sonra bu kadın için CIA ve FBI neden alarmda? ABD vatandaşlarını önemsiyor, diyeniniz olabilir. Hayır. ABD, menfaati için kendi başkanını bile rahatça harcayabilen bir ülkedir. İkiz kulelerin nasıl ve neden yıkıldığını iyi düşünmek lazım…
Sarai’ye dönersek; Bir otelde kaldığı belirtilen bu kadın, Tarlabaşı’nda tuttuğu bir evde kaldığı ortaya çıktı. Fotoğrafçı diye anlatılan bu kadının görüntülerinde hiç foto makinesi görülmedi. Ama CIA ve FBI “tablet bilgisayarının” peşinde.
Israrla “amatör fotoğrafçı”, İstanbul’a yalnız ve ilk kez hatta kocasının iddiasına göre hayatında ilk kez yurt dışına çıkmış, diye belirtilen bu Bayan Almanya ve Hollanda’ya gidip, neden tekrar İstanbul’a dönüyor?
Adli tıp “tecavüz yok” diyor, gazeteler (yandaş) “tecavüz var” diyor. İstanbul Emniyet Müdürü, öldürülen bayan için “turist” tanımlaması yaparken “ajan ve kurye” ihtimali sorularına “öyle bir tespitimiz yok” diye cevaplandırıyor.
Bunların hepsini geçtim. Başta da dediğim gibi ajan olsa ne olur olmasa ne olur! Devlet olarak hangi gizlimiz kaldı ki! Özellerimiz bile özelleştirildi…
Yalnız benim dikkatimi çeken ülkemiz ve ABD medyasında gündemi kaplayan, istihbarat örgütlerini harekete geçiren bu olay Rusya ve gizli servisi “FSB” yı pek ilgilendirmiyor. MOSSAD ortalıkta yok. Neden?
Hayret eder misiniz?
Bakın, Başbakan Erdoğan diyor ki; “İsrail’in bu Suriye’ye ilk müdahalesi değil. Geçmişte daha önce bu sorunların çözümü için arabulucu da olduk. Olmert’le resmi konutumuzda 5 saat görüştük. Olay geldi bir kelimeye tıkandı kaldı. Beşar Esad’la o zamanlar görüşüyoruz. Cuma günü biz bütçe görüşmelerinde iken bakıyoruz İsrail Gazze’ye saldırı başlatıyor. İsrail bu… İsrail, tarihin affetmeyeceği bir devlet yapısına, devlet terörü estiren bir yapıya sahiptir…”
Sayın Başbakan! Senin sesin Müslüman olanlara mı yükseliyor? Yahudi, Siyonist İsrail’i olduğu gibi kabul edebiliyorsun da, Müslüman Libya’yı, Irak’ı, Suriye’yi vs. neden kabullenemiyorsun? İsrail kendi vatandaşını değil Müslümanları katlediyor. Razı mısın? Yoksa bu duruşunda “madalyanın” bir etkisi mi var?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025