Gazetemizin, önceki gün manşetten verilen "ABD, PYD/PKK'dan düzenli ordu kuruyor" başlıklı haberi oldukça dikkat çekiciydi.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, 22 Aralık 2017 tarihinde IŞİD'in canlanmasını önlemek bahanesiyle Suriye'de sınır muhafız birlikleri kuracaklarını ilan etmişti. Habere göre, bunun ilk adımları atıldı.
PKK'lı 400 terörist, Haseke'nin güneyindeki Sabahu'l Hayır Kampı ile Halep'in doğusunda Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı yakınlarındaki bir kampta eğitildi.
Teröristlere, CIA eğitmenleri teorik ve teknik bilgiler sağladı, Pentagon'un hava indirme birimleri ile özel kuvvetleri ise silahlı eğitim verdi.
"Sınır muhafızları" adı altında büyütülen terörist yapıya "Kuzey ordusu" adı verildi.
ABD, teröristlerin, bu yeni ordu yapılanmasıyla, düzenli ordulara karşı savaşabilmesini temin etmek istiyor.
O halde, Pentogan-CIA eğitimli Kuzey ordusunun asıl amacı IŞİD değil?
Hangi düzenli ordu ya da ordulara karşı bir hazırlık söz konusu? Neticede ordu yapılanması, bu 400 teröristle sınırlı kalmayacak, bunlar öncü birlik niteliğinde?
Bu sözde Kuzey ordusunun özellikle Türkiye sınırında bulunan Kobani, Tel Abyad, Resulayn ve Malikiye'de konuşlanacak olması esasen hangi "düzenli ordu"ya karşı kurulduğunu açıkça gösteriyor. Zaten "sınır muhafızları" adı altında eğitilmeleri ve Kuzey ordusu ismini almaları da tesadüf değil?
Bu yeni oluşum, CIA ve Pentagon'un temin ettiği son teknoloji telsiz, dinleme istasyonu ve sinyal istihbarat ekipmanları ile Türkiye'deki sınır karakollarını dinlemeye başlamışlar bile?
Bütün bu delilleri birleştirirsek, kesin ve net bir şekilde ifade edebiliriz ki, ABD'nin bizzat eğiterek, silahlarını vererek oluşturduğu Kuzey ordusu Türkiye için, Türk Silahlı Kuvvetleri için oluşturuldu.
Stratejik müttefikimiz bizim için teröristlerden düzenli ordu oluşturuyor, bizler ise hala aynı tas aynı hamam devam ediyoruz.
ABD ile ilişkilerimizi gözden geçirmeye;
Süleymaniye'de askerlerimizin başına çuval geçirmeleri yetmedi;
Suriye'deki terör örgütünü "stratejik ortak" olarak kabul etmeleri yetmedi;
Bu terör örgütüne 4 bin tır ağır silah vermeleri yetmedi;
Bu silahların Türkiye'de Mehmetçiğimize karşı kullanılması yetmedi;
FETÖ darbe girişiminde Trump'ın ifadesiyle 13 CIA personelinin işin içinde olması yetmedi;
80 koli belgeye rağmen Gülen'i hala iade etmemeleri yetmedi;
Zerrab davasını Atilla davasına çevirmeleri, Türkiye'ye kumpas kurmaları yetmedi;
Oluşturdukları türlü türlü terör örgütlerinin Türkiye'de terör eylemleri yapması, bu eylemlerde yüzlerce insanımızın ölmesi yetmedi;
Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmeleri yetmedi?
Şimdi de, Türkiye'yi tehdit eden, PKK'lı teröristlerden
CIA-Pentagon eğitimli bir düzenli ordu kuruyorlar, yine mi yetmiyor?
ABD'nin bu kadar net karşı adımına rağmen ilişkilerimizi gözden geçirmiyor ve bir takım önlemler almıyorsak, söyler misiniz bu ne anlama geliyor?
Biz, bağımsız bir devlette, Türkiye Cumhuriyeti'nde olduğumuza inanıyorken, ABD'nin mandası, kölesi, esiri mi olduk? Ancak köle ve esirler efendilerinin hakaretlerine, kötü muamelelerine ses çıkarmazlar, tepki vermezler.
Milletin iradesi, eğer Mustafa Kemal gibi bağımsız bir karakterde buluşursa esaretten kurtulur; Damat Feritler gibi aklı ve gönlü esaret altında olanlarda buluşan millet iradesi de esaret alındadır, köleleşmiştir.
Bugün de, milletin iradesi, ancak tam bağımsızlığın modeli olan Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi ve tam bağımsızlığın pratik örneği Hoş Geldin Atatürk eserlerini ortaya koyan, günümüzün tek bağımsız karakteri Prof. Dr. Haydar Baş ve bağımsızlık gemisi Bağımsız Türkiye Partisi ile buluşursa gerçek hürriyetine kavuşacaktır.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel, 22 Aralık 2017 tarihinde IŞİD'in canlanmasını önlemek bahanesiyle Suriye'de sınır muhafız birlikleri kuracaklarını ilan etmişti. Habere göre, bunun ilk adımları atıldı.
PKK'lı 400 terörist, Haseke'nin güneyindeki Sabahu'l Hayır Kampı ile Halep'in doğusunda Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı yakınlarındaki bir kampta eğitildi.
Teröristlere, CIA eğitmenleri teorik ve teknik bilgiler sağladı, Pentagon'un hava indirme birimleri ile özel kuvvetleri ise silahlı eğitim verdi.
"Sınır muhafızları" adı altında büyütülen terörist yapıya "Kuzey ordusu" adı verildi.
ABD, teröristlerin, bu yeni ordu yapılanmasıyla, düzenli ordulara karşı savaşabilmesini temin etmek istiyor.
O halde, Pentogan-CIA eğitimli Kuzey ordusunun asıl amacı IŞİD değil?
Hangi düzenli ordu ya da ordulara karşı bir hazırlık söz konusu? Neticede ordu yapılanması, bu 400 teröristle sınırlı kalmayacak, bunlar öncü birlik niteliğinde?
Bu sözde Kuzey ordusunun özellikle Türkiye sınırında bulunan Kobani, Tel Abyad, Resulayn ve Malikiye'de konuşlanacak olması esasen hangi "düzenli ordu"ya karşı kurulduğunu açıkça gösteriyor. Zaten "sınır muhafızları" adı altında eğitilmeleri ve Kuzey ordusu ismini almaları da tesadüf değil?
Bu yeni oluşum, CIA ve Pentagon'un temin ettiği son teknoloji telsiz, dinleme istasyonu ve sinyal istihbarat ekipmanları ile Türkiye'deki sınır karakollarını dinlemeye başlamışlar bile?
Bütün bu delilleri birleştirirsek, kesin ve net bir şekilde ifade edebiliriz ki, ABD'nin bizzat eğiterek, silahlarını vererek oluşturduğu Kuzey ordusu Türkiye için, Türk Silahlı Kuvvetleri için oluşturuldu.
Stratejik müttefikimiz bizim için teröristlerden düzenli ordu oluşturuyor, bizler ise hala aynı tas aynı hamam devam ediyoruz.
ABD ile ilişkilerimizi gözden geçirmeye;
Süleymaniye'de askerlerimizin başına çuval geçirmeleri yetmedi;
Suriye'deki terör örgütünü "stratejik ortak" olarak kabul etmeleri yetmedi;
Bu terör örgütüne 4 bin tır ağır silah vermeleri yetmedi;
Bu silahların Türkiye'de Mehmetçiğimize karşı kullanılması yetmedi;
FETÖ darbe girişiminde Trump'ın ifadesiyle 13 CIA personelinin işin içinde olması yetmedi;
80 koli belgeye rağmen Gülen'i hala iade etmemeleri yetmedi;
Zerrab davasını Atilla davasına çevirmeleri, Türkiye'ye kumpas kurmaları yetmedi;
Oluşturdukları türlü türlü terör örgütlerinin Türkiye'de terör eylemleri yapması, bu eylemlerde yüzlerce insanımızın ölmesi yetmedi;
Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmeleri yetmedi?
Şimdi de, Türkiye'yi tehdit eden, PKK'lı teröristlerden
CIA-Pentagon eğitimli bir düzenli ordu kuruyorlar, yine mi yetmiyor?
ABD'nin bu kadar net karşı adımına rağmen ilişkilerimizi gözden geçirmiyor ve bir takım önlemler almıyorsak, söyler misiniz bu ne anlama geliyor?
Biz, bağımsız bir devlette, Türkiye Cumhuriyeti'nde olduğumuza inanıyorken, ABD'nin mandası, kölesi, esiri mi olduk? Ancak köle ve esirler efendilerinin hakaretlerine, kötü muamelelerine ses çıkarmazlar, tepki vermezler.
Milletin iradesi, eğer Mustafa Kemal gibi bağımsız bir karakterde buluşursa esaretten kurtulur; Damat Feritler gibi aklı ve gönlü esaret altında olanlarda buluşan millet iradesi de esaret alındadır, köleleşmiştir.
Bugün de, milletin iradesi, ancak tam bağımsızlığın modeli olan Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi ve tam bağımsızlığın pratik örneği Hoş Geldin Atatürk eserlerini ortaya koyan, günümüzün tek bağımsız karakteri Prof. Dr. Haydar Baş ve bağımsızlık gemisi Bağımsız Türkiye Partisi ile buluşursa gerçek hürriyetine kavuşacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025