Başbakan Erdoğan "eli kanlı teröristle kucaklaşan siyasetçi olamaz'' diyor.
Doğru söylüyor!
Devamla şunu da söylüyor: “Teröristle kucaklaşanlarla görüşmem.”
Bu da doğru!
Peki şu sözüne ne demeli!
"MİT, her an her tür hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı’ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı’na ‘Sen gerekeni yap’ derim. Bu bir enstürmandır elimizde, bunu gerekli gördüğümüzde imralı içinde yaparız Oslo için de yaparız"
Erdoğan'ın yukarıdaki ifadelerini teröristle ve terörist başıyla görüşürüm ama onlarla görüşenlerle görüşmem şeklinde özetleyebiliriz.
Bu nasıl bir mantıktır doğrusu ben anlayamadım!
'Şehit anneleri ne der' diye BDP ile görüşmem diyorsunuz ama teröristin kendisiyle görüşmeye yeşil ışık yakıyorsunuz.
Acaba sizin teröristle masaya oturmanıza o çok düşündüğünüz şehit anneleri ne der?
BDP'yi savunduğum sanılmasın, benim için
BDP = PKK.
Burada Erdoğan'ın ortaya koyduğu mantık hatasına, zihin karmaşıklığına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Sayın başbakanın verdiği mesajlar tutarlı mesajlar değil, bir cümle diğerini yalanlıyor.
Bir başbakana böyle konuşmak yakışmaz.
Bu açıklamalar açıkça söylemek gerekir ki teröriste cesaret, terörle mücadeleye zarar verir.
Zaten kendileri terör örgütü ile görüşme meselesinde de ilginç bir tavır sergilemişti.
Önceki yazılarımızda bu çelişkiye dikkat
çekmiştik.
Tekrar etmekte fayda görüyorum.
İşte Erdoğan'ın o açıklamaları
1- "Benim arkadaşlarımın veyahut siyasi iradenin görüşmeler yaptığı, masaya oturduğu yani bu, ağır konuştum ama bu bir şerefsizliktir. Böyle bir şeyi kimse bize yıkamaz. Böyle bir şeyi ne ben, ne arkadaşlarım, ne benim bilgim dahilinde siyasi iradeden hiçbir kimse bugüne kadar yapmamıştır, yapamaz." (24 Ağustos 2010)
2- "Hükümet, devlet kanallarıyla bu görüşmeleri gerçekleştirir. Devlet, istediğiyle görüşür. Devletin başı da iktidardır." (13 Nisan 2011)
3- "(Hakan Fidan) Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sır küpü. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim." (12 Nisan 2012)
4- "AK Parti iktidarı olarak, siyasi bir parti olarak bugüne kadar terör örgütü ile hiç bir görüşmemiz olmadı." (22 Nisan 2012)
5-"Ben MİT mensuplarını Başbakanlığım dönemimde İmralı'ya gönderdim. Yarın da gönderirim" (24 Mayıs 2012).
Doğru söylüyor!
Devamla şunu da söylüyor: “Teröristle kucaklaşanlarla görüşmem.”
Bu da doğru!
Peki şu sözüne ne demeli!
"MİT, her an her tür hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı’ya gitmek gerekiyorsa MİT Müsteşarı’na ‘Sen gerekeni yap’ derim. Bu bir enstürmandır elimizde, bunu gerekli gördüğümüzde imralı içinde yaparız Oslo için de yaparız"
Erdoğan'ın yukarıdaki ifadelerini teröristle ve terörist başıyla görüşürüm ama onlarla görüşenlerle görüşmem şeklinde özetleyebiliriz.
Bu nasıl bir mantıktır doğrusu ben anlayamadım!
'Şehit anneleri ne der' diye BDP ile görüşmem diyorsunuz ama teröristin kendisiyle görüşmeye yeşil ışık yakıyorsunuz.
Acaba sizin teröristle masaya oturmanıza o çok düşündüğünüz şehit anneleri ne der?
BDP'yi savunduğum sanılmasın, benim için
BDP = PKK.
Burada Erdoğan'ın ortaya koyduğu mantık hatasına, zihin karmaşıklığına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Sayın başbakanın verdiği mesajlar tutarlı mesajlar değil, bir cümle diğerini yalanlıyor.
Bir başbakana böyle konuşmak yakışmaz.
Bu açıklamalar açıkça söylemek gerekir ki teröriste cesaret, terörle mücadeleye zarar verir.
Zaten kendileri terör örgütü ile görüşme meselesinde de ilginç bir tavır sergilemişti.
Önceki yazılarımızda bu çelişkiye dikkat
çekmiştik.
Tekrar etmekte fayda görüyorum.
İşte Erdoğan'ın o açıklamaları
1- "Benim arkadaşlarımın veyahut siyasi iradenin görüşmeler yaptığı, masaya oturduğu yani bu, ağır konuştum ama bu bir şerefsizliktir. Böyle bir şeyi kimse bize yıkamaz. Böyle bir şeyi ne ben, ne arkadaşlarım, ne benim bilgim dahilinde siyasi iradeden hiçbir kimse bugüne kadar yapmamıştır, yapamaz." (24 Ağustos 2010)
2- "Hükümet, devlet kanallarıyla bu görüşmeleri gerçekleştirir. Devlet, istediğiyle görüşür. Devletin başı da iktidardır." (13 Nisan 2011)
3- "(Hakan Fidan) Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sır küpü. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim." (12 Nisan 2012)
4- "AK Parti iktidarı olarak, siyasi bir parti olarak bugüne kadar terör örgütü ile hiç bir görüşmemiz olmadı." (22 Nisan 2012)
5-"Ben MİT mensuplarını Başbakanlığım dönemimde İmralı'ya gönderdim. Yarın da gönderirim" (24 Mayıs 2012).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024