Şöyle bir uğramışsanız, uğramışken şöyle bir-iki odun atmışsanız, zulüm ateşine odun taşıyanları bir şekilde teşvik etmiş, cesaretlendirmişseniz elbette ki size de günün birinde bir kıvılcım sıçrayacaktır.İnsanlık tarihi hiç tartışmasız bir gerçeğin örnekleriyle doludur ki o da şudur; zulüm ateşine odun bulanlar günün birinde o ateşin odunu olurlar, zulüm ateşini tutuşturanlar günün birinde kendilerini o ateşin içinde bulurlar.Bu açıdan bakıldığında kişinin, zulüm ateşine odun atması ile kendisini bizzat ateşe atması arasında hiçbir fark yoktur."Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur" şeklindeki Nebevi hakikati kulağımıza küpe yaparak diyebiliriz ki, mazlumun ağzından çıkan her "ah", zalimin üzerine yağan koca koca kıvılcım parçalarından farksızdır.Zalimin kepçesi, dozeri ağaçları deviriyor, yeşili yok ediyor, yetimlerin ekmek tekneleri olan tarlalarını, arsalarını düzleyip geçiyor ve görünürde yol açıyor ve siz de o yoldan geçiyorsunuz, işinizi hallediyor, ulaşmak istediğiniz yerlere ulaşıyorsunuz, gerçekte ise elinizle, desteğinizle kendinize mezar kazdırıyorsunuz ama farkında değilsiniz.Unutmayın ki, sizden destek alarak, sizden cesaret alarak başkalarını sıkan, sıkıp suyunu çıkaran ahtapotun kolları bir gün sizi de sıkacaktır, başkalarını ısıran, dişlerinden mazlumların kanlarının sızdığı ahtapot günün birinde sizi de dişlerinin arasına alacaktır.Bir zalime yardım eden, onun zulmünü onaylayan, zulümlerini alkışlayan bir gün mutlaka o zalimin zulmüne maruz kalacaktır.Zulüm ateşi daha ilk başta tutuşturulurken müdahale etmeliydin, elinde ateş olanlara engel olmalıydın, sağdan-soldan odun atanlara mani olmalıydın, en azından bir kez kaşlarını çatmalıydın.Zalimler, zulme meyledenler seni bakışlarından, kaşlarını çatışlarından, hakkı ve adaleti dimdik ayakta tutuşlarından, hatta seni zulüm karşısında haykırışlarından tanımalıydılar.Elin tutarken, ayağın yürürken ve dilin dönerken şu hakikatleri her zaman ve zeminde haykırmalıydın: Zulüm ateşi bu dünyada yürekleri yakar, vicdanları yakar, anaların bağrını yakar, çocukların ciğerini yakar, yurtları yakar, yuvaları yakar, ülkeleri yakar, saltanatları yıkar ve öteki dünyada da ebedi azaba düçar eder.Zulüm ateşine bir odun attı isen adın da kaydedildi demektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025