İşgalin, istilanın, eğitimde ifsat uygulamalarının, kültürde yozlaştırma denemelerinin çok faydalı şeyler olduğu bir milletin zihnine yerleşmiş, yerleştirilmiş ise o millete işgalin, istilanın ve diğerlerinin çok kötü şeyler olduğunu anlatamazsınız.O millet için artık su, gözeden kesilmiş demektir.Uzun yıllardan beri Anadolu coğrafysında yapılan ifsad çalışmalarının sonuçları görünmeye başladı. Bu korkunç sonuçları da ancak bu yıkım faaliyetlerinden yakasını kurtarmış olanlar görebiliyor.Zihni işgale uğramış olan kitleler ne yazık ki bunun da farkında değil.Kaynağı nerelerden geldiği pek belli olmayan ve uzun yıllar boyunca millete bedava dağıtılan dergiler ve paspas gazeteleri zihni işgalcilerin öncüleri oldular.Dağıtılan bu sinsi yayınlar önce insanımızın iman burçlarından parçalar koparmaya, gedikler açmaya çalıştılar ve milletimizin gönül dünyasına bu gediklerden saldırıya geçtiler.Kerim Kitabımızda yüzlerce defa uyarılmış olmamıza rağmen bu sinsi çalışmalar neticesinde, Tevhid ehli milletimiz arasında haç seviciler, çan sevdalıları, papaz muhipleri oluşmaya, oluşturulmaya başlandı.Kendileri için müsait zemin oluştuğunu farkettikleri gün, ard arda mesajlar yayaınlamaya başladılar; "AB ile, ABD ile entegrasyona kim karşı çıkar ki... Hatta camilerin kapısında durup namazdan çıkan cemaate sorsanız bile pek karşı çıkana raslayamazsınz" türünden yönlendirmeler birbirini kovaladı durdu.Hazır böyle bir altyapı, her şeyi hazmetmeye hazır bir kitle yetişmişken "iktidar için gerekirse papaz cübbesi bile giyerim" diyen ve verilecek olan cesaret ödülünü boynunda şerefle taşımaya amade "erdemliler hareketi" tencerenin kapağı gibi getirlip oturtuldu bu kitlenin tepesine.Yani yıllar sonra zihnen işgale uğramış kitle iktidarı ile buluştu ve sahip oldukları iktidar gücünü de tepe tepe kullanarak zihni işgal çalışmaları daha geniş tabanlara yaydılar.Zihni işgale maruz kitleler büyüdükçe iktidarın oy deposu da büyümeye başladı ve bu günlere gelindi.Şimdi, bundan önce yaşanan ekonomik krizlere sebep olan cari açığın dört katına ulaşıldığını, hem devlet için hem de millet için tehlikenin kapıda olduğunu da bu milletten saklayabilirler, cari açığın çok faydalı bir şey olduğuna inandırabilirler mi diye merek ediyorum.Bin yıldır kardeşçe yaşamış bir millet arasında kardeş kavgasına ramak kaldığını bu milletten nasıl gizlerler, nasıl izah ederler, bunu da 1920'lerin, 30'ların yöneticilerine mi yüklerler gerçekten merak konusu.Zihnen işgale uğramışsa bir millet, sıkça dedikleri gibi o millete hazmettiremeyeceğiniz, yutturamayacağınız hiç bir şey yoktur.Çok ciddi bir basiret bağlanması ve akıl tutulması halini yaşıyoruz.Encamımız hayr olur inşaallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025