Zalim yöneticiler karşısında tutum
Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Tâlib her gece, yatsı namazından sonra Mescid-i Nebevî’nin son bölümünde Urve b. Zubeyr’le birlikte otururlardı. Ben de, onların yanında oturuyordum. Yine böyle bir gecede ikisi konuşuyorlardı
16.11.2023 08:00:00
Hasan Parlak
Hasan Parlak
![Zalim yöneticiler karşısında tutum](resimler/haberler/20/zalim-yoneticiler-karsisinda-tutum-H1506611-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Zalim yöneticiler karşısında tutum](resimler/haberler/20/zalim-yoneticiler-karsisinda-tutum-H1506611-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
"Abdullah b. Hasan b. Hasan şöyle dedi: "Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Tâlib her gece, yatsı namazından sonra Mescid-i Nebevî'nin son bölümünde Urve b. Zubeyr'le birlikte otururlardı. Ben de, onların yanında oturuyordum. Yine böyle bir gecede ikisi konuşuyorlardı.
Ben-i Ümeyye'den bir zorbanın işlediği zulümlerden ve zâlimlerle beraber aynı yerde oturmaktan söz ediyorlardı. Urve, Ali b. Hüseyin (a.s.)'a dedi ki:
"Ey Ali! Bir kimse zâlimleri terk etse ve Allah onların yaptıklarına buğzettiklerini bilse, bu arada zâlimlerin bulunduğu yerden bir mil uzakta bulunsa, şayet Allah zâlimlerin üzerine azabını indirirse, bu kimsenin zâlimlere isabet eden azabtan kurtulması umulur."
Urve bunları söyledi ve Medine'den ayrılıp el-Akik denilen yerde yaşamaya başladı.
Abdullah b. Hasan der ki:
"Ben de Medine'den ayrıldım ve Suveyke denilen yerde ikamet etmeye başladım. Ama Zeynelâbidin'in ashabından olanların yaptığını İmam yapmamış, Medine'yi terk etmemiş ve ümmeti, zâlim yöneticilerin eline bırakmamıştır. Ömrünün sonuna kadar bu yöneticilere karşı mücadele vermiştir."
İmam (a.s.) ne zulmetmiş, ne de zulmü kabullenmiştir:
"Allah'ım! Zulme mâruz kalmamı istemediğin gibi, zulmetmekten de koru beni!"
ZÂLİMLERE KARŞI ALLAH'TAN YARDIM DİLEMESİ
İmam Seccad (a.s.)'ın baskı altında ve çile dolu hayatında verdiği mesaj şudur:
Çile ve sıkıntılara karşı tahammülü verecek olan, o dertlerden kurtaracak olan Yüce Allah'tır. Ve yine, o zulmü yapanı cezalandıracak olan da Allah'tır.
Bu sıkıntılı anlarında Allah'a sığınan İmam (a.s.), benzer eziyetler görenler için örnek teşkil edecek dualar buyurmuştur:
"Ey zulümden şikayetçi olanların halinden haberdar olan; ey onların başlarına gelenlerden haberdar olabilmek için tanıkların tanıklıklarına ihtiyacı olmayan; ey yardımı mazlumlara yakın olan ve ey desteği zâlimlerden uzak olan!
Verdiğin nimetlerin şımarıklığı ile ve yaptıklarından dolayı kendisini hemencecik cezalandırmamana aldanarak falan oğlu filanın bana yaptığı haksızlığı, hakareti gördün, bildin.
Allah'ım, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve kuvvetinle bana zulmedeni ve düşmanımı bana zulmetmekten alıkoy; kudretinle onun bana karşı düşmanlığının keskinliğini kır; onu meşgul et ve onu düşmanlarına karşı âciz, güçsüz kıl."
Ve yine, zâlime karşı şöyle yardım istemektedir:
"Allah'ım! Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle, beni bana zulmedenin üstünde tut; dilimi benimle çekişene karşı natık ve beni düşmanıma karşı muzaffer kıl."
Zâlimlerin karşısında sadece Allah'tan yardım dileyen İmam (a.s.), dualarında bir ölçüyü daha getirmektedir. O da, Allah'ın bu zâlimlerden mutlaka intikam alacağı gerçeğidir. Bu intikam mutlak alınacaktır ama bu dünyada, ama ahirette:
"Allah'ım! Eğer Senin katında benim hayrım, bana zulmedenden intikam almanın kıyamet gününe ve hasımların toplanacağı güne kadar tehir edilmesindeyse, o halde, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve Kendi katından sâdık bir niyet ve daim bir sabırla beni teyid et.
Kötü bir şey istemekten ve hırs ehlinin sabırsızlığından beni sığınağına al, benim için zahire ettiğin sevap ve mükafaatının ve düşmanım için ceza ve azabın bir benzerini kalbime tasvir et, bunu takdir ettiğin hükümle yetinmeme ve Senin seçtiğine güven duymamama sebep kıl.
Amin ya Rabbel âlemin. Çünkü Sen yüce fazl sahibisin." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Ben-i Ümeyye'den bir zorbanın işlediği zulümlerden ve zâlimlerle beraber aynı yerde oturmaktan söz ediyorlardı. Urve, Ali b. Hüseyin (a.s.)'a dedi ki:
"Ey Ali! Bir kimse zâlimleri terk etse ve Allah onların yaptıklarına buğzettiklerini bilse, bu arada zâlimlerin bulunduğu yerden bir mil uzakta bulunsa, şayet Allah zâlimlerin üzerine azabını indirirse, bu kimsenin zâlimlere isabet eden azabtan kurtulması umulur."
Urve bunları söyledi ve Medine'den ayrılıp el-Akik denilen yerde yaşamaya başladı.
Abdullah b. Hasan der ki:
"Ben de Medine'den ayrıldım ve Suveyke denilen yerde ikamet etmeye başladım. Ama Zeynelâbidin'in ashabından olanların yaptığını İmam yapmamış, Medine'yi terk etmemiş ve ümmeti, zâlim yöneticilerin eline bırakmamıştır. Ömrünün sonuna kadar bu yöneticilere karşı mücadele vermiştir."
İmam (a.s.) ne zulmetmiş, ne de zulmü kabullenmiştir:
"Allah'ım! Zulme mâruz kalmamı istemediğin gibi, zulmetmekten de koru beni!"
ZÂLİMLERE KARŞI ALLAH'TAN YARDIM DİLEMESİ
İmam Seccad (a.s.)'ın baskı altında ve çile dolu hayatında verdiği mesaj şudur:
Çile ve sıkıntılara karşı tahammülü verecek olan, o dertlerden kurtaracak olan Yüce Allah'tır. Ve yine, o zulmü yapanı cezalandıracak olan da Allah'tır.
Bu sıkıntılı anlarında Allah'a sığınan İmam (a.s.), benzer eziyetler görenler için örnek teşkil edecek dualar buyurmuştur:
"Ey zulümden şikayetçi olanların halinden haberdar olan; ey onların başlarına gelenlerden haberdar olabilmek için tanıkların tanıklıklarına ihtiyacı olmayan; ey yardımı mazlumlara yakın olan ve ey desteği zâlimlerden uzak olan!
Verdiğin nimetlerin şımarıklığı ile ve yaptıklarından dolayı kendisini hemencecik cezalandırmamana aldanarak falan oğlu filanın bana yaptığı haksızlığı, hakareti gördün, bildin.
Allah'ım, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve kuvvetinle bana zulmedeni ve düşmanımı bana zulmetmekten alıkoy; kudretinle onun bana karşı düşmanlığının keskinliğini kır; onu meşgul et ve onu düşmanlarına karşı âciz, güçsüz kıl."
Ve yine, zâlime karşı şöyle yardım istemektedir:
"Allah'ım! Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle, beni bana zulmedenin üstünde tut; dilimi benimle çekişene karşı natık ve beni düşmanıma karşı muzaffer kıl."
Zâlimlerin karşısında sadece Allah'tan yardım dileyen İmam (a.s.), dualarında bir ölçüyü daha getirmektedir. O da, Allah'ın bu zâlimlerden mutlaka intikam alacağı gerçeğidir. Bu intikam mutlak alınacaktır ama bu dünyada, ama ahirette:
"Allah'ım! Eğer Senin katında benim hayrım, bana zulmedenden intikam almanın kıyamet gününe ve hasımların toplanacağı güne kadar tehir edilmesindeyse, o halde, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve Kendi katından sâdık bir niyet ve daim bir sabırla beni teyid et.
Kötü bir şey istemekten ve hırs ehlinin sabırsızlığından beni sığınağına al, benim için zahire ettiğin sevap ve mükafaatının ve düşmanım için ceza ve azabın bir benzerini kalbime tasvir et, bunu takdir ettiğin hükümle yetinmeme ve Senin seçtiğine güven duymamama sebep kıl.
Amin ya Rabbel âlemin. Çünkü Sen yüce fazl sahibisin." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.