AKP lideri Erdoğan seçim meydanlarında iki söyleme tutunmuştu.
Biri eski ANAP'tan ithal, "tek başına iş başına", "her şey Türkiye için" çifte sloganıydı.
Gerçekten de milletimiz, yolsuz ve hukuksuz koalisyona olan öfkesini AKP'yi "tek başına iş başına" getirerek atmıştı.
AKP'nin ikinci söylemi MHP'den aşırma "yolsuzluğa ve yoksulluğa karşı mücadele" sloganı ile "hortumcudan alıp yoksula verme" vaadiydi.
Ancak seçimlere bir kaç gün kala Erdoğan'ın batık işadamı Halis Toprak'ın fabrikasında batık medya patronları ile buluşması bu fotoğrafa gölge düşürmüştü.
Milletimiz buna rağmen AKP'yi anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidar ederek güç odaklarına muhtaç olmayacak iktidar gücü vermişti.
AKP'nin iktidarın ilk günlerinde yolsuzlukla mücadele gayreti içine girmesi ve Uzan grubunun üzerine gitmesi bu yönde bir miktar ümit de uyandırmıştı.
Ancak Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun Mesut Yılmaz'ı liste dışı bırakması, Uzan operasyonunun yeni mağdurlar yaratmaktan öteye gidememesi en önemlisi iktidarla Aydın Doğan arasındaki mutluluk fotoğrafları halkımızın kafasını karıştırdı.
Milletimiz dün en çok birbirine küfredenlerin bugün birbiri ile sarmaş dolaş olmasını hiç hazmedemiyor.
94 yılından 2002 yılına kadar neredeyse 10 yıl boyunca Doğan grubu ile kavgalı Erdoğan'ın tam da gücünün doruğunda iken hortumculardan hesap soracağını düşleyen milletimiz hortumcuların iktidarın etrafında dolanmasını affetmiyor.
Başbakan Erdoğan'ın Aydın Doğan'ın memleketinde birbirine iltifatlar yağdırması, hele hele Aydın Doğan'ın hortumculara karşı iktidara destek sözleri kargaları güldürecek cinsten.
Çünkü bir önceki kirli koalisyon döneminin en ballı özelleştirmelerinden istifade edip POAŞ gibi devletin en kârlı kuruluşlarını ucuza kapatan Aydın Doğan'ın hortumculardan şikayet etmesi çok komik değil mi?
Başbakan Erdoğan ile Doğan'ın mutluluk pozlarından rahatsız olacak değiliz.
Ancak bu pozların negatif fotoğrafında Aydın Doğan'a kıyak kokuları geliyor.
Geçen dönem pijamasıyla karşıladığı Mesut Yılmaz sayesinde ucuza kapattığı POAŞ'ın yaklaşan taksitlerini yeni iktidara yakınlaşması sayesinde erteletmiş. Hem de gecikme faizi uygulanmadan. Üstelik halka açık şirket olmasına rağmen bu taksitlendirmeyi SPK'ya bildirmemiş.
Aydın Doğan iktidara verdiği desteğin ödülünü tez almaya başladı. 271 trilyon liralık borcunu 4 yıl hem de aynı faizle erteletti.
Bu gelişmeyi SPK'dan gizlediği halde son borsa yükselişinde en çok prim yapan Doğan Grubu şirketleri oldu. SPK, bu yüzden Doğan Holding'e "içerden bilgi" soruşturması açtı.
Bu yazıyı yazarken gözüm gecenin 12'sinde Star ekranında iştahlı konuşan Korkut Özal'a takıldı.
Erdoğan'ın akıl hocası olduğunu ekranlarda ilan eden Korkut Özal ile Star TV Ancormen'i arasındaki muhabbet dikkatimi çekti. Ve sebeb-i hikmetini programın sonunda çözdüm.
Korkut Özal, Uzan ile Erdoğan arasında arabuluculuk rolünü milyonların önünde oynuyordu. Hem de çok açık "Bu kavga kimseye fayda getirmez. Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz diye yapılan işleri kırmamak, dökmemek lazım" diyordu.
Ve Erdoğan'a enteresan bir mesaj veriyordu: "AKP Cem Uzan sayesinde tek başına iktidar oldu. Genç Parti sayesinde diğer partiler baraj altı oldu. AKP bunu unutmasın" diyordu.
Korkut Özal'ın siyasî hesabını başka yazıda irdeleyelim. Ancak Özal, Erdoğan'a "Uzan size hizmet ediyor, cezalandırmaya kalkarsanız kendinize zarar verirsiniz" diyerek yolsuzluğa prim veriyor. İlk on ayda bunlar oluyor. Bu gözler daha neler görecek. Bekleyin çok şaşıracaksınız. Şu kadarını söyleyelim ki dün kendisini yok eder görünen kartel medyasını kollayan iktidar yolsuzlukla mücadele edemez. Dün Mesut Yılmaz'ın etrafını kuşatanlar bugün Başbakan Erdoğan'ı kuşatmak üzere.
Biri eski ANAP'tan ithal, "tek başına iş başına", "her şey Türkiye için" çifte sloganıydı.
Gerçekten de milletimiz, yolsuz ve hukuksuz koalisyona olan öfkesini AKP'yi "tek başına iş başına" getirerek atmıştı.
AKP'nin ikinci söylemi MHP'den aşırma "yolsuzluğa ve yoksulluğa karşı mücadele" sloganı ile "hortumcudan alıp yoksula verme" vaadiydi.
Ancak seçimlere bir kaç gün kala Erdoğan'ın batık işadamı Halis Toprak'ın fabrikasında batık medya patronları ile buluşması bu fotoğrafa gölge düşürmüştü.
Milletimiz buna rağmen AKP'yi anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidar ederek güç odaklarına muhtaç olmayacak iktidar gücü vermişti.
AKP'nin iktidarın ilk günlerinde yolsuzlukla mücadele gayreti içine girmesi ve Uzan grubunun üzerine gitmesi bu yönde bir miktar ümit de uyandırmıştı.
Ancak Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun Mesut Yılmaz'ı liste dışı bırakması, Uzan operasyonunun yeni mağdurlar yaratmaktan öteye gidememesi en önemlisi iktidarla Aydın Doğan arasındaki mutluluk fotoğrafları halkımızın kafasını karıştırdı.
Milletimiz dün en çok birbirine küfredenlerin bugün birbiri ile sarmaş dolaş olmasını hiç hazmedemiyor.
94 yılından 2002 yılına kadar neredeyse 10 yıl boyunca Doğan grubu ile kavgalı Erdoğan'ın tam da gücünün doruğunda iken hortumculardan hesap soracağını düşleyen milletimiz hortumcuların iktidarın etrafında dolanmasını affetmiyor.
Başbakan Erdoğan'ın Aydın Doğan'ın memleketinde birbirine iltifatlar yağdırması, hele hele Aydın Doğan'ın hortumculara karşı iktidara destek sözleri kargaları güldürecek cinsten.
Çünkü bir önceki kirli koalisyon döneminin en ballı özelleştirmelerinden istifade edip POAŞ gibi devletin en kârlı kuruluşlarını ucuza kapatan Aydın Doğan'ın hortumculardan şikayet etmesi çok komik değil mi?
Başbakan Erdoğan ile Doğan'ın mutluluk pozlarından rahatsız olacak değiliz.
Ancak bu pozların negatif fotoğrafında Aydın Doğan'a kıyak kokuları geliyor.
Geçen dönem pijamasıyla karşıladığı Mesut Yılmaz sayesinde ucuza kapattığı POAŞ'ın yaklaşan taksitlerini yeni iktidara yakınlaşması sayesinde erteletmiş. Hem de gecikme faizi uygulanmadan. Üstelik halka açık şirket olmasına rağmen bu taksitlendirmeyi SPK'ya bildirmemiş.
Aydın Doğan iktidara verdiği desteğin ödülünü tez almaya başladı. 271 trilyon liralık borcunu 4 yıl hem de aynı faizle erteletti.
Bu gelişmeyi SPK'dan gizlediği halde son borsa yükselişinde en çok prim yapan Doğan Grubu şirketleri oldu. SPK, bu yüzden Doğan Holding'e "içerden bilgi" soruşturması açtı.
Bu yazıyı yazarken gözüm gecenin 12'sinde Star ekranında iştahlı konuşan Korkut Özal'a takıldı.
Erdoğan'ın akıl hocası olduğunu ekranlarda ilan eden Korkut Özal ile Star TV Ancormen'i arasındaki muhabbet dikkatimi çekti. Ve sebeb-i hikmetini programın sonunda çözdüm.
Korkut Özal, Uzan ile Erdoğan arasında arabuluculuk rolünü milyonların önünde oynuyordu. Hem de çok açık "Bu kavga kimseye fayda getirmez. Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz diye yapılan işleri kırmamak, dökmemek lazım" diyordu.
Ve Erdoğan'a enteresan bir mesaj veriyordu: "AKP Cem Uzan sayesinde tek başına iktidar oldu. Genç Parti sayesinde diğer partiler baraj altı oldu. AKP bunu unutmasın" diyordu.
Korkut Özal'ın siyasî hesabını başka yazıda irdeleyelim. Ancak Özal, Erdoğan'a "Uzan size hizmet ediyor, cezalandırmaya kalkarsanız kendinize zarar verirsiniz" diyerek yolsuzluğa prim veriyor. İlk on ayda bunlar oluyor. Bu gözler daha neler görecek. Bekleyin çok şaşıracaksınız. Şu kadarını söyleyelim ki dün kendisini yok eder görünen kartel medyasını kollayan iktidar yolsuzlukla mücadele edemez. Dün Mesut Yılmaz'ın etrafını kuşatanlar bugün Başbakan Erdoğan'ı kuşatmak üzere.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014