Şu caminin imamı!...
Nuri Hoca...
Halil ile Hüseyin'i yanına çağırıyor. Camideki okumadan sonra gitmeyin. Sizlerle konuşacağım diyor...
Halil ile Hüseyin dersten sonra Nuri Hoca'yı bekliyorlar.. Nuri Hoca çocuklara kısa bir şeyler söyledikten sonra Halil'i su almaya gönderiyor...
Halil küçük boylu ama. Bir kova suyu biraz zorlansa da rahatlıkla taşıyabiliyor...
Nuri Hoca meğer camdan Halil'i su taşırken seyreder, kendi kendine konuşurmuş...
"Minik Halil... Böyle su taşırsın... Hayatında nice kuyulardan su çıkarır gibi bilgiler başarılar, hizmetler taşır onlara koşarsın... Sendeki kabiliyetleri seyrediyorum... Seni tutuyorum... Seni o yöne sevkediyorum... Senin yoluna bir kandil yakıyorum..."
Halil gelip kapıyı tıklar. Hanımı karşılar ve tebessümle kovayı alır, teşekkür eder...
* * *
Yukarı mahallede Hakkı dede!...
Yolda Halil'i görünce onu kucağına alır, sever ve başını okşar. Onu bahçesine götürür asmadan üzüm toplayıp verir.
Hanımı Ayşe Teyze öyle hatırlı, nazik ve saygılı bir kadındı ki "Halil'i torunlarından çok seviyorsun" der ve eklerdi, "Halil ben ölünce arkamdan Yasin okuyacak"
Hakkı dede Halil'i göremediği zamanlar ya babasına, ya abisine ya da arkadaşlarına sorardı...
Hakkı dede cemaat içerisinde uzaktan Halil'i gözetler, namaz kılışını, müezzinlik yapısını büyüklere davranışını takip ederdi...
Halil büyüyüp mahalleden ayrıldığında Hakkı dede ölünceye kadar Halil'i sormuş. Şimdi nerde, ne yapıyor, nasıl..
* * *
Halil liseyi bitirmiş iş sahibi olmuştu. Bir arkadaşı onu Fahri Hoca ile tanıştırmıştı.
Fahri Hoca'nın sohbetlerine devam ettikçe hayatında yepyeni pencerelerinin açıldığını görüyordu...
İtikad, ibadet, ahlak bilgileri yanında iyi ve ihlaslı bir kul olmanın önemini anlıyordu. Bu Allah'ın kabul ettiği hayırlı neticeydi...
Fahri Hoca'nın sohbetlerinde her biri birer ayna olabilecek, kamil mü'minler, vefalı dostlar, samimi arkadaşlar buldu... Burası bir mektepti...
Allah Rasulu'nun sünneti. Ashab-ı Kiram'ın hayatı, Allah dostlarının titizlikle İslam'ı yasayışları mü'minin istikameti, feraseti, ilmi, anlayışı, olaylara isabetli bakışını burada görüyordu.
Bir gün Fahri Hoca Halil'den bahsetmiş. Halil bunu duyunca beni gözetleyen, bana ışık tutan, yolumu aydınlatan, hatalarımı gösteren bir büyüğümüz var demiş...
Nihayet... Fahri Hocalara da yol gösteren ışık tutan Ahmet Hoca'yı tanıdı. Her biri birer kandil olarak karnatın dört bir tarafına konan ve insanların fikirlerini ve gönüllerini aydınlatan bu kandiller birer arif; birer alim, birer kamil erler olarak yön gösteriyorlardı..
Bir ikindi vakti Halil düşündü... Başını iki eli arasına aldı. Dalgındı.. İçliydi... Gönlü kıpır kıpırdı.. Çocukluğundan bu yaşına kadar gördüklerini yaşadıklarını toplamaya çalıştı..
Nuri Hoca..
Hakkı Dede..
Fahri Hoca
Ahmet Hoca...
Mum ışığın'dan güneşin aydınlığına doğru bir sevir...
Elbette hidayet Allah'ın elindedir... Yağmurları bulut sayesinde yağdırır...
Allah, iman nurunu, istikamet yolunu aydınlatmıştı. Ahmet Hoca'yı düşündü... Güneş gibi insanlara ışık saçıyor... Onlara yol gösteriyor...
Bir an yokluk korkusuyla,
"Ey Allah'ım sen ki bize dinini İslam'ı gönderdin, Sen ki bize Alemlerin Efendisi'ni (sav) gönderdin. Sen ki bize Kur'an-ı Kerim'i gönderdin. Bunlar bize gelmeseydi, bizim halimiz ne olurdu... Sana binlerce şükür olsun...
Bize kundakta ezan ve kamet lutfettin...
Bize dilimizin daha ilk seslerinde ismini anmayı nasip ettin..
Bize yolumuzu aydınlatan ışıklar gönderdin...
Bize istikametimizi gösterdin..
Bize fikir ve gönlümüzü aydınlatan, ayıktıran, uyandıran, tutan, kaldıra, dostlarını, evliyalarını, nazlı, görevli yol göstericileri, ehl-i beyt sevdalılarını mı, lutfettin?
Sana şükürler olsun ilahi...
Bizi nefsimize düşürme...
Bizi bu istikametten, bu yoldan bu aydınlıktan ayırma...
Nuri Hoca...
Halil ile Hüseyin'i yanına çağırıyor. Camideki okumadan sonra gitmeyin. Sizlerle konuşacağım diyor...
Halil ile Hüseyin dersten sonra Nuri Hoca'yı bekliyorlar.. Nuri Hoca çocuklara kısa bir şeyler söyledikten sonra Halil'i su almaya gönderiyor...
Halil küçük boylu ama. Bir kova suyu biraz zorlansa da rahatlıkla taşıyabiliyor...
Nuri Hoca meğer camdan Halil'i su taşırken seyreder, kendi kendine konuşurmuş...
"Minik Halil... Böyle su taşırsın... Hayatında nice kuyulardan su çıkarır gibi bilgiler başarılar, hizmetler taşır onlara koşarsın... Sendeki kabiliyetleri seyrediyorum... Seni tutuyorum... Seni o yöne sevkediyorum... Senin yoluna bir kandil yakıyorum..."
Halil gelip kapıyı tıklar. Hanımı karşılar ve tebessümle kovayı alır, teşekkür eder...
* * *
Yukarı mahallede Hakkı dede!...
Yolda Halil'i görünce onu kucağına alır, sever ve başını okşar. Onu bahçesine götürür asmadan üzüm toplayıp verir.
Hanımı Ayşe Teyze öyle hatırlı, nazik ve saygılı bir kadındı ki "Halil'i torunlarından çok seviyorsun" der ve eklerdi, "Halil ben ölünce arkamdan Yasin okuyacak"
Hakkı dede Halil'i göremediği zamanlar ya babasına, ya abisine ya da arkadaşlarına sorardı...
Hakkı dede cemaat içerisinde uzaktan Halil'i gözetler, namaz kılışını, müezzinlik yapısını büyüklere davranışını takip ederdi...
Halil büyüyüp mahalleden ayrıldığında Hakkı dede ölünceye kadar Halil'i sormuş. Şimdi nerde, ne yapıyor, nasıl..
* * *
Halil liseyi bitirmiş iş sahibi olmuştu. Bir arkadaşı onu Fahri Hoca ile tanıştırmıştı.
Fahri Hoca'nın sohbetlerine devam ettikçe hayatında yepyeni pencerelerinin açıldığını görüyordu...
İtikad, ibadet, ahlak bilgileri yanında iyi ve ihlaslı bir kul olmanın önemini anlıyordu. Bu Allah'ın kabul ettiği hayırlı neticeydi...
Fahri Hoca'nın sohbetlerinde her biri birer ayna olabilecek, kamil mü'minler, vefalı dostlar, samimi arkadaşlar buldu... Burası bir mektepti...
Allah Rasulu'nun sünneti. Ashab-ı Kiram'ın hayatı, Allah dostlarının titizlikle İslam'ı yasayışları mü'minin istikameti, feraseti, ilmi, anlayışı, olaylara isabetli bakışını burada görüyordu.
Bir gün Fahri Hoca Halil'den bahsetmiş. Halil bunu duyunca beni gözetleyen, bana ışık tutan, yolumu aydınlatan, hatalarımı gösteren bir büyüğümüz var demiş...
Nihayet... Fahri Hocalara da yol gösteren ışık tutan Ahmet Hoca'yı tanıdı. Her biri birer kandil olarak karnatın dört bir tarafına konan ve insanların fikirlerini ve gönüllerini aydınlatan bu kandiller birer arif; birer alim, birer kamil erler olarak yön gösteriyorlardı..
Bir ikindi vakti Halil düşündü... Başını iki eli arasına aldı. Dalgındı.. İçliydi... Gönlü kıpır kıpırdı.. Çocukluğundan bu yaşına kadar gördüklerini yaşadıklarını toplamaya çalıştı..
Nuri Hoca..
Hakkı Dede..
Fahri Hoca
Ahmet Hoca...
Mum ışığın'dan güneşin aydınlığına doğru bir sevir...
Elbette hidayet Allah'ın elindedir... Yağmurları bulut sayesinde yağdırır...
Allah, iman nurunu, istikamet yolunu aydınlatmıştı. Ahmet Hoca'yı düşündü... Güneş gibi insanlara ışık saçıyor... Onlara yol gösteriyor...
Bir an yokluk korkusuyla,
"Ey Allah'ım sen ki bize dinini İslam'ı gönderdin, Sen ki bize Alemlerin Efendisi'ni (sav) gönderdin. Sen ki bize Kur'an-ı Kerim'i gönderdin. Bunlar bize gelmeseydi, bizim halimiz ne olurdu... Sana binlerce şükür olsun...
Bize kundakta ezan ve kamet lutfettin...
Bize dilimizin daha ilk seslerinde ismini anmayı nasip ettin..
Bize yolumuzu aydınlatan ışıklar gönderdin...
Bize istikametimizi gösterdin..
Bize fikir ve gönlümüzü aydınlatan, ayıktıran, uyandıran, tutan, kaldıra, dostlarını, evliyalarını, nazlı, görevli yol göstericileri, ehl-i beyt sevdalılarını mı, lutfettin?
Sana şükürler olsun ilahi...
Bizi nefsimize düşürme...
Bizi bu istikametten, bu yoldan bu aydınlıktan ayırma...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021