Devlet umuru görmüş,ak saçlı vicdan sahibi, iz'an ve idrak sahibi her siyasetçi diyor ki; AKP'li yıllar siyasette yıkım yılları olmuştur.Gün görmüş, tecrübe edinmiş vatanperver ekonomistler ittifakla beyan ediyorlar ki; AKP'li yıllar ekonomide yıkıldığımız yıllar olmuştur.Saçını-başını ilim-irfan yolunda ağartmış,hem ülkesini hem de dünyayı iyi tanıyan ilim ve kültür adamları ittifakla açıklıyorlar ki; AKP'li yıllar kültürde yıkıldığımız yıllar olmuştur.Gözlerini eğitim faaliyetlerinin içinde açmış, eğitim ve öğretimin kitabını yazmış ak saçlı hocalar diyorlar ki; AKP'li yıllar eğitimde yıkım yılları olmuştur.Dede-baba mesleği olarak tarımla uğraşan,çiftçilikle iştigal eden doksanlık pirifani dedeler,iki büklüm nineler, doksan yıllık ömürlerinin bir dökümünü yaparak izah ediyorlar ki; AKP'li yıllar tarımda,yani üretimde bitiş ve batış yılları olmuştur.İlerlemiş yaşına ve günlerdir sıftah etmemiş olmasına rağmen, dedelerinden devraldığı iki yüz yıllık dükkanını her sabah erkenden besmele ile açan tecrübeli esnaf tek ses halinde haykırıyorlar ki; AKP'li yıllar esnafın belinin büküldüğü, bileğinin büküldüğü, dişlerinin söküldüğü yıllar olmuştur.Hayatının en verimli,en zinde çağlarını devlete ve millete hizmet ederek geçiren ve bu gün çoğu bir bastonun desteği ile yürüyen emekliler her halleriyle ve her gün feryad ediyorlar ki; AKP'li yıllar kamburlarımızın katmerleştiği, yaralarımızın derinleştiği, sızılarımızın kat kat arttığı yıllar olmuştur.Toplumun bütün katmanları son yılları kayıp yıllar olarak ilan etmektedir.İyi de, AKP'yi ikinci kez iktidar yapan oylar nereden geldi?Bu soru,kocaman bir sorudur, belki kısmen cevaplanmıştır ama, tam olarak,tatminkar bir cevabı bulunamamış bir sorudur.Peki bu partiyi oluşturan çekirdek kadro kimlerden oluşmaktadır, hangi ekolün ve hangi okulun mezunlarıdırlar?Bu partinin çekirdek kadrosu,beyin takımı; bu gün evinde göz hapsinde tutulan sayın Erbakan ekolünden ve okulundan mezun olmuşlardır.Bu kadroyu, kuruldukları günden beri destekleyen,iktidara getiren, hem eleman hem de medya desteği sağlayanlar kimlerdir?İşin perde arkasını milletin basiretine havale ederek, görünen yüzüne baktığımızda, yıllardan beri, hizmet hizmet diyen, insana yatırım yapılmalı diyen,önce milletin imanını kurtarmak lazım diyen, siyasetten Allah'a sığınırız diyen malum bir cemaati görüyoruz.Bu iktidar bir bakıma onların iktidarıdır.Dedikleri gibi uzun yıllar güya insana yatırım yaptılar,kalifiye eleman yetiştirdiler, milletin imanını kurtarmak için çalıştılar ve gün geldi iktidar oldular.Eser ortada,altı seneden beri yaptıkları da ortada.Milletin imanını kurtarma iddiası ile yola çıkan kadronun iktidarında; imanını kaybeden gençlerin sayısında müthiş artış olmuş,millet aşsız ve işsiz bırakılarak misyonerlerin hedef kitlesi haline getirilmiş, "AB ile,ABD ile entegrasyondan hangi Müslüman imtina eder" denilerek,Müslümanlar haçlı kapılarına yönlendirilmiş, "Ankara'nın şerrinden Brüksel'in şefaatine sığınıyoruz" söylemi ile yine haçlı kapılarından şefaat beklenir olmuş, İslam coğrafyasını işgale gelenler her çeşit desteği bu iktidardan görmüş, görüyor, Müslümanları katledenler bir kere olsun yüksek sesle kınamamış,aksine el altından alkışlanmış?Elbette altı yılda yapılan yanlışları bir yazıda saymak mümkün değil.Şimdi bu kadronun sivil toplum örgütleri hala hizmetten ve himmetten bahsedip duruyorlar,hala adam yetiştirmekten dem vuruyorlar.Kardeşim, yetiştirdiğiniz adamlar ve o adamlardan kurduğunuz iktidar ortada ve memleketi getirdiğiniz korkunç uçurum da ortada.Eserinize bakıp utanmalısınız ve artık bundan sonra olsun "hizmet ve himmet" kelimelerini ağzınıza almamalısınız.Utanma duygusundan kırıntılar kaldı ise eğer?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025