Anlatan, inşaat malzemeleri satan bir esnafımız: "Mayıs'ın ortalarıydı, arabama bir parça almak için Erzurum oto sanayi bölgesine gittim. Girdiğim dükkanda aradığım parça vardı. Elli sekiz YTL olduğunu söyleyince, ben de düz olsun dedim ve elli YTL'yi uzattım. Hemşehrimiz parayı aldı, 'Allah bereket versin' dedi ve ekledi; "Bir Ocak 2006'dan beri ilk defa siftah yapıyorum". Gözlerim doldu, hiçbir şey diyemedim, sadece bir on YTL daha bıraktım çıktım."Biz günlerdir söz konusu bölgede ziyaretler yapıyoruz, benzeri olaylara çok rastladık ama dörtbuçuk ayda ancak bir parça satana da ilk defa rastlıyoruz. Bu olayı da dinleyince; "Vekillerimizden biri ile bir karşılaşabilsem, söyleyeceğimi biliyorum" diye hayıflanan hemşehrilerimize bir kez daha hak verdim.Dörtbuçuk değil, beşbuçuk ayda ancak bir parça satabilen esnafın hikayesini dinleyince aşık Mahsuni'nin o meşhur değişini hatırladık:Yiğit muhtaç olmuş kuru soğanaSöylesem mi bilmem söylemesem mi.Aziz milletimizi küresel çetecilerin, uluslararası tefecilerin insafına terk eden AKP iktidarının daha ilk yılında, yiğitleri kuru soğana muhtaç edeceği ortaya çıkmıştı ama ikinci mısrada denildiği gibi, vakar sahibi milletimiz, kan kustuğu halde kızılcık şerbeti içtim diyerek meseleyi kapatmayı tercih eden milletimiz; "Söylesem mi bilmem söylemesem mi" arasında dişini sıktı ve ses çıkarmadı. Fakat dört yılının bitmesine şurada üç ay kalmış olan hükumet artık milletin sabrını taşırdı, Ordu'daki fındık mitingi de gösterdi ki, millet söylemeye karar vermiştir.Toplanan yüz binler, her üç kilometrede iki milyon vergi veriyorum diyenler ve aylarca siftah yapamayan esnaf neyi söylemeye karar vermiştir ve söylemeye başlamıştır?Dört yıldan beri toz-pembe tablolar çizen, istikrarı yakalandığından dem vuran televizyonların, gazetelerin ve köşe yazarlarının, sadece ve sadece kendi arpalıklarını düşündüklerini, zerre kadar vatanı ve milleti düşünmediklerini, bile bile yaklaşan tehlikeleri milletten gizlediklerini yüksek sesle meydanlarda söylemeye başlamışlardır.Sayısız şehit kanı mukabilinde alınan, işgalcileri kovulan vatan topraklarını satışa arzedilişi karşısında sustuklarını, yüz yıllık devlet kurumlarının küresel tefecilere peşkeş çekilişi karşısında gündem değiştirdiklerini, hedef saptırdıklarını, bin yıldır bu topraklarda izzetli bir hayat yaşamış olan Müslüman Türk milletinin devletini tasfiye ederek zelil hale düşürülmesi planlarını "medeniyet projesi" diye yutturduklarını meydan meydan söylemeye karar vermiştir.Evet, yiğidin kuru soğana muhtaç olduğu artık saklanamaz bir hakikattir fakat milletimiz bundan böyle "söylesem mi bilmem söylemesem mi" diye düşünmeyecek, hem iktidarın hem de yandaşlarının gerçek yüzünü meydanlarda teşhir etmeye devam edecektir.Bütün şehirlerimizin bütün cadde ve sokakları, iş muhitleri, iş verenler ve çalışanlar bir gerçek üzerinde birleşiyorlar; dört yıllık AKP iktidarı cümle yiğitleri kuru soğana muhtaç etmiştir, kendi milletini kuru soğana muhtaç ederken küresel tefecilerin ve işbirlikçilerinin heybelerini alabildiğine doldurmuştur.Bu soygunun hesabı sandıkta sorulacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 17.01.2025
- Kurutmadığınız ne kaldı? / 16.01.2025
- Hangi hakla ve ne yüzle? / 14.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 17.01.2025
- Kurutmadığınız ne kaldı? / 16.01.2025
- Hangi hakla ve ne yüzle? / 14.01.2025