Yapılan haçlı seferleri ile batı, Türkleri ve İslamiyet'i Osmanlı devletinin hinterlandından silemediği gibi ağır faturalar da ödemek zorunda kaldı. Çanakkale dâhil 9 defa yapılan saldırı hep püskürtüldü. Artık batılı güçler yeni bir karar aldılar. İslam ülkelerinin içinden buldukları taşeronlarla hedeflerine ulaşacaklardı
Türklerin İslamiyet'i kabul etmesi, İslam'la müşerref olmaları ve batıya doğru göç etmeye başlamalarıyla tarihin akışı da değişmeye başladı. 1071'de Bizanslılar karşısında kazanılan Malazgirt zaferi Türklere Anadolu kapılarını açtı. Türklerin batıya doğru genişlemesinden rahatsızlık duyan Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos, Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Kudüs'teki toprakların Müslümanların kontrolünde olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında Haçlı Seferi süreci başlamış oldu.
Haçlı Seferi'nin dünden bugüne seyri İlk Haçlı Seferi 1096 yılında başladı. Anadolu üzerine işgal seferleri düzenlendi. Bir din savaşı olan Haçlı Seferinde dalga dalga gelen haçlılar ve profesyonel orduları Anadolu'yu talan ettiler. Ciddi kıyım ve vahşet gerçekleştirdiler. Süreci yakından takip eden Selçuklu komutanları tarafından işgal ilk fırsatta bertaraf edilmiş oldu.İslamiyet'in yayılması ve Türklerin ilerlemesinden rahatsız olan batı bu gelişmelerin önüne geçmek için seferlerine devam etti. 8 defa yapılan saldırı her defasında püskürtüldü ve Haçlı, her defasında kaybetmek ve geri çekilmek zorunda bırakıldı. 1270 yılında saldırıları durdurdular. Bilindiği üzere batılı plan ve projelerini uzun yıllar içerisinde planlar. Bir fırsatını bulduğu zaman da harekete geçer. Burada da böyle olmuştur.Haçlı seferleri iyice incelendiğinde günümüzde ki birçok gelişmeye de ışık tutacaktır. Birinci Dünya Savaşını ve Osmanlı devletinin zayıflamasını fırsat bilen batı yeniden Anadolu'yu işgal etme hevesine kapılmıştır. 1915-1916 yılları arasında Çanakkale de yaşanan birleşik haçlı ordularına karşı verilen savunma mücadelesi destansı bir kahramanlık tablosudur. Konuyu en iyi ortaya koyan metinlerden bir tanesi de Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiridir."Şu Boğaz harbi nedir?Var mı ki dünyada eşi?En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,Tepeden yol bularak geçmekiçin Marmara'yaKaç donanmayla sarılmışufacık bir karaya.Ne hayâsızca tehaşşüd kiufuklar kapalı!Nerde gösterdiği vahşetle"Bu bir Avrupalı?"Bütün vahşetlerine rağmen birleşik güçler geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir. Türkler bu savaşta 253 bin şehit vermişlerdir.
Yeni Haçlı Seferlerinin öncü çalışması: Ilımlı İslamYapılan haçlı seferleri ile batı, Türkleri ve İslamiyet'i Osmanlı devletinin hinterlandından silemediği gibi ağır faturalar da ödemek zorunda kaldı. Çanakkale dâhil 9 defa yapılan saldırı hep püskürtüldü. Artık batılı güçler yeni bir karar aldılar. İslam ülkelerinin içinden buldukları taşeronlarla hedeflerine ulaşacaklardı.Yeni haçlı seferlerinin siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri ayaklarının yanında bir de dini ayağı oluşturuldu. Bölge halkını bir arada tutan İslam anlayışı, Allah inancı ve peygamberimize iman üzerinde oynanacaktı. İşte bu maksatla 'Ilımlı İslam' adı altında yeni bir din anlayışı icat edildi. Ilımlı İslam dışı İslam görüntüsünde olacak, içi ise Hristiyan öğretisi ile doldurulacaktı. Ortaya çıkan ise kullanılmaya müsait ucube bir din anlayışı olacaktı. Bu çalışmalarını adım adım bütün İslam coğrafyasında devreye koydular.Müsamaha, hoşgörü, hümanizm adı altında hak batıl anlayışını değiştirdiler. Toplumun en alt katmanlarına, idari olarak en alt birimlerine kadar uzandılar. Halk tarafından makbul kabul edilen İslami cemaat görüntüsünde ki gruplar da devreye kondu.(devamı yarın)
Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi
Türklerin İslamiyet'i kabul etmesi, İslam'la müşerref olmaları ve batıya doğru göç etmeye başlamalarıyla tarihin akışı da değişmeye başladı. 1071'de Bizanslılar karşısında kazanılan Malazgirt zaferi Türklere Anadolu kapılarını açtı. Türklerin batıya doğru genişlemesinden rahatsızlık duyan Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos, Papa II. Urbanus'tan Türklere karşı yardım istedi. Kudüs'teki toprakların Müslümanların kontrolünde olmasından hoşnut olmayan Avrupalılar arasında Haçlı Seferi süreci başlamış oldu.
Haçlı Seferi'nin dünden bugüne seyri İlk Haçlı Seferi 1096 yılında başladı. Anadolu üzerine işgal seferleri düzenlendi. Bir din savaşı olan Haçlı Seferinde dalga dalga gelen haçlılar ve profesyonel orduları Anadolu'yu talan ettiler. Ciddi kıyım ve vahşet gerçekleştirdiler. Süreci yakından takip eden Selçuklu komutanları tarafından işgal ilk fırsatta bertaraf edilmiş oldu.İslamiyet'in yayılması ve Türklerin ilerlemesinden rahatsız olan batı bu gelişmelerin önüne geçmek için seferlerine devam etti. 8 defa yapılan saldırı her defasında püskürtüldü ve Haçlı, her defasında kaybetmek ve geri çekilmek zorunda bırakıldı. 1270 yılında saldırıları durdurdular. Bilindiği üzere batılı plan ve projelerini uzun yıllar içerisinde planlar. Bir fırsatını bulduğu zaman da harekete geçer. Burada da böyle olmuştur.Haçlı seferleri iyice incelendiğinde günümüzde ki birçok gelişmeye de ışık tutacaktır. Birinci Dünya Savaşını ve Osmanlı devletinin zayıflamasını fırsat bilen batı yeniden Anadolu'yu işgal etme hevesine kapılmıştır. 1915-1916 yılları arasında Çanakkale de yaşanan birleşik haçlı ordularına karşı verilen savunma mücadelesi destansı bir kahramanlık tablosudur. Konuyu en iyi ortaya koyan metinlerden bir tanesi de Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiridir."Şu Boğaz harbi nedir?Var mı ki dünyada eşi?En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,Tepeden yol bularak geçmekiçin Marmara'yaKaç donanmayla sarılmışufacık bir karaya.Ne hayâsızca tehaşşüd kiufuklar kapalı!Nerde gösterdiği vahşetle"Bu bir Avrupalı?"Bütün vahşetlerine rağmen birleşik güçler geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir. Türkler bu savaşta 253 bin şehit vermişlerdir.
Yeni Haçlı Seferlerinin öncü çalışması: Ilımlı İslamYapılan haçlı seferleri ile batı, Türkleri ve İslamiyet'i Osmanlı devletinin hinterlandından silemediği gibi ağır faturalar da ödemek zorunda kaldı. Çanakkale dâhil 9 defa yapılan saldırı hep püskürtüldü. Artık batılı güçler yeni bir karar aldılar. İslam ülkelerinin içinden buldukları taşeronlarla hedeflerine ulaşacaklardı.Yeni haçlı seferlerinin siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri ayaklarının yanında bir de dini ayağı oluşturuldu. Bölge halkını bir arada tutan İslam anlayışı, Allah inancı ve peygamberimize iman üzerinde oynanacaktı. İşte bu maksatla 'Ilımlı İslam' adı altında yeni bir din anlayışı icat edildi. Ilımlı İslam dışı İslam görüntüsünde olacak, içi ise Hristiyan öğretisi ile doldurulacaktı. Ortaya çıkan ise kullanılmaya müsait ucube bir din anlayışı olacaktı. Bu çalışmalarını adım adım bütün İslam coğrafyasında devreye koydular.Müsamaha, hoşgörü, hümanizm adı altında hak batıl anlayışını değiştirdiler. Toplumun en alt katmanlarına, idari olarak en alt birimlerine kadar uzandılar. Halk tarafından makbul kabul edilen İslami cemaat görüntüsünde ki gruplar da devreye kondu.(devamı yarın)
Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi