“Korkmaz İbrahim olan Nemrut’un ateşinden” sözünün sahibini biliyorsunuz. Anlamını da idrak ediyorsunuzdur. Sen yüzünü Rabbine döndün mü, Anadolu tabiriyle sırtını, seni yaratana dayadın mı, küresel güçmüş, ABD imiş, AB imiş, atom bombası bilmem nesi varmış… Senin Rabbin Kadir’dir, her şeye gücü yetendir ve seninde, karşındakinin de, âleminde sahibi O’dur. O bir şey dilediği zaman “ol” der, o da olur. Allah kuluna yetmez mi?
Peki, böylemi oldu? Müslümanım diyenler huzuru, güveni, çözümü Allah’ın Kitabında, Resulünde ve Ehl-i Beyt’inde mi aradılar? Yoksa AB, ABD kapılarında mı?
Maalesef AB ve ABD kapılarında. Haliyle hem ülke olarak, millet olarak, hem de ümmet olarak bazılarımız haçlının askeri, bazılarımız haçlının kurbanı oldu. İbrahim olanlar ise dimdik ayakta duruyor.
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamdan bahsediyorum. Sayın Baş’ın, Yeni Mesaj gazetemizdeki ve Meltem Medya grubundaki demeç, açıklama ve tespitlerini takip edenler, ülkemiz ve İslam alemindeki tehlikenin farkına varmışlardır.
Sayın Baş, sadece tehlikeyi haber vermiyordu. Tehlikeden önce çözümü, tehlikeye karşı tedbiri ve tehlike anında ve sonrasındaki çözümü de ortaya koyuyordu.
Tabi asıl olan testiyi kırdırmamaktı. Çünkü birileri bu milletin, ümmetin testisini kırmak, kırdırmak istiyordu. Ha, oldu testi kırıldı. Milleti susuz mu bırakacaktı Sayın Baş? Yok, yeni testiler, hem de okyanusları taşıyacak testiler ortaya koydu anlayana. Adam boyu kitaplar yazdı adam olana, olmak isteyene. Dünyayı kurtaracak modeli ortaya koydu uygulayana.
Sonuç? (Yine Anadolu tabiriyle) Elin gavuru gelip; Hocam şu işi bize öğret, diye ülkelerine, Meclislerine davet ettiler. Birçok ülke aldı, parça parça uyguladı MEM’i (Milli Ekonomi Modelini). Hatta süper güç! (ABD) bile çaresiz kaldı ve MEM’den kopya çekme yoluna gitti. Bilim adamı denilen bazı zevatlar, Sayın Baş’ın yıllar önceki tespitleri ve MEM’de ortaya koyduğu gerçekleri kelime oyunlarıyla kendi adlarına tescillemeye kalktılar. Birileri de onlara ödüller verdi.
Bizim siyasilerimiz ise (iktidarı, muhalefeti) sağır filan değil. Her şeyin farkındalar. Sayın Baş’ın, MEM’inin hepsinin haklılığını, gerçekliliğini biliyorlar. Artık dünyalık mal, makam, mevki hırsından mıdır, yoksa birilerine verilen sözlerden midir, neyse kör oldular, sağır oldular, dilsiz oldular.
Haliyle millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş vaziyette. Ülkenin bölünmez bütünlüğü tartışmaya açılmış, İslam’ın bayraktarı bu devlet ve Allah’ın Askeri unvanlı bu millet, haçlı safında Müslüman avlıyor. Olacak iş mi? Oluyor işte. Hangisini sayalım; Irak, Afganistan, Libya, Suriye, Bosna…
Ömrünü Allah yoluna vakfetmiş, onlarca cilt eseri milletimizin ve insanlığın hizmetine sunmuş Sayın Baş, gazetemizde de günlük yorum ve öğretileriyle bizlere akıl ve gönül boyutuyla yeni yeni kapılar açmaya, tehlikeleri önceden haber vermeye ve tedbirleri açıklamaya devam ediyor. Sadece son on, on beş günlük birkaç başlığını hatırlayalım…
“Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz…”
“Müslüman haçlının safında yer alamaz…”
“BOP kapsamında orta doğuda mezhep ayrılıkları öne çıkarılarak İslam coğrafyası paylaşılmak isteniyor. Maalesef Türkiye kullanılıyor…”
“Sünni, Şia, Caferi vb. hepimiz biriz, Tevhide inanıyoruz, İslam’ız. Mezhepler İslam’da ayrılığın değil, zenginliğin tezahürüdür…”
“Müslümanların tekrar bir bilek bir yürek olması lazım. Bunun tek çaresi ve adresi Ehl-i Beyt’tir. Ehl-i Beyt, İslam’ın çekirdeğidir…”
“Türkiye yüzünü Batıya değil Orta Asya’ya, Türk Cumhuriyetlerine, Ortadoğuya dönmelidir…”
“Tarım ürünleri devletin en stratejik alanlarından birisidir…”
“Devlet ekonomiye müdahale etmek zorundadır…”
“Köylü, çiftçi, hayvancılık sektörleri devlet desteği altında olmalıdır…”
“Senyoraj hakkı devreye konulmalıdır…”
“Yer altı kaynakları devlet, millet ortaklığı ile işletilmelidir…”
“Sağlık, eğitim bedava olmalı. Devletin kendine has bir milli eğitim modeli, bir insan modeli olmalıdır…”
“Bu millet Alevi’si, Sünni’si, Laz’ı, Kürt’ü vs. ile kardeştir…”
“Kıbrıs ikinci Filistin yapılmak isteniyor…”
Kısaca, bu hazineye erişmek isteyenler, gerek eserlerinden, İcmal Dergisi’ndeki yazılarından, Meltem Medya grubundaki sohbet ve analizlerinden ve gazetemizden günlük olarak ulaşabilirler…
Soğuk suların şarıl şarıl aktığı bir ortamda susuzluk çekmek, ancak akılsız insanların işidir…
Peki, böylemi oldu? Müslümanım diyenler huzuru, güveni, çözümü Allah’ın Kitabında, Resulünde ve Ehl-i Beyt’inde mi aradılar? Yoksa AB, ABD kapılarında mı?
Maalesef AB ve ABD kapılarında. Haliyle hem ülke olarak, millet olarak, hem de ümmet olarak bazılarımız haçlının askeri, bazılarımız haçlının kurbanı oldu. İbrahim olanlar ise dimdik ayakta duruyor.
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamdan bahsediyorum. Sayın Baş’ın, Yeni Mesaj gazetemizdeki ve Meltem Medya grubundaki demeç, açıklama ve tespitlerini takip edenler, ülkemiz ve İslam alemindeki tehlikenin farkına varmışlardır.
Sayın Baş, sadece tehlikeyi haber vermiyordu. Tehlikeden önce çözümü, tehlikeye karşı tedbiri ve tehlike anında ve sonrasındaki çözümü de ortaya koyuyordu.
Tabi asıl olan testiyi kırdırmamaktı. Çünkü birileri bu milletin, ümmetin testisini kırmak, kırdırmak istiyordu. Ha, oldu testi kırıldı. Milleti susuz mu bırakacaktı Sayın Baş? Yok, yeni testiler, hem de okyanusları taşıyacak testiler ortaya koydu anlayana. Adam boyu kitaplar yazdı adam olana, olmak isteyene. Dünyayı kurtaracak modeli ortaya koydu uygulayana.
Sonuç? (Yine Anadolu tabiriyle) Elin gavuru gelip; Hocam şu işi bize öğret, diye ülkelerine, Meclislerine davet ettiler. Birçok ülke aldı, parça parça uyguladı MEM’i (Milli Ekonomi Modelini). Hatta süper güç! (ABD) bile çaresiz kaldı ve MEM’den kopya çekme yoluna gitti. Bilim adamı denilen bazı zevatlar, Sayın Baş’ın yıllar önceki tespitleri ve MEM’de ortaya koyduğu gerçekleri kelime oyunlarıyla kendi adlarına tescillemeye kalktılar. Birileri de onlara ödüller verdi.
Bizim siyasilerimiz ise (iktidarı, muhalefeti) sağır filan değil. Her şeyin farkındalar. Sayın Baş’ın, MEM’inin hepsinin haklılığını, gerçekliliğini biliyorlar. Artık dünyalık mal, makam, mevki hırsından mıdır, yoksa birilerine verilen sözlerden midir, neyse kör oldular, sağır oldular, dilsiz oldular.
Haliyle millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş vaziyette. Ülkenin bölünmez bütünlüğü tartışmaya açılmış, İslam’ın bayraktarı bu devlet ve Allah’ın Askeri unvanlı bu millet, haçlı safında Müslüman avlıyor. Olacak iş mi? Oluyor işte. Hangisini sayalım; Irak, Afganistan, Libya, Suriye, Bosna…
Ömrünü Allah yoluna vakfetmiş, onlarca cilt eseri milletimizin ve insanlığın hizmetine sunmuş Sayın Baş, gazetemizde de günlük yorum ve öğretileriyle bizlere akıl ve gönül boyutuyla yeni yeni kapılar açmaya, tehlikeleri önceden haber vermeye ve tedbirleri açıklamaya devam ediyor. Sadece son on, on beş günlük birkaç başlığını hatırlayalım…
“Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz…”
“Müslüman haçlının safında yer alamaz…”
“BOP kapsamında orta doğuda mezhep ayrılıkları öne çıkarılarak İslam coğrafyası paylaşılmak isteniyor. Maalesef Türkiye kullanılıyor…”
“Sünni, Şia, Caferi vb. hepimiz biriz, Tevhide inanıyoruz, İslam’ız. Mezhepler İslam’da ayrılığın değil, zenginliğin tezahürüdür…”
“Müslümanların tekrar bir bilek bir yürek olması lazım. Bunun tek çaresi ve adresi Ehl-i Beyt’tir. Ehl-i Beyt, İslam’ın çekirdeğidir…”
“Türkiye yüzünü Batıya değil Orta Asya’ya, Türk Cumhuriyetlerine, Ortadoğuya dönmelidir…”
“Tarım ürünleri devletin en stratejik alanlarından birisidir…”
“Devlet ekonomiye müdahale etmek zorundadır…”
“Köylü, çiftçi, hayvancılık sektörleri devlet desteği altında olmalıdır…”
“Senyoraj hakkı devreye konulmalıdır…”
“Yer altı kaynakları devlet, millet ortaklığı ile işletilmelidir…”
“Sağlık, eğitim bedava olmalı. Devletin kendine has bir milli eğitim modeli, bir insan modeli olmalıdır…”
“Bu millet Alevi’si, Sünni’si, Laz’ı, Kürt’ü vs. ile kardeştir…”
“Kıbrıs ikinci Filistin yapılmak isteniyor…”
Kısaca, bu hazineye erişmek isteyenler, gerek eserlerinden, İcmal Dergisi’ndeki yazılarından, Meltem Medya grubundaki sohbet ve analizlerinden ve gazetemizden günlük olarak ulaşabilirler…
Soğuk suların şarıl şarıl aktığı bir ortamda susuzluk çekmek, ancak akılsız insanların işidir…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- Siyasetin gündeminde sen yoksun kardeşim / 16.11.2024
- İİT-İsrail ve Erdoğan / 15.11.2024
- MHP ile başlatılan süpernova / 14.11.2024