Dünya tedirgin günler yaşıyor. Herkes üzerinde yattığı çivili yataklarda, yarın kriz nereye sıçrayacak, hangi dev şirket batacak, döviz ne kadar yükselecek, borsa dibe vuracak mı, gibi hesaplar yaparak uykusuz geceler geçiriyor. Paranın belli ellerde bloke edildiği, sürekli üretimin tetiklendiği, ancak tüketimin ve tüketicinin unutulduğu bir sistem olan kapitalizmin, çökmeye mahkûm olduğu gerçeğini herkes kabul ediyor. Henüz tam olarak sistemin battığı söz konusu olmasa da, mevcut krizin etki alanı ve süresi göz önüne alındığında, çöküş sürecinin başladığını kimse inkâr etmiyor. Bu konu üzerinde görüş belirten birçok ekonomist ve iktisatçı da aynı doğrultuda ifadeler kullanıyorlar. 6 Ekim tarihli Milliyet Gazetesi'ne bir röportaj veren iktisatçı Prof. Dr. Erinç Yeldan, "sistemin sürdürülemez" bir noktaya geldiğine işaret ediyor. Prof. Dr. Yeldan, krizlerin sürekli olarak ve şiddetlenerek devam edeceğini ifade ederek, açıklamasını şu çarpıcı cümlelerle sürdürüyor:"Bu krizler sürekli olarak, şiddetlenerek devam edecektir. Ve bir gün alternatifini yaratacaktır. Bir gün hakikaten kapitalizm sonrası topluma, bunun adı sosyalist toplum olabilir, başka bir toplumsal düzen olabilir, geçilecektir. Eğri aşağıya doğru iniyor. Kapitalizmin kendini sürdüremeyeceği, sistemin yeni müdahalelerle artık kendisini yeniden üretemeyeceği bir kriz noktasına gelinecek." (6 Ekim 2008 Milliyet Gazetesi Devrim Sevimay Röportaj) Mevcut durum için yapılan yorumlar böyle. Dünyanın yeni bir modele ihtiyacı olduğu gerçeği artık gizlenmiyor. Sistemin tıkandığı ve ileride daha büyük sıkıntılara gebe olacağı önemle vurgulanıyor. Tam bu noktada, dünya yeni bir ekonomik modelin açlığı içerisindeyken, Türkiye'den yükselen bir ses dikkatleri celp ediyor. İstanbul, Bakü, Heidelberg şehirlerinde yaptığı kongrelerle Milli Ekonomi Modeli'nin adeta dünya prömiyerini yapan Prof. Dr. Haydar Baş, kitap haline de getirdiği Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM), tıkanan dünya ekonomisinin tek panzehiri olduğunu belirtiyor. MEM'in ülke kaynaklarını harekete geçiren, toplumdaki fertlerin emeğini devreye koyan tüketime dayalı bir model olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, orijinal bir model olan MEM'in, güçlü devleti savunduğunu vurguluyor. Aynı zamanda Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanlığı görevini de yürüten Sayın Baş'ın modeli ile alâkalı, yorumlar da gerçekten dikkat çekici bir içeriğe sahip. Rusya Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Victor Minin, Milli Ekonomi Modeli hakkında şu ilginç yorumu yapıyor: "Kapitalizm çöküyor. Önce biz çöktük. Komünizm çöktü. Kapitalizmi bir şey zannettik. İçine girdik baktık ki bu komünizmden de daha kötü. Biz sizin ekonomik modelinizi inceledik gördük ki, dünyayı kurtaracak model budur. Dünya size eninde sonunda gelecek."Meydana gelen kriz karşısında dünya ekonomilerinin elinin kolunun bağlandığı bir ortamda, Türkiye'de yeni bir ekonomik modelin ortaya çıkmasının, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir husus olduğunu düşünüyorum.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012