Saç, Sakal Bembeyaz... Saçını, sakalını kelimenin tam anlamıyla değirmende ağırtan, değirmenci Yaşar Sarıkaya, çalışan değirmenin de, değirmencininde kalmamasından şikayetçi. Değirmen de, meslek de baba yadigarı. Peksimet Köyü'nün, belki de Bodrum'um çalışan son değirmeni burası. "Köyde 7, bir de karşıda bir tane değirmen vardı. Hepsi satıldı" diyor. Bodrum Kalesi'nin marinanın karşısındaki, Gümbet'teki, Ortahisar'daki ve Yalıkavak Köyü'nde deniz kenarındaki değirmenleriyle Bodrum yine de şanslı. Yeldeğirmenlerinin izine bir daha ancak Datça'da rastlayabilirsiniz. Bir kaçına da Çeşme-Alaçatı'da... "Rüzgar gelirse yelkenleri sararım. Kendi çevresinde bir döner, ufalır. Rüzgar estikçe 60 dişli çark, on dişli feneri döndürmeye başlar. Kiriş ağacı feneri, don ağacı da kiriş ağacını tutar. Dış çevirim rüzgarın yönüne göre hareket eder. Üzerinde frenin de bulunduğu üst taş döner. Bir yandan buğdayı verir alttan un olarak alırız" diye anlatıyor Sarıkaya. Değirmende öğütülen unun diğerlerinden farklı olduğunu söylüyor. Kepekli olan bu un, mide rahatsızlıklarına, kabızlığa birebir... Değirmen, Bodrum'un simgesiymiş bir zamanlar. Ama giderek azalıyor. Şimdilerde değirmenler birer birer satın alınıyor, ev haline getiriliyor, Bodrum'da. Peksimet Köyü'nün değirmenleri Gümüşlük'e tepeden bakıyorlar. Bodrum'um içi yanarken, oraları püfür püfür. İster istemez akıllara kullanılmayan değirmenlerin neden turizme açılmadığı geliyor. Rüzgarın müziğini, değirmen kanatlarının insanı eskilere götüren gıcırtılarını dinlemek önünde serinlemek az şey değil. "Bu değirmende un öğütüldüğü kadar, fotoğraf ve film çekildi" diyor, Yaşar Sarıkaya. Hatta bir keresinde Japonlar bile gelip film çevirmişler. Bodrum'da yeldeğirmenleri var. Ama biri dışında hepsi kalıntı. Ve yaşlı değirmenci bir gün yelken bezlerini temelli sökecek, son kez öğüttüğü unu eleyip, eşeğe yükleyecek. Bodrum değirmenlerinin kanatları bir daha hiç dönmemecesine duracak o günden sonra.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.