Yedikule Zindanları: Tarih ve hüzün iç içe
Aslında Roma'dan gelen kralları ve yabancı saray mensuplarını ihtişamlı bir şekilde karşılamak amacıyla inşa edilen Yedikule, Fatih Sultan Mehmet döneminde üç kule daha eklenerek Yedikule yedi kuleye tamamlanmıştır
25.03.2024 19:06:00 / Güncelleme: 25.03.2024 19:08:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı





Yedikule Zindanları, İstanbul'un ve Türkiye'nin en eski açık hava müzelerinden biridir. Bu tarihi yapı, Yedikule Hisarı içerisinde yer alır ve ziyaretçilere geçmişten izler sunar.
Yedikule Zindanları, İstanbul'un surlarının kucağında, Marmara Denizi'ne hakim bir noktada yükselir. Adını, yedi kuleli Yedikule Hisarı'ndan alır. Peki, bu tarihi zindanlar neler saklar?
Yapının iç avlusunda, ortada bir minare ve çeşme kalıntısı, karşıda Altın Kapı bulunur. Aslında Yedikule, Roma'dan gelen kralları ve yabancı saray mensuplarını ihtişamlı bir şekilde karşılamak amacıyla inşa edilmiştir. Altın Kapı, bir zafer takı olarak dönemin Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminde ise üç kule daha eklenerek Yedikule yedi kuleye tamamlanmıştır.
Yedikule Zindanları, tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılmıştır:
Hazine-i Hümayun: Fatih döneminden başlayarak I. Abdulhamid dönemine kadar (1458-1789) Osmanlı hazinesi burada muhafaza edilmiştir.
Devlet Hapishanesi: Kuleler, suçluların ve mahkumların hapsedildiği yerler olmuştur.
Yabancı Devlet Adamları: Pek çok yabancı devlet adamı da burada tutulmuştur.
Hayvanat Bahçesi: 1851 yılında Abdülmecid döneminde hayvanat bahçesi olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Müze: 1968'den beri Yedikule Hisarı, İstanbul Hisarlar Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı olarak ziyaretçilere açıktır.
Yedikule Zindanları, taş duvarları arasında binlerce hikaye barındırır. Her taş, geçmişin izlerini taşır ve ziyaretçileri tarihle buluşturur. Gözlem kulesi görünümündeki bu hisar, İstanbul'un ruhunu yansıtan bir anıttır.
Dolambaçlı koridorlarında dolaşırken, Yedikule'nin sessiz tanıklığına kulak verin. Belki de taşların arasında hala eski mahkumların hüznü yankılanır.
Yedikule Zindanları, İstanbul'un surlarının kucağında, Marmara Denizi'ne hakim bir noktada yükselir. Adını, yedi kuleli Yedikule Hisarı'ndan alır. Peki, bu tarihi zindanlar neler saklar?
Yapının iç avlusunda, ortada bir minare ve çeşme kalıntısı, karşıda Altın Kapı bulunur. Aslında Yedikule, Roma'dan gelen kralları ve yabancı saray mensuplarını ihtişamlı bir şekilde karşılamak amacıyla inşa edilmiştir. Altın Kapı, bir zafer takı olarak dönemin Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminde ise üç kule daha eklenerek Yedikule yedi kuleye tamamlanmıştır.
Yedikule Zindanları, tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılmıştır:
Hazine-i Hümayun: Fatih döneminden başlayarak I. Abdulhamid dönemine kadar (1458-1789) Osmanlı hazinesi burada muhafaza edilmiştir.
Devlet Hapishanesi: Kuleler, suçluların ve mahkumların hapsedildiği yerler olmuştur.
Yabancı Devlet Adamları: Pek çok yabancı devlet adamı da burada tutulmuştur.
Hayvanat Bahçesi: 1851 yılında Abdülmecid döneminde hayvanat bahçesi olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Müze: 1968'den beri Yedikule Hisarı, İstanbul Hisarlar Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı olarak ziyaretçilere açıktır.
Yedikule Zindanları, taş duvarları arasında binlerce hikaye barındırır. Her taş, geçmişin izlerini taşır ve ziyaretçileri tarihle buluşturur. Gözlem kulesi görünümündeki bu hisar, İstanbul'un ruhunu yansıtan bir anıttır.
Dolambaçlı koridorlarında dolaşırken, Yedikule'nin sessiz tanıklığına kulak verin. Belki de taşların arasında hala eski mahkumların hüznü yankılanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.