Gıda fiyatlarındaki astronomik fiyat artışları, her ne kadar 31 Mart seçimleri öncesi "tanzim satış" örtüsüyle örtülmek istense de tarım politikalarındaki başarısızlığı gözler önüne serdi. Tarımdaki başarısızlık elbette ki pansuman tedbirlerle giderilemez.
Üstelik seçimlik geçici uygulamalar, vatandaşı kuyruğa sokturdu, Pazar esnafını, marketçiyi iflasa sürüklüyor. Yani bir yeri düzelteyim derken, her yeri bozan bir uygulama söz konusu…
Her ne kadar köylerde ciddi bir nüfus azalması varsa da, yine ciddi bir seçmen kitlesi kırsal bölgelerde bulunuyor.
Bu sebeple Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Mutlaka ve mutlaka üreticinin derdini dinlemekle mükellefiz. Üretici ne diyorsa o olacak. Biz üreticinin emrinde olacağız" ifadelerini kullandı, "Tarım, bir teknoloji ve savunma sanayisi kadar önemli" dedi.
Seçimlere sayılı günler kala köylüye "ne halin varsa gör" diyemiyor, siyasilerimiz elbette…
Ama şunu sormak da hakkımız değil mi; bugüne kadar köylüye ne yaptınız ki bundan sonra üreticiye nasıl sahip çıkacaksınız?
Bugüne kadar artan maliyetleriyle boğuşan tarım köylüsünü, ithalatla terbiye etmeye çalışanlar sizler değil miydiniz? Önce üreticiyi bitir, feryadına kulağını tıka, sonra seçimlere beş kala "üreticinin emrinde olacağız" de…
Peki, 17 yıldır kamçısız uyguladığınız mevcut bağımlı, borca dayalı kapitalist ekonomiyle, söyler misiniz, üreticinin her dediği nasıl olacak? Buna borç aldığınız iradeler müsaade edecek mi?
Bu sebeple diyoruz ki, lütfen yapamayacağınız şeyleri köylüye vaat etmeyin.
Üreticinin taleplerinin tümüyle karşılanacağı, köylünün gerçekten milletin efendisi olacağı bir ekonomik anlayış var, o da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli…
Onu da siz uygulayamazsınız.
Eğer uygulama niyetiniz olsaydı, milli bir çözüm arama konusunda samimi olsaydınız, Prof. Dr. Baş bu eşsiz Modeli ilk yazdığı yıllarda, "Alın bu Modeli uygulayın, siz baş olun biz ayak olalım" diye tüm siyasilere çağrı yaptığında bu adımı atardınız.
Artık o tren sizler için kaçtı.
Siyasilerimiz, 2001'den bu yana yapılan bütün yerel ve genel seçimlerde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın projelerinden kopya çekerek seçim vaatlerini oluşturdular.
Esasen bu kopya çektikleri onlar için uygulanması imkansız vaatler; Prof. Dr. Baş için ise kaynağına varıncaya kadar bilimsel yüzde 100 neticeye ulaştıracak projelerdi.
Çünkü Sayın Baş'ın projeleri Milli Ekonomi Modeli'nin bütünlüğü içinde ele alınan çözümlerdi.
Sadece sonucunu kopya çekmek ve kapitalist şartlarda uygulamaya kalkmak asla doğru bir sonuca götürmez.
Dün bir haber okuyorum; Kırşehir, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın pilot bölgesi olarak seçilmiş ve "Sözleşmeli Ürün Modeli" adında bir projeyi hayata geçireceklermiş.
Neymiş efendim, bu projeyle, yeşil mercimek, kırmızı mercimek, nohut ve domates üretiminde çiftçiye alım garantili destek sağlanacakmış. Alın size Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden bir kopya daha… Ne hikmetse yine seçimlere 1 ay kala…
İlk etapta yaklaşık 20 bin dekarlık arazi belirlenmiş, kooperatif üyesi çiftçiler buradan arazi kiralayacaklarmış ve ürün ekimine başlayacaklarmış.
Hedef ilk etapta, bin ton nohut, bin ton kuru fasulye, 500 ton yeşil mercimek, 500 ton kırmızı mercimek, 6 bin ton salçalık domates…
Bu projenin orijinal halini Milli Ekonomi Modeli'nden hatırlıyorsunuz değil mi? MEM'in tarım projelerinden birisi, köylünün tarım ürünlerine devletin alım garantisi verilmesidir.
2005 yılında uluslar arası bir kongreyle dünyaya tanıtlan MEM kitabının 259'uncu sayfasında "Milli Ekonomi Modeli'nde tarım" başlığı altında şu madde vardır: "Çiftçiden, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir."
Siyasilerimiz bu maddeyi kopya çekerek uygulayabileceklerini zannediyorlar. Tamam da, bunun başı var, ortası var, sonu var…
MEM'in tarım politikalarını bütünüyle ele alıp, Modelin Sahibine danışarak uygulamazsan, tam bir fiyaskoyla karşılaşırsın.
"Yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder" demiş atalarımız, boşuna dememiş.
Biz de şöyle ilave edelim, "yarım siyasetçi de tarımdan eder, ülkeden eder."
Prof. Dr. Baş, MEM'in 257'inci sayfasında, "Tarım ürünlerinde uygulanacak devlet desteğinin kaynağı, senyoraj geliridir" demektedir.
Sizlerin, dışarıdan faizli borca dayalı bir ekonomi anlayışınız var, buna sürdürülebilir borçlanma diyorsunuz, ama sürdüremiyorsunuz.
Üstelik borcu aldığınız iradeler "tarımı bitirin" baskısı yapıyorlar. Ve sizler üretime devlet alım garantisi vereceksiniz! Bu asla mümkün değil.
MEM'le ekonominizi bağımsız hale getirmediğiniz müddetçe, senyoraj hakkınızı kullanarak gerçek Milli Para'yı piyasaya sürmediğiniz müddetçe, ne üreticinizin dediğini yapabilirsiniz, ne de ürün alım garantisi verebilirsiniz.
Hepsi fiyasko olur.
Yorumlar
Mustafa ULU
ÇİFTÇİYİ GERÇEKTEN DESTEKLEYECEK OLAN, İTHALAT KAPISINI KAPATMAZSA SAMİMİ DEĞİLDİR.ÖNCE SAMİMİYET...
ÇİFTÇİYİ GERÇEKTEN DESTEKLEYECEK OLAN, İTHALAT KAPISINI KAPATMAZSA SAMİMİ DEĞİLDİR.ÖNCE SAMİMİYET...
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025