Önceki gün bir işadamı arkadaşımı telefonla aradım.
Önemli bir ithalat firmasının Antalya'daki bayiler toplantısında olduğunu söyledi.
-Arkadaşlar ne diyor, durumlar nasıl?
-Arkadaşlar sıkıntılı, satışlar düşmüş, masraflar ağır, kar etmiyor içten içe eriyoruz, diyorlar. Durumlar iyi değil anlayacağın...
-Üretici firmaların, yükselen maliyetler sebebiyle küresel rekabete yenik düştüğü, kepenk kapattığını anlıyorum. Siz ithalatçı firmalar, al-sat yapıyorsunuz. Derviş politikaları size avantaj sunmuştu. Üretici firmalar aradan çıkmış, döviz kuru baskılanmıştı. Daha ne istiyorsunuz?
-Dediklerin doğru da; dolar kurunun 2.25'ten 3.94'e çıkması 2 yıl içinde kazandıklarımızın hepsini süpürüp götürdü...
Derviş reçetesi; önce üretici firmaları aradan çıkarır, ithalat dövizlerini yutar. Cebin, yastık altın boşalır. Yetmez, borçlandırır. Sonra da ithalatçı firmaların batar. Borcun dağları aşar. Nasıl olduğuna şaşırırsın. Sonunda iş işten geçer. Cıscıbıldak ortada kalırsın.
Devamında sordum:
-Hacıbey, siz öz varlığı güçlü, gayrimenkulleri olup kira vermeyen, kredi kullanmayan, faiz gideri olmayan tecrübeli firmasınız. Kira veren, kredi kullananların hali ne ola?
Dedi ki:
-Onu hiç sorma. Satışlar düşünce, karlar da düştü. Tahsil edilemeyen alacaklar ve masraflar işletmelerin belini büküyor...
Piyasanın içinden haberler böyle.
Aklı, projeyi ecnebiden alan, ekonomik tetikçilerin oyuncağı olan çırakların yapacağı, ülkeyi getireceği nokta bu.
Süleyman Soylu, "Son 300 yılın en güçlü Türkiye'sindeyiz" diyor. Tuzu kurular da alkışlıyor.
3 milyon 38 bin 590 kişi bankaya borcunu ödeyemediği için, 1.5 milyon kişi varlık yönetim şirketlerince takipte, 4.5 milyon kişi batık. Batık krediler 70 milyara (eski 70 katrilyon) gidiyor.
AKP, bu vahim tabloyu gözden kaçırmak için kredi garanti fonunu devreye sokarak, bankaların 170 milyar lira kredi vermesine ön ayak oldu.
Yandaş firmaların fonlandığı bu operasyon ile piyasaya sürüldüğü iddia edilen para hissedilmedi. Anlaşılan o ki; boğulmakta olan firmaların kredilerini kapatmakta kullanılmış. Doldur-boşat yani.
Parasızlık had safhada.
Bankalar yüzde 15 faiz ile TL mevduat arıyor. Yurt dışından 750'şer milyon dolar kredi alan iki banka, 5 yıla yüzde 5, 7 yıla yüzde 6 dolar faiz vermiş. Para gittikçe daha pahalı hale geliyor. FED faiz artırırsa seyreyle gümbürtüyü.
Firma sahipleri, kira, enerji, vergi faiz vs gibi yükselen maliyetler bir de düşen karlar sebebiyle içten içe erir, kapatır, işçi konumuna düşerse suçlu aramasınlar.
Suçlu kendileridir.
İşi bileni değil, işten haberi olmayan çırakları iktidar yaptılar ve inatla destekliyorlar.
15 yıldır bu kötü sonucu önceden haber veren Baş Hoca'yı ve uyarılarını yok saydı, yalancıların sözüne itibar ettiler.
Kurtulmak istiyorsak, icralık 25 milyon 325 bin dosya, ilk krizle dökülecek ipotekli tarlalar ve fabrikalar, milyonları mağdur etmeden 4 milyar BRICS halkını mutlu eden Prof. Dr. Haydar Baş'a yüzümüzü dönmek zorundayız.
Önemli bir ithalat firmasının Antalya'daki bayiler toplantısında olduğunu söyledi.
-Arkadaşlar ne diyor, durumlar nasıl?
-Arkadaşlar sıkıntılı, satışlar düşmüş, masraflar ağır, kar etmiyor içten içe eriyoruz, diyorlar. Durumlar iyi değil anlayacağın...
-Üretici firmaların, yükselen maliyetler sebebiyle küresel rekabete yenik düştüğü, kepenk kapattığını anlıyorum. Siz ithalatçı firmalar, al-sat yapıyorsunuz. Derviş politikaları size avantaj sunmuştu. Üretici firmalar aradan çıkmış, döviz kuru baskılanmıştı. Daha ne istiyorsunuz?
-Dediklerin doğru da; dolar kurunun 2.25'ten 3.94'e çıkması 2 yıl içinde kazandıklarımızın hepsini süpürüp götürdü...
Derviş reçetesi; önce üretici firmaları aradan çıkarır, ithalat dövizlerini yutar. Cebin, yastık altın boşalır. Yetmez, borçlandırır. Sonra da ithalatçı firmaların batar. Borcun dağları aşar. Nasıl olduğuna şaşırırsın. Sonunda iş işten geçer. Cıscıbıldak ortada kalırsın.
Devamında sordum:
-Hacıbey, siz öz varlığı güçlü, gayrimenkulleri olup kira vermeyen, kredi kullanmayan, faiz gideri olmayan tecrübeli firmasınız. Kira veren, kredi kullananların hali ne ola?
Dedi ki:
-Onu hiç sorma. Satışlar düşünce, karlar da düştü. Tahsil edilemeyen alacaklar ve masraflar işletmelerin belini büküyor...
Piyasanın içinden haberler böyle.
Aklı, projeyi ecnebiden alan, ekonomik tetikçilerin oyuncağı olan çırakların yapacağı, ülkeyi getireceği nokta bu.
Süleyman Soylu, "Son 300 yılın en güçlü Türkiye'sindeyiz" diyor. Tuzu kurular da alkışlıyor.
3 milyon 38 bin 590 kişi bankaya borcunu ödeyemediği için, 1.5 milyon kişi varlık yönetim şirketlerince takipte, 4.5 milyon kişi batık. Batık krediler 70 milyara (eski 70 katrilyon) gidiyor.
AKP, bu vahim tabloyu gözden kaçırmak için kredi garanti fonunu devreye sokarak, bankaların 170 milyar lira kredi vermesine ön ayak oldu.
Yandaş firmaların fonlandığı bu operasyon ile piyasaya sürüldüğü iddia edilen para hissedilmedi. Anlaşılan o ki; boğulmakta olan firmaların kredilerini kapatmakta kullanılmış. Doldur-boşat yani.
Parasızlık had safhada.
Bankalar yüzde 15 faiz ile TL mevduat arıyor. Yurt dışından 750'şer milyon dolar kredi alan iki banka, 5 yıla yüzde 5, 7 yıla yüzde 6 dolar faiz vermiş. Para gittikçe daha pahalı hale geliyor. FED faiz artırırsa seyreyle gümbürtüyü.
Firma sahipleri, kira, enerji, vergi faiz vs gibi yükselen maliyetler bir de düşen karlar sebebiyle içten içe erir, kapatır, işçi konumuna düşerse suçlu aramasınlar.
Suçlu kendileridir.
İşi bileni değil, işten haberi olmayan çırakları iktidar yaptılar ve inatla destekliyorlar.
15 yıldır bu kötü sonucu önceden haber veren Baş Hoca'yı ve uyarılarını yok saydı, yalancıların sözüne itibar ettiler.
Kurtulmak istiyorsak, icralık 25 milyon 325 bin dosya, ilk krizle dökülecek ipotekli tarlalar ve fabrikalar, milyonları mağdur etmeden 4 milyar BRICS halkını mutlu eden Prof. Dr. Haydar Baş'a yüzümüzü dönmek zorundayız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020