Sel gider kumu kalır misali, oldukça tantanalı ve tartışmalı NATO Zirvesi sona erdi ama bıraktığı izler belki uzun yıllara damgasını vuracak. Yazılı ve görsel medyanın tekmili birden İstanbul toplantısına kilitlenmesi sonucu çok hayati haberler dikkatlerden kaçtı. Bu dumanlı ortamdan istifade ile hükümet, akaryakıt ürünlerine, tüpgaza ve otogaza da zam yaptığını açıkladı.
NATO Zirvesi'nin haberlerini takip ederken, noktaların büyütülüp büyütülüp, harman yapıldığına, pirelerin deve, cücelerin dev yapılıp öylece takdim edildiğine şahit olduk. Ülkemiz adına, insanımız adına, medyamız adına üzüldük, yağcılığın, seviyesizliğin bu kadarına da pes dedirtecek haber metinleri dinledik.
Salı akşamı, zirvenin sona ediği akşam, trafikte seyir halindeyim, gözüm yolda kulağım da 19:00 haberlerini sunan TGRT FM'de. Yarım saati aşkın bir süredir NATO haberleri veriyor. Liderlerin konuşmaları, bakışları, suratlarının nerede ne zaman asıldığı ve yerini gülümsemeye terk ettiğini, hangi liderin hangi yemeğimizi ne kadar beğendiği... Liderlerle ilgili tüm detayları aldıktan sonra sıra geliyor, eşlerinin zevklerine, kılık-kıyafetlerine, zerafet ve nezaketlerine, bayan Bush'un Türk kahvesinden tamıtamına iki fincan içtiğine... Beni tanıyanlar bilir, çok sakin biriyimdir ama sinirimden ellerim titremeye başladı, arabayı uygun bir yere çektim dinliyorum...
Amerikalı Bush ile İngiltereli Blair'in bir anda çocuklar gibi sevinmelerine, etraflarına gülücükler dağıtmalarına sebep olan bir haberden söz ediyor radyomuz. Salonda toplantı halindeyken bay Bush'a bir kağıt uzatılmış, bazen yüzünde gülücükler belirmiş ve bu sevincini hemen paylaşmak için yanındaki Blair'in kulağına fısıldamış o da birincide anlamamış, ikinci fısıltıda anlayınca onun da yüzünde güller açmış. Neymiş efendim bu iki kafadarı böylesine sevindiren haber? Uzatılan kağıtta Irak'ın yönetiminin Iraklılara devredildiği haberi veriliyormuş. Dağ fare doğurdu dedikleri şey bu olsa gerek ya da tut kelin perçeminden...
Haber metni bittikten sonra diyorsunuz ki ya da dememiz isteniyor ki, yahu bunlar ne kadar insancıl, ne kadar demokrat, ne kadar da Irkalıların kendi yenetimlerini ellerine almalarını dört gözle bekliyormuşlar. Yani TGRT FM'in sunduğu habere göre, tamamen yalan ve iftiradan gerekçelerle Irak'ı işgal eden, sayısı henüz bilinmeyen sivil halkın katline ferman çıkaran bu iki kafadar değil. O eli kanlı, sicilleri kabarık katiller gitmiş, yerlerine evcilleşmiş, insancıllaşmış ve de demokrat kesilmiş başkaları gelmiş.
Paramparça ettiği kurbanının başındaki timsahın gözyaşları üzerine, ince duyguları üzerine bir metin hazırlama yarışması açılmış olsaydı, yukardan beri sözünü ettiğimiz haber metni hiç tartışmasız birinci olurdu.
Bin kere değil, yüzbinkere yazıklar olsun!..
NATO Zirvesi'nin haberlerini takip ederken, noktaların büyütülüp büyütülüp, harman yapıldığına, pirelerin deve, cücelerin dev yapılıp öylece takdim edildiğine şahit olduk. Ülkemiz adına, insanımız adına, medyamız adına üzüldük, yağcılığın, seviyesizliğin bu kadarına da pes dedirtecek haber metinleri dinledik.
Salı akşamı, zirvenin sona ediği akşam, trafikte seyir halindeyim, gözüm yolda kulağım da 19:00 haberlerini sunan TGRT FM'de. Yarım saati aşkın bir süredir NATO haberleri veriyor. Liderlerin konuşmaları, bakışları, suratlarının nerede ne zaman asıldığı ve yerini gülümsemeye terk ettiğini, hangi liderin hangi yemeğimizi ne kadar beğendiği... Liderlerle ilgili tüm detayları aldıktan sonra sıra geliyor, eşlerinin zevklerine, kılık-kıyafetlerine, zerafet ve nezaketlerine, bayan Bush'un Türk kahvesinden tamıtamına iki fincan içtiğine... Beni tanıyanlar bilir, çok sakin biriyimdir ama sinirimden ellerim titremeye başladı, arabayı uygun bir yere çektim dinliyorum...
Amerikalı Bush ile İngiltereli Blair'in bir anda çocuklar gibi sevinmelerine, etraflarına gülücükler dağıtmalarına sebep olan bir haberden söz ediyor radyomuz. Salonda toplantı halindeyken bay Bush'a bir kağıt uzatılmış, bazen yüzünde gülücükler belirmiş ve bu sevincini hemen paylaşmak için yanındaki Blair'in kulağına fısıldamış o da birincide anlamamış, ikinci fısıltıda anlayınca onun da yüzünde güller açmış. Neymiş efendim bu iki kafadarı böylesine sevindiren haber? Uzatılan kağıtta Irak'ın yönetiminin Iraklılara devredildiği haberi veriliyormuş. Dağ fare doğurdu dedikleri şey bu olsa gerek ya da tut kelin perçeminden...
Haber metni bittikten sonra diyorsunuz ki ya da dememiz isteniyor ki, yahu bunlar ne kadar insancıl, ne kadar demokrat, ne kadar da Irkalıların kendi yenetimlerini ellerine almalarını dört gözle bekliyormuşlar. Yani TGRT FM'in sunduğu habere göre, tamamen yalan ve iftiradan gerekçelerle Irak'ı işgal eden, sayısı henüz bilinmeyen sivil halkın katline ferman çıkaran bu iki kafadar değil. O eli kanlı, sicilleri kabarık katiller gitmiş, yerlerine evcilleşmiş, insancıllaşmış ve de demokrat kesilmiş başkaları gelmiş.
Paramparça ettiği kurbanının başındaki timsahın gözyaşları üzerine, ince duyguları üzerine bir metin hazırlama yarışması açılmış olsaydı, yukardan beri sözünü ettiğimiz haber metni hiç tartışmasız birinci olurdu.
Bin kere değil, yüzbinkere yazıklar olsun!..
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İmtiyaza mazhar niceleri var / 21.12.2024
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024