Başbakan Erdoğan "bazıları müzakere sürecine çomak sokmak istiyor ama biz hazırız", Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de "bunlar bizi bağlamaz. İnşallah 3 Ekim'de, müzakerelere başlayacağız" dese de Almanya ve Fransa cephesinde yaşanan gelişmeler Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor, yani bal gibi bağlıyor. Almanya'da Schröder'in her geçen gün güç kaybetmesi ve Fransa'da da 29 Mayıs'ta yapılacak anayasa referandumunda büyük ihtimalle "hayır"ın çıkacak olmasıyla Türkiye'nin müzakere süreci arasında yukarıdaki lakayt cümlelerle geçiştirilemeyecek oranda bağlantı bulunuyor.Hem Almanya'daki son gelişmeler, hem de Fransa'da yapılacak referandumun sonuçları iyi tahlil edilemezse, Türkiye AB dehlizinde bilinmezlere doğru kaybolup gitmeye devam eder. Türk medyası biraz geç uyanır ama bu tip önemli hadiseler Avrupa basınının gözünden kolay kolay kaçmaz. Almanya'da Schröder'in sosyal demokratlarının neredeyse yarım asırlık kalesi Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Hıristiyan Demokratlar karşısında kendi çapında önemli bir yenilgi alması önümüzdeki dönemde Alman siyasetine Merkel ve ekibinin damgasını vuracağının habercisi. Alman sosyal demokratlar kendi kalelerini hızla Hıristiyan demokratlara kaptırmanın verdiği ezikliği erken seçim isteğiyle gidermeye çalışıyorlar ama nafile. Çünkü Almanya'da Hıristiyan Demokratların yükselen yıldızı, sonbaharda yapılacak erken seçimde Schröder'e ağır bir yenilgi yaşatabilir. Merkel'in Almanya'da iktidar koltuğuna oturmasının ardından Türkiye'nin müzakere macerasının nasıl sonuçlanacağı da, en azından Almanya'nın bu konuda nasıl tavır takınacağı malum.Bu konuda İngiliz Daily Telegraph gazetesi Vestfalya'daki sonuçların ardından alınan erken seçim kararının, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini tehlikeye soktuğunu belirtiyor.Financial Times ise bu sonuçlardan sonra yapılan Ankara "tam üyelikten daha azıyla" yetinmek zorunda yorumlarına yer veriyor. Fransa'nın etkili gazetesi Le Figaro ise Türkiye'nin 3 Ekim'de başlatmayı umduğu müzakerelerin tehdit altında olduğunu ve Vestfalya sonuçlarının AKP'ye büyük bir darbe vurduğunu belirtiyor. Haberin özü şu: "Almanya'da iktidar değişirse, Fransa ve İngiltere'nin Türkiye'nin tam üyeliğini savunmaları zorlaşır."Vestfalya seçimleri ve sonrasında alınan erken seçim kararı Schröder'den çok Başbakan Erdoğan'ı vurdu. Türkiye'nin müzakerelere başlamak için heyecanla beklediği 3 Ekim'den hemen önce Almanya'da erken seçim yapılacak. Ve bu seçimlerden Angela Merkel'in Hıristiyan Demokratları'nın iktidar olarak çıkması ihtimali oldukça yüksek. Angela Merkel de iktidara gelmeleri halinde Türkiye üyelik müzakerelerini ellerinden geldiği ölçüde engelleyeceklerini her fırsatta dile getiriyor. Schröder'in Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde seçimleri kaybetmesinin ayrı bir anlamı da var. Vestfalya bölgesi gerçekten güçlü bir ekonomik potansiyele sahip. Bölgenin nüfusu yaklaşık 18 milyon. En önemli gelir kaynakları kömür ve çelik endüstrisi. Bu bölgedeki işsizlik oranı ise ciddi bir artış göstererek yüzde 12 seviyelerine ulaşmış. Özellikle bu son madde, yani işsizliğin bu bölgede ciddi oranda artış göstermesi, Merkel'in seçimlerde kullanacağı Türkiye karşıtı seçim propagandasının çok işe yarayacağının göstergesi. Zira Türkiye gibi 70 milyonluk bir devin birliğe alınması, tüm Almanya'da olduğu gibi Vestfalya bölgesinde de işsizliği artıracak, ekonomik refahı düşürecektir. Fransız halkı ise Türkiye karşıtı tavrını 29 Mayıs'ta referandumda vereceği "hayır" oylarıyla gösterecek. Avrupa'daki iki kalesi (Fransa ve Almanya) düşmek üzere olan AKP ise, müzakere tarihi alabilmek için yediği, yuttuğu tüm tavizlerin üzerine soğuk su içecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012