Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerimin ikinci suresi olan Bakara suresinin ilk ayetlerinde Allah’a (cc) inanların vasıfları tarif edilirken aynı zamanda da doğru olan yol gösterilmektedir. Bu makalemizde Müminin vasıflarından biri olan “kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar” şeklinde belirtilen, sadaka hakkında birkaç hatırlatma yapmak istedik.
Öncelikle yazımızın bereket bulması ve tesirinin nasip olmasını murat ederek Bakara suresinin ilk beş ayetini aktaralım:
“Elif Lâm Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.” (Bakara suresi / Ayet 1-5)
Karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek; başkalarına, kimseden karşılık beklemeden yapılan maddi ve manevi yardımların, düşünce ve davranışların tümüne sadaka diyebiliriz.
Bu konuda Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) efendimiz şu hadisi şerifi buyurmuşlardır;
“(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.” ( Tirmizî, Birr, 36.)
Hatta kişinin kendi ailesine harcadıkları dahi sadaka hükmünde sayılmıştır:
Ebu Mes’ud el-Bedri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa bu ona sadaka olur.” (Buhari, Nafakat 1, İman 41)
Gerek sadaka verirken, gerek başka bir iş yaparken, en çok dikkat edilmesi gereken, kişinin gönlündeki niyetidir. Çünkü ameller, niyetlere göre değer bulmaktadır. Bakınız, sadaka gibi görünen ama başka niyet beslenmesi sebebiyle boşa giden gayretler de vardır. Hatta bu konuda Kuranı Kerimde Yüce Allah’ın uyarısı vardır; “Ey iman edenler! Sadakalarınızı; insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın... (Bakara suresi / Ayet 264)
Sadaka konusu çok hassas ve önemlidir. Bazıları sadaka isteyeni rencide edecek ifade ve davranışlar sergilemeye kalkışarak, karşıdakinin gönlünü kırabilmektedirler. Bir iyilikte, bir ihsanda, herhangi bir yardımda bulunmanızı isteyen biri size müracaat ettiğinde; siz kendinizi onun yerine koyunuz ve Yüce Yaratana şükrediniz.
Kendinden yardım talep edilen ve akıllı olan kişilere düşen görev “Ya Rabbi şu anda ben sadaka vermek durumundayım. Ancak bu sadaka isteyenin durumuna da düşebilir, şu an onun yerinde de olabilirdim. Bundan dolayı sana şükrediyorum…” Diye duada bulunmak ve kendini sadaka vermekten alıkoyan şeytan ve nefsinin oyununa düşmekten korunmak olmalıdır.
Unutmayın ki veren el, alan elden üstündür.
Öncelikle yazımızın bereket bulması ve tesirinin nasip olmasını murat ederek Bakara suresinin ilk beş ayetini aktaralım:
“Elif Lâm Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.” (Bakara suresi / Ayet 1-5)
Karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek; başkalarına, kimseden karşılık beklemeden yapılan maddi ve manevi yardımların, düşünce ve davranışların tümüne sadaka diyebiliriz.
Bu konuda Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) efendimiz şu hadisi şerifi buyurmuşlardır;
“(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.” ( Tirmizî, Birr, 36.)
Hatta kişinin kendi ailesine harcadıkları dahi sadaka hükmünde sayılmıştır:
Ebu Mes’ud el-Bedri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa bu ona sadaka olur.” (Buhari, Nafakat 1, İman 41)
Gerek sadaka verirken, gerek başka bir iş yaparken, en çok dikkat edilmesi gereken, kişinin gönlündeki niyetidir. Çünkü ameller, niyetlere göre değer bulmaktadır. Bakınız, sadaka gibi görünen ama başka niyet beslenmesi sebebiyle boşa giden gayretler de vardır. Hatta bu konuda Kuranı Kerimde Yüce Allah’ın uyarısı vardır; “Ey iman edenler! Sadakalarınızı; insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın... (Bakara suresi / Ayet 264)
Sadaka konusu çok hassas ve önemlidir. Bazıları sadaka isteyeni rencide edecek ifade ve davranışlar sergilemeye kalkışarak, karşıdakinin gönlünü kırabilmektedirler. Bir iyilikte, bir ihsanda, herhangi bir yardımda bulunmanızı isteyen biri size müracaat ettiğinde; siz kendinizi onun yerine koyunuz ve Yüce Yaratana şükrediniz.
Kendinden yardım talep edilen ve akıllı olan kişilere düşen görev “Ya Rabbi şu anda ben sadaka vermek durumundayım. Ancak bu sadaka isteyenin durumuna da düşebilir, şu an onun yerinde de olabilirdim. Bundan dolayı sana şükrediyorum…” Diye duada bulunmak ve kendini sadaka vermekten alıkoyan şeytan ve nefsinin oyununa düşmekten korunmak olmalıdır.
Unutmayın ki veren el, alan elden üstündür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025