Said-i Nursi'yi kendilerine rehber kabul edenlerin kiliselerle, papazlarla ve de Vatikan'la çok samimi bir işbirliği içine girmelerinin sebebi nedir? M.BAYRAKTAR'ın yazısı... NURCULUKTAKİ HIRİSTİYAN MUHABBETİNİN KÖKENİDinlerarası diyalog sürecinde Said-i Nursi'yi kendilerine rehber kabul eden bazı cemaatlerin ve özellikle de Fethullah Gülen'in başını çektiği grubun, kiliselerle, papazlarla, kardinallerle ve devamında Vatikan'la çok samimi bir işbirliği içine girmelerinin sebebi nedir? Bu olayın ve "Vatikan'ın misyonunun bir parçası olmayı" kabullenmenin tarihsel bir altyapısı var mı sorusu kuşkusuz sizin de aklınıza geliyordur. Öyle ya bir insan durup dururken neden dünyadaki misyoner faaliyetlerin merkezi olan bir kurumun misyonun bir parçası olmayı kabul eder?
Said-i Nursi Hıristiyanlarla yakınlaşmayı emrederBu sorunun cevabını bugünkü Nur cemaatinin faaliyetlerinde değil, Said-i Nursi'nin yazdığı risalelerde gösterdiği hedeflerde aramak lazım. Saidi Nursi risalelerinde pek çok yerde Hristiyanlarla yakınlaşmayı, kaynaşmayı ve ittifakı şu şok edici sözlerle "emreder": "Müslümanlık - Hristiyanlık ittifakını bozmaya çalışanlara karşı üç zümre; Nurcular, Hristiyan ruhaniler ve misyonerler uyanık olmalıdır." (Emirdağ Lahikası I, s. 1712, Tarihçe-i Hayat, s.434'den nakleden Prof. Dr. Yumni Sezen, Dinlerarası Diyalog İhaneti, Kelam Yayınları) "Misyonerler ve Hristiyan ruhanileri, hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü herhalde şimal cereyanı, İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etme fikriyle İslam ve misyonerlerin ittifakını bozmaya çalışacak." (Lem'alar,111,141) Saidi Nursi'nin bu misyoner aşkı neden? Saidi Nursi Müslüman ve Hristiyanlar arsındaki ittifakın bozulmaması için nurcu kardeşlerine çağrı yaparak misyonerlerle sürekli bir ve beraber, ittifak halinde olmalarını istiyor. Bu ifadelerde sadece Hristiyanlarla değil Hristiyanlığı yaymak için büyük paralarla Osmanlı topraklarında Hristiyanlaştırma faaliyetlerinde bulunan "Hristiyan misyonerlerin o dönemdeki uzantılarıyla de ittifak halinde olunmasını "emretmesi" insanı şaşırtıyor. İyi de Saidi Nursi misyonerlerle neden böylesine sarmaş dolaş olunmasını istiyor? Nurculara neden "misyonerlerle ittifak halinde olun" diyor. Osmanlıyı o misyonerler ve onların işbirlikçileri parçalamadı mı? Saidi Nursi'nin bu misyoner aşkı neden?
Kapitalist Hristiyanlarla ittifak!Ona sorarsanız bunun sebebi komünizm tehlikesi! Dinsiz komünistler gelecek misyoner - nurcu ittifakını bozacak! Korku bu. Risalelerinde Saidi Nursi bunu böyle yazar ama gerçek hiç de öyle değildir. O yıllarca komünizm gelecek diye korkuttuğu cemaatini komünistlere karşı "kapitalist Hristiyanlarla ittifaka" itti. Bu ittifak o kadar derinleşti ki üyesi olduğu Cemiyeti Müderrisin ile Müslümanları Kuvayı Milliyeye karşı çıkmaya çağıran bildiriler dağıttırdı. (! Bkz.28 Nisan 2005 tarihli yazım)... Bu bildiriler en çok "Hristiyan Ruhanilerin" siyasi hamileri İngilizlerin işine yaradı.
Yadırgamamak gerek!Saidi Nursi, bizzat kendisi Hristiyanlığı yayma misyonunu üstlenenlerle ittifak halinde olduğu için, onun yolundan gidenlerin Vatikanın misyonunun bir parçası olmayı kabullenmesini yadırgamamak gerek. Bu ülkeye komünizm bir türlü gelmedi! Ama "komünizm gelecek, dinsizlik cereyanı gelecek" diye İngiliz emperyalizminin uşağı olanlar, Hristiyan ve misyonerlerle kurdukları ittifak sonucu cemaatteki masum insanların itikat anlayışını mahvettiler. Dolayısıyla sevgili okurlar bugün yaşadığımız olayları anlamak için olayların merkezindeki adamın, yani Saidi Nursinin misyonunu iyi anlamak gerek öbür misyonlar onda sonra geliyor. Bu konuya devam edeceğiz. MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Said-i Nursi Hıristiyanlarla yakınlaşmayı emrederBu sorunun cevabını bugünkü Nur cemaatinin faaliyetlerinde değil, Said-i Nursi'nin yazdığı risalelerde gösterdiği hedeflerde aramak lazım. Saidi Nursi risalelerinde pek çok yerde Hristiyanlarla yakınlaşmayı, kaynaşmayı ve ittifakı şu şok edici sözlerle "emreder": "Müslümanlık - Hristiyanlık ittifakını bozmaya çalışanlara karşı üç zümre; Nurcular, Hristiyan ruhaniler ve misyonerler uyanık olmalıdır." (Emirdağ Lahikası I, s. 1712, Tarihçe-i Hayat, s.434'den nakleden Prof. Dr. Yumni Sezen, Dinlerarası Diyalog İhaneti, Kelam Yayınları) "Misyonerler ve Hristiyan ruhanileri, hem nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü herhalde şimal cereyanı, İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etme fikriyle İslam ve misyonerlerin ittifakını bozmaya çalışacak." (Lem'alar,111,141) Saidi Nursi'nin bu misyoner aşkı neden? Saidi Nursi Müslüman ve Hristiyanlar arsındaki ittifakın bozulmaması için nurcu kardeşlerine çağrı yaparak misyonerlerle sürekli bir ve beraber, ittifak halinde olmalarını istiyor. Bu ifadelerde sadece Hristiyanlarla değil Hristiyanlığı yaymak için büyük paralarla Osmanlı topraklarında Hristiyanlaştırma faaliyetlerinde bulunan "Hristiyan misyonerlerin o dönemdeki uzantılarıyla de ittifak halinde olunmasını "emretmesi" insanı şaşırtıyor. İyi de Saidi Nursi misyonerlerle neden böylesine sarmaş dolaş olunmasını istiyor? Nurculara neden "misyonerlerle ittifak halinde olun" diyor. Osmanlıyı o misyonerler ve onların işbirlikçileri parçalamadı mı? Saidi Nursi'nin bu misyoner aşkı neden?
Kapitalist Hristiyanlarla ittifak!Ona sorarsanız bunun sebebi komünizm tehlikesi! Dinsiz komünistler gelecek misyoner - nurcu ittifakını bozacak! Korku bu. Risalelerinde Saidi Nursi bunu böyle yazar ama gerçek hiç de öyle değildir. O yıllarca komünizm gelecek diye korkuttuğu cemaatini komünistlere karşı "kapitalist Hristiyanlarla ittifaka" itti. Bu ittifak o kadar derinleşti ki üyesi olduğu Cemiyeti Müderrisin ile Müslümanları Kuvayı Milliyeye karşı çıkmaya çağıran bildiriler dağıttırdı. (! Bkz.28 Nisan 2005 tarihli yazım)... Bu bildiriler en çok "Hristiyan Ruhanilerin" siyasi hamileri İngilizlerin işine yaradı.
Yadırgamamak gerek!Saidi Nursi, bizzat kendisi Hristiyanlığı yayma misyonunu üstlenenlerle ittifak halinde olduğu için, onun yolundan gidenlerin Vatikanın misyonunun bir parçası olmayı kabullenmesini yadırgamamak gerek. Bu ülkeye komünizm bir türlü gelmedi! Ama "komünizm gelecek, dinsizlik cereyanı gelecek" diye İngiliz emperyalizminin uşağı olanlar, Hristiyan ve misyonerlerle kurdukları ittifak sonucu cemaatteki masum insanların itikat anlayışını mahvettiler. Dolayısıyla sevgili okurlar bugün yaşadığımız olayları anlamak için olayların merkezindeki adamın, yani Saidi Nursinin misyonunu iyi anlamak gerek öbür misyonlar onda sonra geliyor. Bu konuya devam edeceğiz. MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.