Uluslararası hukuka göre Süleyman Şah türbesi ve müştemilatı Türk toprağıdır. Türkler olarak göçebe hayatı bırakarak Anadolu'yu vatan edinmemiz 1000 yıl öncesine dayanır. Hükümete Ortaçağ zihniyeti eleştirilerini yöneltirken şimdi Ortaçağ'ın bile gerisine gittik. Bırakın göçebe hayata dönmeyi vatanı göç ettiren bir ülke olarak rekorlar kitabına geçtik. Vatan toprağı hiç seyahat eder mi? Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarına göre güvenlik gerekçesiyle edermiş ve artık yeni taşınan yer bizimmiş. Bir metrekare toprağı korumak için dünya savaşlarının yapıldığı dönemler bile geride kaldı. Artık herkes başkasının toprağına ak bakmak için yüz yıl önceden plan yapması lazım. Biz ise geriye doğru gidiyoruz. Sanki vatan taşınabilir bir şeymiş gibi onu alıp beğendiğimiz başka bir yere yine başkasının toprağına izinsiz kuruyoruz. Bize bu fikri ve bu yeni yeri kim verdi acaba? Bari biraz daha kafa yorup bir petrol kuyusunun üstüne kursaydık yeni vatanımızı.Şimdi artık teknoloji gelişti. Hazır başlamışken şu Ege adalarına çelik halatlar atalım da adaları Ege bölgesi ile birleştirelim. Şayet halat koparsa olduğu yerde kalabilir. Su altı timlerimiz Akdeniz'in altından gidip vinçlerle Kıbrıs'ı daha güvenli bir yere taşısın. Karadan Karadeniz'e taşınabilir mesela. Zaten ülkede ekilecek tarım alanı kalmadı. Taşıma yolunda zarar verecek bir mahsul de yok. Yalnız sakın Diyarbakır üzerinden geçmesin zira o bölgede yabancıların açtığı yüzlerce petrol kuyuları var. Zarar görürse petrolün üstüne bir de tazminat ödemeyelim onlara. Kıbrıs sorunu da çözülmüş olur böylece. Mizah değil bu. Hükümet yetkililerinin açtığı içtihattan yola çıkarak topraklarımızı genişletmenin yollarını arıyoruz. Burada fetih yapıyoruz anlayacağınız! Yetkililerin vatanı taşıma gerekçesine bakıyoruz. Deyim yerinde ise özrü kabahatinden büyük. Hem de ihanet boyutunda. Güvenlik endişesi ile başka bir yere taşınmış vatanımız! Ülke içinde güvenlik azaldı diye biraz daha güvenli bölgelere mi göç edelim yani. Burada artık huzur yok deyip vatanı terk mi edeceğiz! Güvenli ise vatan değilse başka vatan mı arayacağız. Gerisin geriye Ural Altay dağlarına gidip göçebeliğe uygun olarak atıcılık ve avcılıkla mı uğraşalım? Ya da Avrupa'ya mı göç edelim. Alsınlar diye vermediğimiz taviz kalmadı. Biz geldik deriz olur biter. Nasıl olsa merkezi sitemden alışkınız. Ezanları da radyodan dinleriz. Belki orda da Türkiye'deki gibi dinler bahçesi vardır. Uyum zorluğu olmaz anlayacağınız!Güvenliğin en zayıf olduğu Kurtuluş Savaşı döneminde siz, Atatürk'ün şöyle bir söz söyleyebileceğini hayal edebiliyor musunuz?: "Efendiler düşman vatan toprağının her tarafını işgal etmiştir. Yakıp yıkmakta katliamlar yapmaktadır. Burası artık güvenli değil. Herkes tasını tarağını toplasın burayı terk ediyoruz, Orta Asya'ya yeni bir vatan kurmaya gidiyoruz." Tabi ki hayır! Bilakis o örnek Başkomutan vatan savunmasında: "Ben size ölmeyi emrediyorum", "Ya istiklal yal ölüm" parolası ile hareket etmiştir. İşte lider ve vatan böyle bir şeydir. Ve vatan böyle korunur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021