10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Lozan'ı deldiği gerekçesiyle veto ettiği Vakıflar Yasa Tasarısı, hızla ve sessizce kabul ediliyor.Başörtüsü gündemi setr-i avret;Sözde ulusalcı CHP'nin, AKP'nin ekmeğine yağ sürer garip muhalefeti yine setr-i avret;Sözde milliyetçi MHP'nin de AKP'nin yanında yer alması ayrıca bir setr-i avret?Bilmeyenler için şunu belirtmeliyiz ki, "setr-i avret" ifadesi dini anlamda "gizlenmesi gereken yerlerin örtülmesi" anlamını taşır, ama biz burada "verilen ve verilmesi planlanan tavizlerin örtülmesi" anlamında kullanıyoruz.Dilerseniz gerçek milliyetçi ve gerçek ulusalcıların böyle hassas konularda nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi açısından Atatürk'ün bu tür olaylarda nasıl tavır sergilediğini anlatmaya çalışalım.İşte tarihten bir kesit:"Ulu önder Atatürk, 3 Ocak 1921'de, şehit çocuklarına öğretim sağlamak niyetiyle, Amerikalıların, Anadolu toprağında sağlık ve öğretim kurumları kurmak isteğine RED cevabı verirken, şu gerekçelere dayanıyor: 1- Yabancıların şu gayeler peşinde koştukları tespit edilmiştir: Memleketin dahilindeki mesailerinden insafsız kar temin etmek. Bizim için en az zararlı olan yine bunlardır. 2- Bir bölgede elde ettikleri iktisadi imtiyazlara dayanarak ileride oraya sahip olma hakkı çıkarmak. Bu gibilerin, memleketimiz dahilinde çalışmalarına katiyen müsaade edilmemesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle hareket etmekle, yalnız kendimize değil, bütün insanlığa fevkalade büyük bir hizmet yaptığımıza kaniyiz; zira hiç şüphem yoktur ki, Harb-ı Umumi'nin başlıca müsebbipleri, bu gibi gayeler peşinde koşan sermayedar grupları ve onlara alet olan politikacılardır. 3- İktisadi, ilmi, ve insani maksatlar altında, memleketimize gelip- gelecekte istilalar hazırlamak için- muhtelif unsurları, gerek hükümete gerekse birbirine karşı tahrik etmek! Bu gibiler hem Harb-ı Umumi'nin hem de memleketimiz dahilindeki feci boğazlaşmaların başlıca müsebbiplerindendir. 4- Ruhlarına yerleşmiş bulunan Hıristiyanlık hiss-i saikasıyla, hem Hıristiyan azınlıklarla ilgilenmek; ve onlara, ister kasıtlı ister kasıtsız, aralarında yaşadıkları Müslümanlardan ayrılmak arzusunu aşılamak!..."(Kaynak: Türk Hukuk Enstitüsü http://www.turkhukukenstitusu.org/toprak.doc)Hükümetin bu hafta tamamen geçirmeyi düşündüğü Vakıflar Yasası, Atatürk'ün uyardığı bütün bu tehlikeleri ihtiva ediyor.Yabancılara vakıf ve şube kurma hakkı veriliyor. Yabancı ve azınlık vakıflarının dışarıdan sınırsız fon elde etmesinin, sınırsız mal edinmelerinin, ticari amaçlı şirket kurmalarının önü açılıyor. Daha birçok tavizler?Cumhuriyet öncesi işgal sürecinde yüklendikleri misyon sebebiyle Atatürk'ün ihtiyatla davrandığı ve Lozan'da haklarını kısıtladığı bu yabancı ve azınlık vakıflarına şimdi yine önceki haklarına benzer haklar veriyoruz.Bunun sonu elbetteki pek hayır olmayacaktır.Bazı küresel yabancı vakıfların devlet kurup devlet yıkma gücüne sahip olduğunu hatırlarsak, önümüze çok vahim sonuçlar çıkacaktır.Bir imparatorluğun yıkılışına şahit olan ve de zor şartlarda yeniden bir doğuşun mimarı olan Atatürk'ün uyarılarını her zaman dikkate almalıyız. Zira o zamanın yıkılış sebeplerini o yaşamıştır ve bugüne kadar sağlam altyapısıyla ayakta duran Türkiye Cumhuriyeti'ni de o kurmuştur. Atatürk'ün ifadesiyle, "Bir ulus, varlığı ve hukuku için bütün gücüyle, bütün düşünce madde güçleriyle ilgilenmezse, bir ulus kendi gücüne dayanarak varlığını ve özgürlüğünü sağlamazsa, şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025