Üç aylar başlıyor! Şeytanları çözün!

Eskiden üç ayların başlamasıyla, zihin karıştırma, ibadetleri ifsat etme, niyetleri bozma hareketleri sadece ülkemizde başlardı.

Bu, şimdi bütün dünyada böyle.

11 Eylül kazığını kendi içinden yiyen ABD, bunda hiç bir tahli olmayan Müslüman dünayayı töhmet altında bıraktı.

Crusade/Haçlı seferi, sayın Duble Bush'un sözüdür.

"Batı İslam'dan üstündür" İtalyan Başbakan'ı bir Hıristiyan değil mi?

"Kurtuluş için Hıristiyan olmak yetmez, Katolik olmak lazım" diyen

Papa cenapları,

O'nun Türkiye temsilcisi Monsenyor Maroviç,

Papa'nın en yakın sekreteri,

Fener'de Vatikan usulü bir devlet kurmak gayretini her fırsatta hallendiren ve dillendiren Barthelemeos,

ve daha niceleri için, bütün bunlara rağmen, onlar birer gizli Müslümandır propogandasını etrafa yayan "kardeşler" bu büyük "hizmetlerine"(!) devam etsin.

İşe bak, her asırda kişinin Müslümanlığını kendisi ilan ederken, şimdi başkaları bu görevi üstlenmiş durumda.

Bir başka şey daha var;

Eskiden Müslüman olmak için, "Şehadet getirmek" şartı vardı, şimdi "Cevşen" getirdiniz mi yetiyor.

Bütün bunlar bir yana, "Medeniyetler savaşı" tezini(!) ortaya atan Çank Çink Çonk, bununla bir tespitte bulunmamış, tüm Hıristiyan dünyayı bitkisel hayat yaşamayı hayat emaresi sanan İslam alemine saldırmaya davet etmiştir.

O, dillere destan bazı ilim adamlarının ikide bir onu referans göstermeleri bundandır.

Efendim ABD'ye düzenlenen saldırı, sayın Çank Çink Çonk'un ifade ettiği gibi "Medeniyetler savaşı" anlamına gelir.

ABD'nin Afganistan'a yapacağı misilleme sayın Çank Çink Çonk'un ifade ettiği gibi bu medeniyetler çatışmasının kontrcevabıdır.

Filistin'de İsrail ordusu tarafından yapılan katliam da işte bu Çank Çink Çonk beyin ünlü buluşu "medeniyetler çaltışmasıdır."

Çeçenistan, Kafkasya, Türkistan,

İşte hep bu medeniyetler savaşının sonucudur.

Yalancının...

Ne biçim savaş bu böyle, hep Müslüman olanlara karşı.

Her Türkçe bilen kabul eder ki, çatışma yakın şartlarda ve karşılıklı olur.

Oysa dünyadaki savaş, gücü elinde bulunduranların masumlara karşı sürdürdüğü bir vahşettir.

Temelinde medeniyet falan yok bunun.

Bu üç "p" savaşıdır.

Para, petrol, parsa.

Hala bazı aklı evvellerin ABD saldırısını molla Usame'ye mal etme gayretleri bu gerçeği gizlemek içindir.

Tüm dünyada İslam'a karşı verilen bu amansız savaş ülkemizde de buna paralel erken başladı.

Her Ramazan'ın gelişiyle başlayan İslam akaidini bozucu, Müslümanların ibadetlerini ifsat edici girşimler, sayın Çank Çink Çonk'un ünü tüm dünyayı ve dahi Tonya'yı tutmuş "Medeniyetler savaşı" nam tespiti sebebiyle erken başladı.

Aslında sayın Çank Çink Çonk bey yanlış tespit etti, bugün var olan savaş medeniyetler arası değil, deniyetler arasındaki savaştır.

İfsat olur da sayın ünlü teologlar olmaz mı?

O, sadece Kur'an ile her şeyi çözeceklerini söyleyen, Kur'an'ın O'nsuz olmaz demesine rağmen Hz. Muhammed (as)'siz bir din ortaya çıkarmaya çalışan ünlü, yünlü teologlar, sokak aralarında dolaşan mezbaha kendileri gibi ekran ekran dolaşıp eşi benzeri olmayan tespitlerini halka arzediyorlar.

Hisse senedi gibi.

Yakında fikirleri borsada işlem görmeye başlarsa şaşmayın.

Şu ana kadar kitapları sayesinde kazandığı yüz milyarları, borç batağında bulunan bütçeye aktarmak yerine Müslümanların hac ibadetine takan ünlü teolog, her gün yeni şeyler icat ediyor.

Bütün sa'yü gayreti, toplumu cami ile barıştırmak.

Cemaatin çoğalmasını sağlamak.

Birilerinin kirlettiği, bozduğu, iğrenç hale getirdiği İslam'ı toplum nezdinde sevimli hale getirmek.

Bunu yaparken kendisinin ne kadar iğrenç ve sevimsiz hale geldiğini bir bilse.

Dün akşam yatsı namazını oldukça büyük bir camide kıldım.

Seccadeli halılar seriliydi, saydım, ortalama iki bin kişi alıyordı.

Kaç kişi mi vardı?

32 kişi vardı yatsı namazında.

Barıştı, sayın teolog bey, millet camiyle.

Barıştı ve bir daha da uğrama gereğini duymadı.

Nasıl olsa barışmasını hedeflemiştin ya.

Bunu sağladın, övün övüne bildiğin kadar.

Çıkıp konuştuğun o TV'lerden bazıları gecenin belli saatinden sonra şifreli yayına geçtikleri için sizi tam olarak seçemiyoruz ama olsun.

Üç yaşından beri Kur'an aşkıyla yanıp tutuşan için, şifrenin ne önemi var.

Hem o yaşta insan reşit bile değildir.

Yanlız atını mahmuzla, arkandan iki baş arayla, eli bayraklı, tefsiri yapraklı, cebkeni topraklı, bir yiğit koşuyor.

Şu benim şansızlığıma bakın ki, o da fakülteden hocam.