TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ekonomiyi masaya yatırdı
Türkiye'nin ekonomideki performansı Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu'nun '2024 Yılında Türkiye Ekonomisi' başlıklı konferansında masaya yatırıldı. TÜSİAD Başkanı Turan, enflasyon ile mücadelede para politikasının sosyal politikalar ve maliye politikasıyla desteklenmesi gerektiğine işaret etti. TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, enflasyonun yüksek seyredeceğini kaydetti.
24.02.2024 22:02:00 / Güncelleme: 25.02.2024 08:57:50
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT





Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından her yıl düzenlenen 'Türkiye Ekonomisi' konferansı İstanbul'da Tekfen Tower'da gerçekleşti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, panel öncesi yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde bugüne kadar biriktirilen risklerin sonucunda doğan maliyetin giderilmesi için rasyonel politika çerçevesinin disiplinle sürdürülmesi gerektiğine işaret etti.
Ekonomi soğutulmalı
Enflasyon ile mücadelede para politikasının sosyal politikalar ve maliye politikasıyla desteklenmesi gerektiğine işaret eden Turan, şunları kaydetti: "Normale dönmek için çaba sarfettiğimiz bu süreç sadece enflasyonun düşürülmesi açısından değil bu süreçte doğacak maliyetin toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin dengeli şekilde yönetilmesi açısından da son derece önemlidir. Para politikası bacağında enflasyon ile mücadelede önemli adımlar atıldı, atılıyor. İş dünyası olarak son dönemde atılan bu adımların her ne kadar zorlu bir döneme işaret etse de gerekli olduğuna inanıyoruz. Ekonomiyi biraz daha soğutmamız gerekiyor. Döviz rezervi biriktirme stratejimiz de devam etmeli. Bu kazanımların etkilerini risk primi gibi göstergelerde takip ediyoruz."
Enflasyonu düşürmek kolay olmayacak
Turan'ın konuşmasının ardından Hande Demirel'in moderatörlüğünde '2024 Yılında Türkiye Ekonomisi' paneli yapıldı. TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, ekonomi politikalarında yaşanan U dönüşünün memnuniyet verici olduğunu ancak bu mücadelede halen iç talep tarafında yeterince soğuma olamadığının altını çizdi. Gelinen noktada sadece para politikası ile enflasyonu çözmenin tam da mümkün olmadığını ifade eden Altınsaç, daha kapsamlı bir iktisadi politika ihtiyacı olduğuna değindi. Altınsaç, yılbaşından itibaren şahit olunan fiyat artışlarının beklenenden çok daha şiddetli olduğunu ve Merkez Bankası'nın var olan politika duruşu ile 2024 sonu enflasyon beklentisi olan yüzde 36'ya erişmesinin bir miktar zor olacağını vurguladı. Altınsaç, "Seçim sonrasında daha sıkılaşan bir politika duruşu görürsek bu durumda senaryoları yeniden gözden geçirmek gerekli. Kısa vadede enflasyonu çözdükten sonra uzun vadede ekonomide yeniden verimlilik artışı sağlamak şart" dedi.
Enflasyonla mücadelenin maliyeti var
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ise Mayıs'tan bu yana ekonomi politikalarındaki yaşanan dönüşümün ödemeler dengesi krizi yaşama riskini oldukça azalttığı değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası rezervlerdeki artışın, Kur Korumalı Mevduat'taki çözülmenin para politikasının normalleşmesinin ve ithalatın dengelenme eğilimine girmesinin programın olumlu sonuçları olduğunu söyledi. Kara, ancak para politikasında sıkılaşmanın geç başlaması ve talebin yeterince kısılmaması nedeniyle enflasyonla mücadele konusunda henüz arzu edilen sonuçlar alınamadığını ekledi. Beklentilerin ve fiyatlama davranışlarının düzelmesi için seçimden sonra kapsamı genişletilmiş, daha koordineli bir programa ihtiyaç duyulacağını söyleyen Kara, "Enflasyonla mücadelenin kısa vadede bir maliyeti olacaktır. Bu maliyetin asgaride tutulabilmesi için mevcut politikaların kurumsal iyileştirme ve mali konsolidasyon ile birleştirilmesi gerekmektedir. Bu yapılabildiği taktirde 2024 yılında makro göstergelerde iyileşme için önemli bir alan bulunmaktadır. Yine de geçmiş dönemden biriken dengesizliklerin giderilmesi zaman alacaktır. Sürece dair önemli bir risk, gereken sabrın gösterilmeyerek dengelenme sürecinin yarıda bırakılması ve tekrar talep çekişli büyüme eğilimine dönülmesidir" dedi.
Ekonomi soğutulmalı
Enflasyon ile mücadelede para politikasının sosyal politikalar ve maliye politikasıyla desteklenmesi gerektiğine işaret eden Turan, şunları kaydetti: "Normale dönmek için çaba sarfettiğimiz bu süreç sadece enflasyonun düşürülmesi açısından değil bu süreçte doğacak maliyetin toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin dengeli şekilde yönetilmesi açısından da son derece önemlidir. Para politikası bacağında enflasyon ile mücadelede önemli adımlar atıldı, atılıyor. İş dünyası olarak son dönemde atılan bu adımların her ne kadar zorlu bir döneme işaret etse de gerekli olduğuna inanıyoruz. Ekonomiyi biraz daha soğutmamız gerekiyor. Döviz rezervi biriktirme stratejimiz de devam etmeli. Bu kazanımların etkilerini risk primi gibi göstergelerde takip ediyoruz."
Enflasyonu düşürmek kolay olmayacak
Turan'ın konuşmasının ardından Hande Demirel'in moderatörlüğünde '2024 Yılında Türkiye Ekonomisi' paneli yapıldı. TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, ekonomi politikalarında yaşanan U dönüşünün memnuniyet verici olduğunu ancak bu mücadelede halen iç talep tarafında yeterince soğuma olamadığının altını çizdi. Gelinen noktada sadece para politikası ile enflasyonu çözmenin tam da mümkün olmadığını ifade eden Altınsaç, daha kapsamlı bir iktisadi politika ihtiyacı olduğuna değindi. Altınsaç, yılbaşından itibaren şahit olunan fiyat artışlarının beklenenden çok daha şiddetli olduğunu ve Merkez Bankası'nın var olan politika duruşu ile 2024 sonu enflasyon beklentisi olan yüzde 36'ya erişmesinin bir miktar zor olacağını vurguladı. Altınsaç, "Seçim sonrasında daha sıkılaşan bir politika duruşu görürsek bu durumda senaryoları yeniden gözden geçirmek gerekli. Kısa vadede enflasyonu çözdükten sonra uzun vadede ekonomide yeniden verimlilik artışı sağlamak şart" dedi.
Enflasyonla mücadelenin maliyeti var
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ise Mayıs'tan bu yana ekonomi politikalarındaki yaşanan dönüşümün ödemeler dengesi krizi yaşama riskini oldukça azalttığı değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası rezervlerdeki artışın, Kur Korumalı Mevduat'taki çözülmenin para politikasının normalleşmesinin ve ithalatın dengelenme eğilimine girmesinin programın olumlu sonuçları olduğunu söyledi. Kara, ancak para politikasında sıkılaşmanın geç başlaması ve talebin yeterince kısılmaması nedeniyle enflasyonla mücadele konusunda henüz arzu edilen sonuçlar alınamadığını ekledi. Beklentilerin ve fiyatlama davranışlarının düzelmesi için seçimden sonra kapsamı genişletilmiş, daha koordineli bir programa ihtiyaç duyulacağını söyleyen Kara, "Enflasyonla mücadelenin kısa vadede bir maliyeti olacaktır. Bu maliyetin asgaride tutulabilmesi için mevcut politikaların kurumsal iyileştirme ve mali konsolidasyon ile birleştirilmesi gerekmektedir. Bu yapılabildiği taktirde 2024 yılında makro göstergelerde iyileşme için önemli bir alan bulunmaktadır. Yine de geçmiş dönemden biriken dengesizliklerin giderilmesi zaman alacaktır. Sürece dair önemli bir risk, gereken sabrın gösterilmeyerek dengelenme sürecinin yarıda bırakılması ve tekrar talep çekişli büyüme eğilimine dönülmesidir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.