Türkmenler ve Bush demokrasisi -11

ABD demokrasisi

11 Eylül saldırılarından bu yana üç yıl geçti. Bu 3. yıl dönümde ABD Büyükelçisi Edelman şunları söylüyordu: "Demokrasiye yeni kavuşmuş Irak'a düzen ve refah getirme çabalarımız bu ülkede masum insanları öldürenlerin tehdidi altındadır!

Edelman bunu söylerken ise Tel-Afer de ABD uçakları masum halkın üzerine bomba yağdırıyordu ve arkasında yüzlerce insan çoluk çocuk yaşlı hasta dahil yaralı ve ölü bırakıyordu. Bunların arasında ise Türkmenler baştaydı. Çünkü orası Türkmen şehriydi. ABD bu katliama devam etti ve sonunda şehre tanklarla etrafa ölüm saçarak girdi. Yüzden fazla Türkmen öldü yüzlercesi yaralandı. Yaklaşık 200 bin Türkmen ise şehir dışına kaçtı. Aç ve susuz yaralılar doktorsuz ve ilaçsız kaldı. ABD bilerek Kürt ırkçılığına hizmet etti. Sadece ve sadece Kürtlerin kışkırtmasıyla bu eylemi yaptı ve oradan Türkmenleri kaçırarak Kürtlere teslim etmeye çalıştı. Türkiye güya ABD'nin stratejik dostu. PKK ise ABD himayesinde Kandil dağında safa sürüyor. Türkiye'ye ve Türklere karşı bileniyor - hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyor. İşte ABD'nin stratejik dostluğu böyledir. ABD sadece kendi menfaatini ön planda tutmaktadır. Şu anda da Kürtler ABD ve İsrail için ilk plandadır. Öte taraftan ABD bununla da kalmıyor Mr. Edelman ağzıyla bir de oyalama taktiğini kullanıyor: ABD, PKK konusu ile ilgili her türlü gayreti gösteriyor. Mesela şunu demektedir: ABD, PKK konusunda Türkiye'nin yanındadır ve gereken işlemler yapılmaktadır. Ama arkasından şu anda herhangi bir askeri işlem yapılamayacağını da ayrıca söylüyor! Üstelik bu durumu yazan Türk medyasına da "Bu yazılanlar Türk-ABD ilişkilerine zarar verecek" demektedir.

Ankara'ya atanan Edelman kimdir?

Daha önceleri Moskova - Berlin - Slovakya ve benzeri yerlerde bulunmuş. Şu ana kadar görev yaptığı tüm yerler daha sonraları karışmış ve saldırılara maruz kalmış. Sonunda Türkiye'ye tayin edilmiştir. Burası herhalde onların istedikleri gibi karışmayacak. Dimdik ayakta kalacaktır. Çünkü buradaki hakikatleri daha iyi anlama fırsatını bulacaklardır!

ABD şaşkın-dostlarını düşman yapıyor

Irak'ta Tel Afer'deki yapılanlar Türkiye'yi ileri derecede derinden acıtmıştır. Yüzlerce ölü ve yaralı ile binlerce insan aç ve sefil dışarılara şehir dışında açıkta kaldı. Tel- Afer'in önemi Türkiye için çok yönlüdür. Bunlar sırayla:

1 - Orası Türkmen şehridir. Türkmenlerin orada rahatsız edilmesi ve kovalanması - şehri terke zorlanması - Türkiye ve Türkmen kardeşlerimizi için çok acı vermektedir.

2 - Irak'a yardım ve ticari yolumuzun Ovacık sınır kapısını açmak ve Telafer yoluyla, güvenlik bakımından önemli rol oynaması planlanmaktadır.

3 - Güney kapısı hem Barzani'ye ve Kürtlere karşı, hem de teröre karşı çok daha güvenli olacaktır.

4 - Türkiye için bu yol stratejik derecede önemli olmasına rağmen ABD bunu anlamamakta ısrar etmekte ve Kürtlerin kafasıyla hareket etmektedir. Bize karşı ise güvensiz davranmaktadır!

5 - ABD bize yardımcı olmak şöyle dursun, açık açık bizim çalışmalarımızı engelliyor! Ve Türkmen kardeşlerimize havadan ve karadan ölüm yağdırıyor!

6 - ABD'nin Irak'ta yaptıklarından artık şüphelenmemek mümkün değildir.

7 - ABD'nin yaptıkları operasyondan kaçan bazı isyancılar belki hakikaten vardı. Ama onlara karşı çok ölçüsüz davranıldı. Onların yerine masum halka da saldırıldı. Üstelik onlara değil masum Türkmen kardeşlerimize zarar verildi. Sonunda da Tel-Afer'de medyaya göre hiçbir direnişçi yakalanmadı!

8 - ABD dostlarını kendine düşman yapıyor. Türkmenler dosttu - ama bu saldırılardan sonra nasıl dost kalabilirler? Türkiye 50 yıllık dost ve müttefik bir ülke, ama Türkiye'ye da nasıl davranıyorlar?

9 - 11 Eylül'den sonra ABD'liler bazen kendi kendilerine soruyorlar: "Dünya acaba bizden neden bu kadar nefret ediyor?" Bence yaptıklarına, davrandıklarına ve sonuçlara bir baksınlar! Çünkü kendilerini bu muazzam suçlardan kurtarmadıkça onlara karşı sevgi değil, sadece nefret gelişecektir.

10 - ABD Ortadoğu'ya - Irak'a - Afganistan'a güçlenmek için yola çıktı ama o kadar hata ve etrafa zulüm saçtı, can yaktı, ölümlere ve ızdıraplara sebep olduki büyüyeceğine dünyanın gözü önde zorbalığa soyunmuş bir diktatör gibi çirkinliklere boğuldu gitti.

11 - En güçlü benim, her istediğimi anında yaparım, bana kimse bir şey diyemez ve yapamaz düşünceleriyle yola çıkanlar sonucun böyle olacağını düşünmeleri gerekir.

12 - Sonunda kendisi bile daha henüz farkında değil hangi felaketlerin kendisine gelebileceğinin. Ama yakında onları da öğrenmek zorunda kalacaktır. Çünkü kan akıtan kişi, er veya geç kendi de o kan selinde boğulacaktır! Bu bir genel ilahi yasadır. Tarihte bu hep böyle olmuştur. Sadece biraz sabırlı olmak gerekir.