Bugün Türkiye'de orada burada Osmanlıcı dernek, vakıf, kurs ve parti gibi kurumlar açılmaktadır. Önce Türk millet birliğini parçalayıp sonra da Osmanlılık adı altında birleştirmek için uyduruk kaydırık, saçma sapan politikalar geliştirip kurumlar oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bütün bu teşebbüslerin amacı, Türklüğü yok etmek, yerine Osmanlı adı altında uydurma bir millet inşa etmektir. Bu deli saçması proje bugüne ait değildir. Osmanlının son dönemlerinde de denendi ama tutmadı. Nitekim Ömer Seyfettin, 1918 yılında yazdığı "Ashab-ı Kehf'imiz" adlı büyük hikâyesinde bu masa başında Osmanlı milleti üretilmesi saçmalığını ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır. 1908 İkinci Meşrutiyet sonrası süreçte Niyazi Bey adında Türk kimliğini kaybetmiş mankurt bir Türk, Osmanlılık gayesini güden bir dernek kurar. Bu derneğe 'bilâ tefrik-i cins ü mezhep' (ırk, din, dil farkı olmaksızın) herkes girebilecektir. Niyazi Bey, Osmanlılığın "Bütün unsurları kaynaştırıp yerleştirme ile..." doğacağına inanır. Masa başında kurmaya çalıştığı Osmanlı milletinin nasıl bir şey olacağını şöyle açıklar:"Eğer Osmanlılıktaki bütün unsurların kaynaşacağından, bir olacağından, bir an şüphelensem Osmanlılığı esasından inkâr etmiş olmaz mıyım?.. 'Bilâ tefrik-i cins ü mezhep', bu ne demektir biliyor musunuz? 'Hiçbir cins, hiçbir mezhep yok, yalnız Osmanlılık var!' demektir. Tanzimat cinsin, mezhebin arasında eşitlik ilan ederek, onların ya hiç olmamasını yahut bir olmasını istemiştir. Bu büyük emeli yalnız kâğıtlara yazmış, kanunlara geçirmiş, yani hayalde bırakmış, fiile çıkaramamış. Mesela o tek parça, tek vücut Osmanlılık için tek bir dil, tek bir milliyet, tek bir din, tek bir terbiye, tek bir tarih, tek bir eğitim kuramamış."Niyazi adındaki mankurt Türk'ü dinleyen bir Ermeni genci, Tanzimatçıların ortaya attığı bu Osmanlılık fikrinin Türklüğü nasıl sildiğini, âdeta içinden gülerek ve sevinerek şöyle anlatır:"Hakikaten ben de düşündüm. Unsurların hepsini kaynaştırıp tek bir dil ile konuşturmadan, tek bir terbiye ile, tek bir eğitimle yetiştirmeden tek parça, tek varlık bir kurum temin olunamazdı. Evet, mutlaka Tanzimatçılar bu hayali hakikat yapacaklarına inanıyorlardı. İlk defa kendilerinin mensup oldukları Türk milliyetini Türklere unutturdular. 'Türk' kelimesini tarihlerinden, edebiyatlarından, 'Türkiye' kelimesini coğrafyadan kaldırdılar. İşte muvaffak oldular. Demek bir millet kendi kurumlarını, geleneklerini, dilini, hatta milliyetinin ismini bile unutabilirmiş. Nitekim Hamdi Çavuş bana Türk olmayıp, Müslüman olduğunu' söylemişti.Türkler hâkim iken böyle milliyetlerini terk edip yapma, uydurma 'Osmanlılık' milliyetini kabul ettikleri, hem içlerinden henüz kimse buna itiraz etmediği hâlde diğer milletler niçin onları taklitten geri kalsınlar?..Düşünüyorum. Bu ne tuhaf olacak! Fakat bu aynı zamanda ne insanî, ne medenî, ne çağdaş bir milliyet olacak? Yeni bir dille, yeni bir ahlakla, yeni bir gaye ile, yeni bir din ile, yeni bir terbiye ile yükselecek olan yeni 'Osmanlı' milliyeti ihtimal yeryüzünde genel, ortak insanlık dininin üreticisi gibi saadet, ilerleme meşaleleri tutuşturacak. Düşünüyorum... 'Ah, bu hayal hakikat olsa...' diyorum."Demek ki bugün AKP iktidarlarının Türk kelimesini bütün resmî kurumlardan kaldırması, Türklere Türklüklerini unutturması, kozmopolit Tanzimat politikalarının AKP marifetiyle devam ettiğini gösteriyor. AKP'nin Yeni Osmanlıcılık tezgâhının esası budur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015