AKP iktidarı yıllardan beri uyguladığı taviz politikalarıyla övünedursun yaşadığımız son protokol gelişmesiyle bile ülkelerin Türkiye'ye bakışlarının ne noktada olduğu ortaya çıktı.Türk siyasetinin stratejik müttefik olarak her fırsatta ilan ettiği ABD bu sürece alkış tuttu.Sadece alkış tutmakla da kalmadı süreci taa başından beri yönetti, son dakika kazası olmasın diye de en üst düzeyde -Dışişleri bakanlığı düzeyinde- takibatını yaptı.İçlerine girmeye çalıştığımız AB ülkeleri de aynı ABD gibi tamamen Ermenistan'ın lehine, Türkiye'nin ise oldukça zararına olan bu süreçte aktif rol oynadılar.Ve Rusya?Rusya'nın taa Çarlık Rusyasından kalma "sıcak denizlere inme ideali" asla son bulmadı. Bunu Protokole verdikleri açık destekte bir kez daha gördük.Rusya'nın bu jestini gören ABD şimdilerde Rusya'ya sıcak mesajlar veriyor.Bu ülkelerin her biri Türkiye'nin attığı imzanın tarihi bir taviz imzası olduğunu biliyor. Ermenistan sadece bir piyon. Türkiye esasen görünüşte Ermenistan, ama gerçekte bu ülkelerle, hatta gizli senarist olan İsrail ile masaya oturmuş oldu. Bazı stratejistler, Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı ile başlayan dağılma ve paylaşım sürecinin hala devam ettiğinden bahsediyorlardı.İşte yaşanan son imza gelişmesinde, ABD, AB ve Rusya'nın iştaha ve heyecana kapılmasının gerçek sebebi bu?Türkiye için bölünme kapısı aralandı ve "Bu süreçten ben de bir pay kapabilir miyim" diye heyecanlandılar.Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Her ne kadar Rusya, ABD, AB gibi ülkeler dünya sahnesinde ayrı ayrı gibi görünseler de, konu İslam dünyası, özellikle de Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olunca tek bilek oluyorlar. Aralarındaki düşmanlıklar bir nebze unutuluyor, rafa kaldırılıyor ve ortak düşman ve talan alanı hedefiyle birleşiyorlar.Hepsi aynı anda leş bulmuş akbabalar gibi üşüşüyorlar.Bu gerçeği aklımızdan hiç çıkarmamalıyız. Dış politikamızı oluştururken aynen Atatürk'ün yaptığı gibi bu gerçekleri dikkate alarak hazırlamalıyız.Sen taviz vermeye hazır olduğunda herkesin senin üzerine çullandığını görürsün.Gücünü milletinden, medeniyetinden, değerlerinden ve milli kaynaklarından alan bir ülkeden, güçlüsü, zayıfı her ülke çekinir.İşte olmamız gelmemiz gereken nokta budur.Milli projelerle, ülkemizi şaha kaldırmalıyız, caydırıcı güç olarak da Türk Silahlı Kuvvetleri'ni dünyanın en güçlü ordusu haline getirmeliyiz.Tabii burada siyasetin önemi çok büyüktür.Siyasiler, ülkemizi paylaşmak isteyenlerle aynı tarafta olur ve millete karşı küresel tezgahın içinde yer alırlarsa ülkenin paramparça olma sürecine hizmet etmiş olurlar.Düşmanlar önce taviz istemek için, sonra da işgal etmek için cesaret bulurlar. Ve düşmanların önünü açan en önemli anahtar da budur.Bu duruma milletimiz asla müsaade etmemelidir.Dün Osmanlı bu kaderi yaşadı, biz dikkat etmeliyiz, bundan ders çıkarmalıyız.Tarihinden ders çıkarmamak akıllı insanların özelliği değildir.Bütün bu kirli senaryoları tarihi çöplüğüne gömecek olan gerçek liderlere ve projelere de artık fırsat vermeliyiz.Unutmayalım son pişmanlık fayda vermez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025