ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında 22 İslam ülkesinde başlattığı işgal hareketinin temelinde kaynakları ele geçirme hedefinin olduğu malumdur. Bugün Batı ve ABD sahip olduğu kaynakları tüketme noktasındadır. Ortadoğu coğrafyasında ise halen dünyanın en zengin yer altı kaynakları mevcuttur. Bu topraklar içinde en bakir rezervlerin ise Türkiye'de olduğu çekilen uydu fotoğrafları ile belgelenmektedir. Dünyanın en pahalı akaryakıtını ve doğalgazını kullanan Türkiye, sadece jeotermal enerji bakımından dünya 7. sidir. Türkiye jeotermal derneği başkanı Orhan Mertoğlu, Türkiye'nin bu enerjiye yönelmesi halinde 20 milyar dolar katma değer sağlanabileceğini açıkladı. Enteresandır ki, bugüne kadar gelen iktidarlar elimizdeki zenginlikleri değerlendirecek projeleri hayata geçirmek yerine hangi gerekçe ile bilinmez, dışarıdan enerji transferini tercih etmiştir. Türkiye'deki potansiyele dikkat çeken ve bunun kullanılması ile hem enerji olarak hem de gelir olarak ciddi bir girdinin elde edileceğini dile getiren tek siyasi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur. Hatta diyebilirim ki, bizim zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğumuzu ilk defa kendisinden duydum.Kendisinin yer altı kaynaklarımız konusunda yaptığı açıklamalar ile bugüne kadar özellikle petrol konusunda "petrol yok" şeklinde yapılan baskıların da var olan kaynakların işlenmesini engellemek için yapılan psikolojik taktikler olduğu görülmektedir. Ülkelerin kendi kaynakalrını işleyerek başka ülkelere muhtaç olmadan ihtiyaç duyduğu parayı elde edebileceğine değinilen Prof. Dr. Haydar Baş'ın MİLLİ EKONOMİ MODELİ'NE göre, henüz devreye konmamış yer altı kaynaklarımızın değeri 3 katrilyon dolardır. İşlenmesi halinde bu rakam kat be kat artacaktır. Dünya iktisat bilimini "Kaynakların sınırsız olduğu" gerçeği ile tanıştıran Prof. Dr. Baş'a göre Türkiye'nin kaynakları kıyamete kadar Türkiye'yi bakmaya yeterde artar bile?Altın rezervinde dünya 2.si, bor kaynakları bakımından ise ilk sıradayız. Bor rezervlerin % 67'si Türkiye'dedir. Bakır, çinko, kurşun, linyit vs.korm, uranyum, kurşun bakımından önemli rezervlere sahibiz. Milli Ekonomi Modeli'nde bu zenginliklerin devlet - millet ortaklığı ile işletilmesinin projeleri de izah edilmektedir. Enerji konusunun da ayrıca formülüze edildiği modelde, güneş enerjisi, nükleer enerji, jeotermal enerji, rüzgar, akıntı enerjisi, dalga enerjisi ve biomas enerjisi mutlaka uygulanması gerektiği ve hepsinin Türkiye şartlarında mümkün olabileceği açıklanmaktadır. Kaynaklara sahip olabilmek için milyonların canına kıyan küresel sistemde elimizdekilerin kıymetini bilmek ve onları korumak zorundayız. Bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş'ın MİLLİ EKONOMİ MODELİ yol göstericidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdullah Kibarlı / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt'i sevmek, Yüce Allah ve Rasulü'nün emridir / 01.03.2011
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007